SAKİN KALABİLMEK
Derbi diye tabir edilen Yeni Malatyaspor maçını kazandığımızda diğer maçlarda olduğu gibi sadece 3 puan kazanacağımız, kaybettiğimizde de yine herhangi bir mağlubiyetten farklı bir durum
Derbi diye tabir edilen Yeni Malatyaspor maçını kazandığımızda diğer maçlarda olduğu gibi sadece 3 puan kazanacağımız, kaybettiğimizde de yine herhangi bir mağlubiyetten farklı bir durum olmayacağını anladığımız gün,
FIFA’ dan gelen 12 puanlık silme cezasının takımımız için ağır bir tahribat olduğunu dolayısıyla bugünlerde takımımızın tribün hareketlerinden ya da başka herhangi bir sebepten ceza almasına sebep olmanın bu takıma ve bu şehre ihanet olacağını anladığımız gün,
Herkesin herkesi sevmek zorunda olmadığı, ama herkesin herkese anlayışla yaklaşmak zorunda olduğunu, en azından düşman olmamak gerektiğini anladığımız gün,
Elazığ ve Malatya’nın sosyo-kültürel ve ekonomik anlamda birbirine en yakın iki kent olduğunu kara günlerin ortasında birbirine sarılabilecek iki kent olduğunu, komşuluk denen bir büyük hakkın olduğu gerçeğini öğrendiğimiz gün,
Eylemle söylemin farklı olduğunu, kazanmak için rakipten daha çok istemenin, hırsın denizinde boğulmak yerine futbol aklı ve sağduyusuyla hareket etmenin kazanmaya yardımcı olacağını anladığımız gün,
Kendi saha ve seyircimiz önünde karşımıza en az bizim kadar tedirgin olarak çıkan rakibimize karşı bu kadar heyecan ve endişe içinde olmanın, dolayısıyla performansımızı düşüren bu sebepleri ortadan kaldırmanın şart olduğunu öğrendiğimiz gün,
Bugüne kadar ne badirelerden çıktığımızı, hangi güçlükleri alt ettiğimizi hatırlamanın bize yardımcı olacağını anladığımız gün,
Kazanmak için tüm ekip olarak aynı ruh ve azimle hareket ederek ve saha içinde birbirimizin açığını kapatacak kadar özveriyle oynadığımız gün,
Maça daha iki hafta varken önümüzdeki maç dururken ‘derbi’ diye takıntı haline getirdiğimiz bir maça odaklanmanın bize bir şey kazandırmayacağını anladığımız gün,
Stada gelen taraftarlara daha iyi bir güvenlik, sağlıklı maç seyretme koşulları, daha iyi stad organizasyonu yapmayı öğrendiğimiz gün,
Takımın içinde bulunduğu hassas konum nedeniyle profesyonel anlamda mental ve
psikolojik destek almanın bugünden sonra daha önemli ve şart olduğunu hatırladığımız gün,
Sakin kalabilmenin en çok ihtiyaç duyduğumuz şey olduğunu ve aşırı duygulara kapılmadan sükûnetle hareket ettiğimizde hedef ve isteklerimize ulaşacağımızın bilincine vardığımız gün,
Herkesin herkesi yendiği bu ligde, en kötü gününde bile güçlü rakiplerle başa baş mücadele edebildiğimizi, bundan sonra da bunu başarabileceğimize inandığımız gün,
Üstteki takımlarla aramızda ciddi puan farkı olmadığını dolayısıyla yapılacak muhtemel transferlerle bu takımın hızla tehlikeli bölgeden çıkacağı gerçeğini gördüğümüz gün,
Bu takımı ve taraftarını üzecek davranışlarda bulunanları, kim olurlarsa olsunlar ifşa edip hesap sorulmasını sağladığımız gün
Rakip teknik direktörün, teknik heyetin ya da taraftarının yapmış olduğu yakışıksız hareketlerin onlarla ilgili olduğunu bizden bir şey götürmeyeceğini anladığımız gün,
Aslında Elazığpor için asıl mücadelenin bugünden sonra başladığını ve bu takımın kurtuluş savaşı verirken taraftardan, medyadan, sivil toplum örgütlerinden destek beklediğini ve hepimizin bu desteği vermekle yükümlü olduğumuzu hatırladığımız gün çok şey başaracağımızı, Elazığspor’un gelecek günlerinin bugünden çok daha parlak olacağını hep birlikte göreceğiz.
Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle sevgiyle ve huzurla kalın..