SEN O DELİKTE ÇÜRÜYECEKSİN!

15 Temmuz ihanetinden önce cezaevlerinde avukatlar müvekkilleriyle görüştüğünde kesinlikle gizlilik esastı. Kapalı ortamda, hiçbir kayıt olmaksızın görüşmeler yapılırdı. 

Darbe/işgal girişiminden sonra OHAL kapsamında çıkartılan KHK kapsamında terör örgütü üyeliğinden tutuklu bulunanlar avukatlarıyla görüşürken kapı açık oluyor ve en az bir gardiyan tüm konuşmaları dinliyor. 

Ayrıca görüş odalarına kameralar yerleştirildi. Örgüt üyeleriyle görüşmeler kayıt altına alınıyor.  

Aynı durum örgüt üyelerinin yakınlarıyla görüştüğünde de geçerli. Daha sonra bu durum değişir mi, bilemiyorum. 

***** 

15Temmuz gecesi Elazığ’da fiili olarak bir kalkışma yaşanmadı. O kanlı gecenin izlerini Ankara’ya gittiğinizde çok iyi gözlemleyebiliyorsunuz. Ama Elazığ’da da çok sayıda asker halen daha tutuklu bulunuyor. 

İsim veremeden kurunun yanında yanan yaş hikâyeleri dinliyoruz ya, gerçek bir hikâye de ben anlatayım… 

FETÖ’den tutuklu bir asker annesiyle konuşuyor. Sonuçta hiçbir anne yüreği için evladı terörist değildir. Tutuklu asker annesini şöyle teskin ediyor: 

“Hiç merak etme anne. Kasım ayında dışarı çıkacağız. DEAŞ 2 bin militanını Türkiye’ye sokmuş. Bir yandan da PKK eylemlerini artıracak. İç savaş çıktığında mecburen dışarı çıkacağız!” 

***** 

Diyalogun gerçek olduğuna dair kendi itibarımı teminat göstermekten öte bilgi veremeyeceğimi biliyorsunuz. Maalesef olay gerçek. 

Düşünün ki bu alçak adam 15 Temmuz gecesi Elazığ’da fırsat olsaydı veya darbe başarılı olsaydı bizlere neler yapmazdı? 

Düşünün ki bu alçak adam kendi anası mutlu olsun ve dahi o sefil bedeni dışarıya çıksın diye 78 milyon insanın hayatı, namusu yerle bir olsun isteyebiliyor. 

Düşünün ki bu alçak adam da birileri için kurunun yanında yanan yaştır! 

Öyle ya… Elazığ’da kimse kalkışmada bulunmadı. Bir tek kurusıkı tabanca bile ateşlenmedi… 

Ya bu adam kurunun yanındaki yaştır ya da muhaliftir! Yoksa soruşturmalar başka türlü nasıl sulandırılacak? 

***** 

Kırk yıl devlet içinde yapılanmış, yüz binlerce adamını en hassas kurumlara yerleştirmiş hain bir örgüte karşı yapılan mücadeleyi değersizleştirmeye kalkan kim varsa art niyetlidir. Nokta! 

Bırakalım devlet işini yapsın. Sen/ben doğru düzgün elimizdeki telefonu kullanamazken bu adamlar adını ilk defa duyduğumuz programlarla örgütsel faaliyet yürütüyormuş. 

Bu kadar büyük çaplı soruşturmalarda elbette ufak tefek hatalar oluyordur. Ama bu hatalar öyle kıraathane sohbetlerinde ortaya çıkartılacak basitlikte değildir. Kervan yolda dizilirmiş. Haksızlığa uğrayana devletin şefkat göstereceğine eminim. 

***** 

Bu vatan sahte bir vaizin yalancı gözyaşlarına kananların iç savaş heveslerine yem edilecek bir yer değildir. 

Sen o delikte çürüyeceksin alçak adam!