ŞEMMAME ''İN'' ELAZIĞ HALAYI ''OUT''

Köşe yazımın başlığına bakarak sakın ola şaşırmayın

ŞEMMAME ''İN'' ELAZIĞ HALAYI ''OUT''
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Köşe yazımın başlığına bakarak sakın ola şaşırmayın.

İçinizden neler geçtiğini çok iyi biliyorum…

Nerden çıktı bu başlık der gibisiniz…

Aslında bende çok düşündüm bu başlığı yazarken ama anlatacağım konuya en yakın cümle olarak bunu tercih ettim…

İsterseniz başlığa fazla takılmadan konumuza girelim…

Sevgili okurlar…

Elazığ’ın, tarihi ve musikisi ile kadim bir şehir olduğunu dünya’da bilmeyen yoktur…

Harput Musikisinin derinliğini ve ülkemize armağan ettiği eşsiz ses sanatçılarını Elazığlı olupta bilmeyenler hemen hemen hiç yoktur…

Musikimiz Hafız Osman Öğe,Enver Demirbağ,Mehmet Parlaksu,Cevat Petek,Paşa Demirbağ,Kör Hafız lakaplı Mehmet Arslankaya,Mevlüt Canaydın ve daha bir çok mahdigeri sanatçılarımız ile ülkemiz de eşsiz bir yere sahiptir…

Gelin görün ki…

Son yıllar da Elazığ nedense kendi musikisini unutarak ,şehrimizin genetiğinde olan yabancı hayranlığı tavan yapmış ve özellikle düğünlerimiz de Elazığ’ın yöresel oyunları bir tarafa bırakılarak komşu illerimizin halk oyunları rağbet görmeye başlamıştır.

Elbette ki başka illerin halk oyunlarına saygımız sonsuz…

Ama Elazığlı olupta kendi düğünlerinde Elazığ’ın halayını, nuresini, Keçikesini, Delilosunu oynamayıp Şemmame ve Diyarbakır halayı ile düğün yapıyorsa işte orada sorun başlamış demektir…

Belki içinizden bazıları bu ne ayrımcılıktır diyebilir…

Ama bu söylediklerimin ayrımcılık ile bir alakası olmadığı gibi kendi kültürümüzün yok olmaya başladığının sinydigereridir.

Bakın yıllar önce Elazığ Halk Oyunlarını öğrenmek için kurslara yazılan gençlerimizin sayıları oldukça fazla idi..

Şimdiler de ise öğrenci sayısının istenilen rakama gelmediğini çok iyi biliyoruz.

Durum böyle olunca bizlere insanlarımızı uyarmak düşüyor…

Kendi adıma konuşacak olursam…

Çocukluğum Hafız Osman Öğe ve Enver Demirbağ’ı dinlemek ile geçti…

Bunun nedeni ise babamın mahdigeri müziğe olan ilgisi ve yıllarını Harput Müziği’ne vermiş olması idi…

Yani kısacası bana Harput Müziği sevdasını Babam aşıladı…

Şimdiler ise çocuklarımızın tamamına yakını saydığım bu isimleri bilmiyor ve tanımıyor…

Ne acıdır ki kendi müziğimizi tanımayan bir topluma döndük…

Bunun altında başka nedenler olabilir. Özellikle Elazığ’ın son yıllarda aşırı bir göç alması başlıca sebeplerden…

 

Bir çok düğün de Elazığ Halk Oyunları   kısa tutulup başka illerin oyunları saatlerce çalınarak oynanıyorsa bir Elazığlı olarak benim ve benim gibi düşünenlerin elbette ki zoruna gider..

Durum böyle vahim olunca insan sormadan edemiyor…

Diyarbakır’da ki düğünlerde Elazığ Halayı oynanıyor mu?

Gelin ve Damadın salona girişince ‘’ÇAYDA ÇIRA’’ oynanıyor mu?

Elbette ki hayır!

Peki biz de neden oynanıyor?

Bu sorunun cevabını inşdigerah ilerde bulacağız…

Son olarak…

Çok eskiden  bir söz vardı…

‘’ASKERLİK YAPMAYANA KIZ VERİLMEZ’’DİYE!

Bu cümleye biraz genişletmek lazım!

‘’ELAZIĞ HALK OYUNLARINI BİLMEYEN ERKEĞE DE KIZ VERİLMEMELİ..(ŞAKA…ŞAKA…)

Yüreğiniz ağzınıza gelmesin…