SELAM OLSUN
Gururluyuz, seviniyoruz, övünüyoruz
Gururluyuz, seviniyoruz, övünüyoruz. Hep bir ağızdan haykırıyoruz. Ne mutlu Türk’üm diyene. Gerçekten bu onuru, bu gururu yaşamak için, bu bayrak altında, bu topraklarda nefes almak lazım. Ölüm bile gelecekse Allah herkese vatanında ölmeyi nasip etsin. Pazar günü tüm Türkiye’de olduğu gibi Elazığımızda da demokrasi mitingine olan ilgi tıpkı mahşeri kalabalığı andırıyordu. Kundaktaki bebeği ile, yaşlısı, genci, hastası, özürlüsü farketmeksizin herkesimden kendini Türk gören, bu bayrak altında yaşayan kim varsa saatler öncesinde bayrağını eline alıp koşmuşlardı demokrasi meydanına. Binlerce Elazığlının ve Elazığ da yaşayanların doldurduğu kalabalığı ve tek beden, tek yürek olmuş o insanları gördükçe ağlamamak için kendimi zor tuttum. Biz buyuz, biz Osmanlı tornuyuz, atalarımızın kanlarıyla, canlarıyla emanet etikleri bu vatana ancak bu şekilde sahip çıkılır dedim. O gün havanın aşırı sıcak olması kimseyi etkilemiyordu sanki. Yeni Türkiye’ye yeni bir mevsim gelmiş gibiydi. İnsanlar bunalmıyordu, sıcaktan kaçmıyorlardı, yakacaksa güneş yaksın, vuracaksa güneş vursun dercesine daha çok ısınmak, daha çok yakın olmak, kaynaşmak için bir araya gelmişlerdi. O gün açan çiçeğin, doğan güneşin, akşam parlayan ay ve yıldızın, o gün doğan bebeğin tek bir adı vardı. O yeni isim olsa, olsa ancak Vatan olurdu. Bu Vatanın birer nefesi olmak da bize onur verirdi, gurur verirdi ancak. Ayrıca bu millet o gün tüm dünya ya, yıkılmaz armada olduğunu bir kez daha gösterdi. Türk’ün kalesi yıkılmaz, çökmez, her Türk son nefesine kadar da olsa bayrağını, yurdunu kimseye vermez, yedirmez mesajını veriyordu. Türkleri yenmek için uçaklarınız, füzeleriniz, bombalarınız yetmez diyordu. Bu milletin yüreğini, bileğini, boynunu, onurunu, gururunu, gücünü, imanını bu şekilde yenemezsiniz diyordu haklı olarak. Evet, bu girişimde Fetö terör örgütünün Amerika ve onun gibi düşünenlere rezil bir maşa olduğu açıkça belli oldu. Bu soysuzların kanında, canında demek ki Türk kanı yokmuş. Aklı dengesi yerinde olmayan ne yaptığını ne konuştuğunu bilmeyen bir budalanın esiri olmuşlar. Ekmek yedikleri yere ihanet etmekle yoğrulmuşlar. Yazıklar olsun onlara, yazıklar olsun onlara inananlara, onlara yandaşçılık yapanlara, bazı ülkelerin elinde oyuncak olanlara. Kısaca er olmak babayigitlik, mertlik ister. Er olmak için meydanlarda olmak gerekir. Şükürler olsun ki er meydanı boş bırakmadı, şükürler olsun ki düşmana mağlup olmadı. Helal süt emmiş bu vatanın evlatları Türkün kim olduğunu bir kez daha tüm dünya ya gösterdi. Selâm olsun Türküm diyenlere, selâm olsun kendini Türk görenlere, selam olsun nesillerimizi yeni yüzyıllara taşıyanlara, selam olsun vatan uğruna şehit olanlara, gazi olanlara, selam olsun kendilerini silahın, topun, tankın önüne atanlara, selam olsun ay yıldızlı bayrağımı göklerden düşürmeyenlere.