Satın Alma Gücü En Yüksek Siyasetçi
İYİ Parti'nin eski İBB Meclisi Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, İmamoğlu'nu desteklemek için gemileri yakmış ve partisinden istifa etmişti. Özkan, 2024 yerel seçimlerinde CHP ile ittifak şartı olarak kaç belediye ve makam istediklerini anlatmıştı.
Gazeteci Nedim Şener kaleme aldığı son yazısında CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun İYİ Parti'deki etkisini anlattı. İmamoğlu'nun, Özel ve Kılıçdaroğlu'ndan daha tehlikeli olduğunu savunan Şener'in yazısı şu şekilde:
"Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Kemal Kılıçdaroğlu için FETÖ ilgili politika ve PKK/HDP ile ilişkisi için “tehlikeli” ama Ekrem İmamoğlu için “daha tehlikeli” diyordum. Araya CHP Kurultayı ve Özgür Özel girdi. Bundan sonra sıralamayı şöyle yaptım: Kılıçdaroğlu izlediği siyasetle “tehlikeli”, Özgür Özel aynı siyaseti ilkesizce yaptığı için “daha tehlikeli” ama “en tehlikelisi” Ekrem İmamoğlu...
Çünkü Ekrem İmamoğlu tehlikeli ve ilkesiz siyaset yanında paranın gücünü bilen bir siyasetçi. İlkesiz ve paranın gücünü bilen tehlikeli siyasetiyle ne zaman patlayacağı belli olmayan bomba gibi, sadece kendisine değil etrafına da büyük zarar veriyor.
Paranın gücünü iyi bilen, ekonomi diliyle söylemek gerekirse ‘satın alma gücü en yüksek siyasetçi’ İmamoğlu’nun, Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel’den farkını şöyle anlatayım:
Kimi satın alabileceğini
Nasıl satın alabileceğini
Kaça satın alabileceğini biliyor.
Ekrem İmamoğlu, gücünü Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’ndan indirilmesi sürecinde gösterdi. Kılıçdaroğlu’na en yakın isimleri gizli Zoom toplantısında bir araya getirdi. Onların arasından biri olan ve Manisa’da, mahallesinde delege bile seçilemeyen Kılıçdaroğlu’nun 13 seçim başarısızlığının arkasındaki isimlerden Özgür Özel’i verdiği destekle CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturtmayı başardı.”
Gazeteci Nedim Şener’in İmamoğlu tahliline aynen imza atarız. Son CHP kongresinde Kılıçdaroğlu’nu devirip yerine emaneten ve şimdilik CHP’nin başına getirdiği Özgür Özel için her bir delegenin üç yakınını İBB’ye alan, siyasi kariyerine FETÖ’nün Samanyolu televizyonunda spor yorumculuğu ile başlayıp buradan yukarılara çıkan biri için ve hedefe ulaşmak için her yol ve kamu kaynaklarını pervasızca savurmak mubahtır. CHP Genel Başkanına kürsüde lütfen yer veren, bir adım bile mikrofona yakınlaşmasına müsaade etmeyen bir İmamoğlu, gerçekten hem siyaset hem de CHP için bugünden itibaren bir sorundur. Bu sorunu CHP nasıl çözer, nasıl bölünmeyip parçalanmadan, partinin çok da alışık olduğu hizipçiliğin pençesine düşmeden nasıl bir formül uygular izleyip göreceğiz.