Şehir Merkezi Çözüm Arıyor
Elazığ şehir merkezinin en eski yerleşim yerlerinden biri olan İcadiye Mahallesi'nde yaşanan sorunları Muhtar İrfan Gözvur'a sorduk. Muhtar Gözvur, mahalledeki en büyük sorunun kentsel dönüşüm olduğunu vurgulayarak yerinde dönüşüm projesinin bu sorunlara çözüm olmayacağını belirtti. Gözvur ayrıca 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle ortaya çıkan sorunların halen devam ettiğini söyledi.
24 Ocak 2020 ve 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle Elazığ’da en büyük hasar alan yerleşim yerlerinin başında şehir merkezi geliyor. Ancak şehir merkezinin hasar alan diğer lokasyonlardan çok daha farklı bir konumda çünkü Abdullahpaşa, Mustafapaşa, Sürsürü mahalleleri TOKİ eliyle yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları neticesinde yeniden ayağa kalkarken şehir merkezi adeta kaderine terk edilmiş durumda. Şehir merkezindeki kentsel dönüşüme çözüm olması beklenen “yerinde dönüşüm” projesi ise vatandaşlarda karşılık bulamıyor.
YERİNDE DÖNÜŞÜM ÇÖZÜM OLUR MU?
Özellikle hem binlerce eski ve hasarlı yapıların bulunması hem de 2020 ve 2023 yılında meydana gelen depremlerden bugüne kadarki süreçte yıkılan ve yeniden yapılamayan birçok yapının yer alması nedeniyle şehir merkezi adeta harabeye dönmüş durumda. Bu soruna çözüm olması beklenen “yerinde dönüşüm” projesi ise vatandaşlardan karşılık görmüyor. Şehir merkezindeki vatandaşlar, tıpkı Abdullahpaşa, Mustafapaşa ve Sürsürü gibi örnekler doğrultusunda kentsel dönüşümün devlet eliyle yapılmasını isterken bunun temel nedenleri ise başta her geçen gün değişen emtia fiyatları, malikler arasındaki anlaşma güçlüğü, inşa süreçlerinde nitelikli personel bulmanın bugünlerde imkansız olması gibi konular görülüyor.
ŞEHİR MERKEZİNE KULAK VERİYORUZ
Hakimiyet olarak şehir merkezinde bu sorunu daha önce birçok defa gündeme getirmiştik. Ancak bu konuda özellikle şehir merkezindeki muhtarların da görüşlerini alacağımız bir seri başlattık. İlk olarak icadiye Mahallesi Muhtarı İrfan Gözvur, yaşanan sorunları Hakimiyet’e anlattı. İşte Muhtar Gözvur’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
“SORUNLARIMIZ HALEN DEVAM EDİYOR”
“Öncelikle tüm samimiyetimle söylüyorum. Siz basın mensupları bizim elimiz, ayağımız, gözümüzsünüz. Mahallemizin eksiklerini anlatırken birer şikayet değil İcadiye mahallesi sakinleri olarak isteklerimizdir. İsteklerimiz yerine geliyor mu maalesef gelmiyor. Gelirse de uzun bir müddet sürüyor. 2020 yılı depreminden günümüze çözülemeyen hala sorunlarımız var. Herkes sanıyor ki 2020 depreminin sebep olduğu sorunlar bitti hayır halen devam ediyor.”
ARTAN FİYATLAR DÖNÜŞÜMÜ İMKANSIZ KILIYOR
Devam eden sorunlarımızdan bir tanesi şuan muhtarlık hizmet binamızın karşısında bir ada var. Orta hasarlı bir bina sahipleri bitişiğindeki hasarsız bir bina kentsel dönüşümle evlerimizi yenileyelim diyerek bir firmayla anlaşıp binalarını yıktırdı. Aniden büyük bir zam oranıyla müteahhitler karşılaşınca maalesef bırakıldı. Üzerinde otlar bitmiş bir vaziyette duruyor.
“YAPILAMAZ DİYE BİR ŞEY YOK”
200 metre ilerimizde Mustafapaşa Mahallesi’nde 300 metre aşağımızda Rüstempaşa Mahallesi’nde 2020 depreminde TOKİ marifetiyle yerinde dönüşüm yapıldı. Biz bu sorunumuzu vekillerimize defalarca iletmiştik. Yapılamaz diye bir şey yok. Yapılması gerekirdi. Şehrimiz tabiri caizse gül gibi olurdu. Bu kentsel dönüşümler İcadiye gibi diğer mahallelerimizde yapılabilir miydi, yapılırdı. Bu yapılamamasını sorguluyoruz.
“MAHALLE KÜLTÜRÜMÜZ YOK OLDU”
Evler yıkıldı TOKİ konutlarından vatandaşlarımız konut aldı ama açıkça söylemek gerekirse mahalle kültürümüz yok oldu. TOKİ’de oturanlar illa evim yerinde yapılsın mahalleme döneyim diyor. Hepimizde biliyoruz ki bunu yapmayacaklar. 2020 yılı geçti 6 Şubat’ta Elazığ dahil 11 il etkilendi. 2020’de sadece Elazığ’dı ama ne yaptılar beceremediler.
“ELAZIĞ HALKI BUNU HAK ETMİYOR”
Evet devletimiz büyüktür yapacaktır. Ondan şüphemiz yok ama bizde diyoruz ki şehri niye bitirdiniz? Elazığ, Elazığ halkı bunu hak etmiyor. Benim muhtar olarak ikinci dönemim. Depremler döneminde yaşadığımı bir ben bir de Allah biliyor. Mahalle sakinlerimiz yerden göğe kadar haklıdır. Bunların bir nebze olsun yaraları sarıldı mı? Yapıldı ama aması var. Vatandaş benim evimin yeri boş arazim orada dururken ben niye Yemişlik’e gitmek zorundayım diye sorguluyor.
YERİNDE DÖNÜŞÜMÜN KARŞILIĞI YOK
Kentsel dönüşüm için şuan hükümetin vermiş olduğu hibeler var. Sanmıyorum ki bu teşvikten 50 kişiden bir kişi yararlansın. Neden derseniz, vatandaşlara gelin teşvik için başvuru yapın diyorum tek söyledikleri söz biz iki kişiyle anlaşamıyoruz. Onlarca kişiyle nasıl anlaşalım. Biz istiyoruz ki TOKİ eliyle kentsel dönüşüm gelsin. Mahallemizde şuan arazi şeklinde 5 ada var. Bu adalardan ortalama 60 bina çıkar. Bunların yanı sıra birçok en az 40 yıllık eski binalar duruyor. TOKİ bunları da dahil edip kentsel dönüşümü başlatsın. Vatandaşlarımızın istediği de beklentisi de budur.
YIKIMLARIN BİR AN ÖNCE YAPILMASI GEREKİYOR
Yıkımı yapılacak birçok bina var. Onların bir an önce yıkılması için yalvarıyorum. Daha artık millet usandı. Yıkımlar esnasında özel idare mi, belediye mi hangisi bakıyorsa lütfen denetimlerini sıklaştırsınlar. Yayılan tozlardan dolayı sürekli vatandaşlarımızdan şikayet telefonu alıyorum. Geçenlerde tankerlere su dolum ücretini belediyemiz bin liradan 500 -600 liraya düşürmüş, bu da hizmettir. Yıkım ekipleriyle kavga etmek zorunda değilim. Ben ya da mahalle sakinleri fark etmiyor. Mahalle sakinleri şahit ben iki gün arka arkaya yıkım firması çalışanlarla kavga etme aşamasına geldim. Onlardan hakaret işitmek zorunda değilim. Çok sık bir denetim yapılmasını sizin aracılığınızla söylemek istiyorum.
“YIKIM FİRMALARI VATANDAŞI MAĞDUR EDİYOR”
Vatandaşlarımız yıkım firmalarıyla anlaşıyor. Sonra ruhsatım çıkmadı ya da başka sebeplerle vazgeçiyorlar. Vatandaşlarımız mağdur oluyor. Geçen şehitlik karşısında bir binanın yıkımına valiliğimiz dahil olarak yıktırdı. Vatandaşlarımız mağdur oldu. Madem ki onu yaptı diğer yıkılmayan binalara da el atsınlar. İllaki o binalarda birilerine bir şey mi olsun. Mahallemizin çocukları uyarılarımıza rağmen o binalara girip oynuyorlar. Onlara orada bir şey olursa Allah muhafaza üzülürüz. Üzücü bir olay yaşasak bunun hesabını kim verebilir?
“CEZALAR CAYDIRICI DÜZEYDE OLMALI”
Madde bağımlılarından dolayı her gün şikayet alıyoruz. Uyuşturucu, fuhuş vb. nedenlerle her türlü insan ağır hasarlı binalarımızı mesken tutmuşlar. Emniyetin zaafı var mı? Allah razı olsun biz her aradığımızda çıkıp geliyorlar. Bunlara öyle bir yaptırım yapılmalı ki caydırıcı olsun. Bunlara bir cezai işlem uygulanamıyor. Vatandaşımız bundan sıkıntı çekiyor. Vatandaşımız sonra diyor ki “emniyet çalışmıyor” bende üzülerek vatandaşlarımıza bir cevap vermek zorunda kalıyorum.