ŞEKER FABRİKASI İŞİÇİLERİ SOMUT BİR ADIM BEKLİYOR
Nisa Yılmaz/ Yıllardır çalışan, her biri ayrı birimlerde ustalıkla fabrikaya emek veren FABRİKA işçileri, Türkiye'deki 14 fabrikadan biri olan Elazığ Şeker Fabrikasının da yeni işçi alımına gitmesinin iş haklarını etkileyeceğini söyleyerek, yetkililerden bu konuda adım beklediklerini söyledi.
ŞEKER FABRİKASINDA YILLARDIR EMEĞİNİ VEREN İNSANLAR GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
Malatya Şubesi Şeker-İş Sendikası Başkanı Nuri Murat, Hakimiyet Gazetesi’ne konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “Biz daimi işçi ihtiyacımızı hep kurumdaki mevcut işçilerimizden temin ederiz. Bazen sınav açarız ihtiyaç duyulduğunda, mevcut geçici işçilerimiz ile kadroya geçiririz. Genelde bizim işimiz bu şekilde ama yeni genel müdürümüz farklı bir tutum içerisine girdi, dışarıdan kadrolu eleman alma yoluna gitti. Biz de sayın genel müdürümüze durumu izah ettik; bu yanlış bir tutum dedik, bu insanlar buraya bir emek vermişler, bu insanların bir vefası var yani ömürlerini vermişler, gençliklerini vermişler, bu kadroyu hayal etmişler, bu kadroyla yaşamışlar ama dışarıdan kadrolu işçi getirirsek hem şeker sanayiinin geleceği açısından verimli olmaz hem de bu mevcut geçici işçilerimize bir vefa borcumuz var. Bir hak var, bir hukuk var bir adalet var dedik. Genel müdürümüze bu şekilde bir talepte bulunduk. Bu konuda da her ile de başvuruyoruz, sendika olarak bizim görüşümüz bu güne kadar şeker sanayiine nasıl daimi işçi alındıysa yine bu şekilde alınsın. Şeker sanayiinin elemana ihtiyacı var mı? Var, gerçekten de var. Ama mevcut durum ortadayken, geçmişte buraya 25 yıl 30 yıl emek veren insanlar ortadayken dışardan eleman almak hiçbir zaman tasvip etmediğimiz, hiçbir zaman onaylamadığımız bir durum.”
İŞ HAKKIMIZ 4 AYA DÜŞECEK
Elazığ Şeker Fabrikasında uzun yıllardır işçilik yapan İbrahim Özyalçın, işçi alımı gerçekleştiğinde ekonomik şartlarının oldukça zorlaşacağını söyleyerek; Elazığ Şeker Fabrikası elektrik atölyesinde 1997 yılından beri geçici işçi olarak çalışıyorum. Yıllardır 4 ay çalışıp diğer zamanda ne SSK ne maaş alabiliyoruz. Son 2 yıldır 9 ay 19 gün çalışıyoruz. Yaklaşık bir aydır genel müdürlüğümüz tarafından bir haber yayınlanıyor, dışardan kadrolu bin 500 tane KPSS ve İŞKUR üzerinden, sanat okulu ve meslek yüksekokulu mezunu olmak kaydıyla eleman alınacak. Tabii eleman alındığı takdirde bizler Türk Şeker Fabrikasında 14 fabrikada bin 500’e yakın geçici işçiyiz. Bizlerin iş hakkı 9 ay 19 günden 4 aya düşecek, burada bizim için bir mağduriyet oluşacak. Bizlerin talebi ise bu alımın dışarıdan değil de içeriden, kendi bünyesinden daha önce ki yıllarda olduğu gibi kendi bünyesinden gerekli şartlar sunularak bu şekilde bin 500 işçiyi kendi mevcut elemanı içerisinden sağlaması bizler için iyi olacak.
23 YILLIK İŞÇİYİM, KIDEMİM SADECE 9 YIL
Özyalçın ayrıca; Yeni kadrolu eleman geldiği takdirde işveren bu sefer genel müdürlüğe geçici işçiler için iş talebinde bulunacak, genel müdürlük te ister istemez maliyeden bir onay isteyecek. Maliyenin de ifadesi ister istemez; ‘Ben size bin 500 tane kadrolu eleman verdim. Daha benden niye eleman istiyorsunuz? Bu yeni alınan elemanları çalıştırın’ Olacak. Hepimiz bu şirkette yaklaşık 20 yılın üzerinde çalışan işçileriz, 45 -50 yaşına gelmiş insanlarız, geri kalan geri kalan 8 ayda nasıl çalışacağız, nasıl SSK’mızı yatıracağız? Düşünün ben 23 yıldır bu şirkette çalışıyorum, kıdemim 9, 14 senem boşa gitmiş yani şuanda.
TECRÜBESİ OLMAYAN İŞÇİLER USTA STATÜSÜNDE ÇALIŞACAK
Yeni alınacak meslek lisesi ve yüksekokulu mezunlarının tecrübesiz oluşundan ve üretime ciddi oranda dezavantaj sağlayacağını söyleyen Özyalçın şöyle devam etti: Ben elektrik atölyesinde çalışıyorum, fabrikamız işletme sahası, işletme alanı, makinalar ve motorlar çalışıyor. Bu yeni gelecek arkadaşlarımızın, tabii sanat okulu mezunu ama kitap üzerinden. Herhangi bir ustalığı yok kalfalığı yok tecrübesi yok. Ve bunlar ister istemez sıkıntı yaratacak fabrikalarda. İş motivasyonu düşecek çünkü beni kadroya vermediği takdirde bu sefer benim işe bakış açım değişecek. İş gücünde kısıtlama oluşacak. Bu sefer motivasyon düşecek, huzursuzluklar başlayacak, yeri gelecek tartışmalar olacak. İşler yürümeyecek çünkü ben işe kendimi veremeyeceğim. Nasıl olsa diyeceğim eleman almışsınız, alın çalıştırın kardeşim. Ben geçici işçiyim, benim bir sorumluluğum yok, bana sorumlu ödeneği ödenmiyor. Şirket geçici personel olarak işçi alımı gerçekleştiriyor, bu geçici arkadaşlar belirli bir süre çalışıp usta sıfatına geldikten sonra kurum kendi içerisinde kadro açıyor. Kurum en son 1998’de kendi içerisinde bir kadro açmış, burada da geçici arkadaşlarımız imtihana girmişler, başarılı olanlar kadrolu olarak çalışmaya başlamış. Yani bu şekilde kadro ihtiyacı giderilmiş ama şu ana kadar dışarıdan hiçbir alım gerçekleşmemiş. Buda gerçekleşirse dediğimiz gibi ister istemez sıkıntılar oluşacak.
VEKİLLERİMİZ DE KONUYA VAKIF
Özyalçın, “Şuanda mevcut milletvekillerimiz ile görüştük. Hepsi de konuya vakıflar. En son 2 gün önce eski başbakan ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım geldiğinde ona da özet olarak bir dosya sunduk. Bakalım sonuç ne olacak? Sağlıklı bir cevap yok şu anda. Ne genel müdürlüğümüzden ne de başka bir yerden geri dönüş veya basın açıklaması yok. Belirsizlik şuan devam ediyor tabii yeni alım ne zaman gerçekleşir? İfadelerine göre mart veya nisan ayında gerçekleşir diyorlar ama sağlıklı bir cevap yok.”
YENİ İŞÇİLER KISA SÜREDE İŞE ADAPTE OLAMAZ
Makinist Bölümü Bakım ve Onarım ustası Talip Aydın; “23 yıldır fabrikada çalışıyorum. Yıllarımızı bu fabrikaya vermişken en azından bir vefa olarak içinde yer aldığımız mevcut işçi kadrosundan alım yapılmasını isterdik. Yılların ustasıyız bizim bile eksiklerimiz var. Yeni gelen işçilerin işe kısa sürede adapte olması mümkün değil. Türkiye’deki şeker fabrikaları özelleşmeye gidiyor, satışta. Neden yeni eleman alımına gidildi merak ediyoruz doğrusu. Bizlere de iş hakkı verilsin istiyoruz.
FABRİKADA EMEĞİMİZ OLDUKÇA FAZLA
Fabrikada inşaat işlerinden sorumlu Tahir Aliçelik ise; “1998’de işe girdim. Kıdemim sadece 8 yıl. Yaklaşık 25 yıl daha çalışmama gerekiyor emekli olmak için. Lojmanların çatısından, fayansına, kapısına her şey ile ilgileniyoruz. Yıllardır bu işi en iyi şekilde yapmaya gayret ediyoruz. Emeğimiz oldukça fazla. Bu anlamda en temel hakkımız olan iş hakkımızı istiyoruz. Yeni alınacak işçiler ile çalışma gün sayımız 120 güne düşecek. Emekli olmaya ömrümüz yetmiyor. Yoğun çalışmamıza rağmen emeğimizin karşılığını alamıyoruz” dedi.
YETKİLİLERİMİZDEN ÖZELLİKLE ETSO BAŞKANINDAN KONUYLA İLGİLİ BİR ADIM BEKLİYORUZ
Erdal Özdemir; 1998 yılında torna tesviye bölümü mezunu olarak fabrikada çalışmaya başladım. Bugüne kadar şirketin özelleşme kapsamında olduğundan kadroya alınmama belirsizliği vardı. Bu fabrikada bir kadro verilecek ise ilk başta mevcut çalışan işçilere sorulması lazım. Yıllarımızı verdik bu fabrikaya. Bin 500 kişi alındığı takdirde biz 9 ay bile değil 4 ay çalışacağız sadece. Yetkililerimizden bu mağduriyet için bir adım bekliyoruz. Milletvekillerimizin bu problemi Cumhurbaşkanımıza da ilettiklerini söylediler fakat somut bir adım henüz yok. Herhangi bir adım atıldığında biz de rahat edeceğiz. Özellikle Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan’a seslenmek istiyoruz. Bu konuda kendisinin de bizzat konuyla ilgilenmesini istiyoruz. Aksi takdirde yeni alınan işçi kadrosu ile hem üretimde düşüş yaşanacak hem de iş kazalarının meydana gelme olasılığı yükselecek.”