Şehitlerimiz Artıyor
Son günlerde gün geçmiyor ki ülkemizin değişik noktalarında görev yapan güvenlik görevlisi ve askerlerimizden şehit haberi gelmesin. Uzun süreden beri şehit haberleri duyulmayan ülkemizde hemen her gün şehit haberlerinin gelmesi çok da normal değil.
Ülkemiz, pandemi döneminin zorlukları, hayat pahalılığı, altın ve döviz fiyatlarının rekora koşması ile zor günler geçirirken, bu da yetmezmiş gibi Sedat Peker’in ülkemizi, kurumlarımızı ve yöneticilerimizi zan altında bırakan, ‘El Nusra’ya benim üzerimden silah gönderildi’ gibi ipe sapa gelmez beyanları ile ülkede yönetim zaafı varmış gibi bir algı oluşturulmak isteniyor.
Tüm bunların yaşandığı bir ortamda şehit haberlerinin sıklıkla gelmesine dikkat çekmek komplo teorisini, çok aşmış ve kendini çok net açık etmiş küresel bir senaryonun parçalardır.
Halkımızın en hassas olduğu konularda ülkeyi köşeye sıkıştırmak isteyen güçlere karşı hem kurumlarımız, hem yöneticilerimiz hem de halk olarak bizler uyanık olmalıyız.
Hedef, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şahsında Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bu devletin “devlet” vasfını ciddi anlamda hissettirmesi onları zora sokmasıdır.
20 yıl iktidarda kalan bir hükümet elbette yıpranır ve belli düzeyde oy kaybı yaşayabilir. Bu siyasi gerçeklik ve seçmen eğilimleri üzerinden farklı alanlarda da hükümeti zora sokacak eylem ve operasyonlara karşı millet olarak duyarlı olmak ve zinde kalmalıyız.
Kamuda halen varlığı hissedilen kripto FETÖ’cü ve değişik yeni oluşumların ihanetlerine karşın devletin tüm mekanizmaları, özellikle herhangi bir zafiyet olmaması adına güvenlik güçlerimizin sürekli müteyakkız halinde olması gerekir.