SAHİ ELAZIĞ AŞIĞI ADAY ADAYLARI NEREDELER!!

Oldum olası reklam kokan, çıkara dayalı tribüne oynanan siyasi girişimlerden hazzetmemişimdir

SAHİ ELAZIĞ AŞIĞI ADAY ADAYLARI NEREDELER!!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Oldum olası reklam kokan, çıkara dayalı tribüne oynanan siyasi girişimlerden hazzetmemişimdir. Ondan dolayıdır ki memleket aşkına yola çıkıyorum diyerek kendine siyasi rant ve kişisel menfaat devşirme gayreti içine giren siyasilerin yapmacık davranışlarını içime sindiremiyorum.

 

Seçim dönemleri herkesin malumudur. Gerek ilimiz gerek ülkemiz siyasetçiden geçilmez. Adım başı memleket ve ülke aşığı siyasetçiye rastlamak mümkündür. Lacivert takım elbiseleri, Rayban güneş gözlükleri ile mahdigerelerde, sokaklarda, ekranlarda arz-ı endam ederler.

 

İnsanların sorunlarına Atatürk edası ile kulak kabartır her gördükleri mikrofona sorunları en heyecanlı hdigereri ile anlatır bunlara çözüm olacağı vaadinde bulunurlar. Yaverlerinin ellerinden kalem ve not defterleri hiç düşmez. Ha bire '' yaz kızım '' edasıyla notlar aldırırlar.

 

Siyasetin ne çirkef olduğunu bilmeyen gariban milletimizde UFO görmüş köylü misali vekil adayı görmenin heyecanıyla '' ağam, paşam, vekilim birde bu sorunumuz var '' diyerek köpüklü ayran ikramı eşliğinde anlatır dururlar..

 

3-5 aylık seçim sürecinde lüks ofislerinden iner ayak basmadık sokak, görülmedik insan bırakmazlar. Esnaflar ile melemen ve biber kebabı yer, resimler çeker paylaşır halk insanı olurlar! Buraya kadar her şey güzel ama sonrasında ne olur ne biter anlamam. Listeler netleştikten sonra bu insanları bir sonra ki seçime kadar ne görebilirsiniz nede ilin bir sorunuyla hemhal olduklarına rastlayabilirsiniz!

BİBER KEBAPLI ESNAF SOFRALARI ÖKSÜZ, KÖY YOLLARI YETİM KALIR..

 

Bir anda ''Sarı öküz öldü ortaklık bozuldu '' misali diş fırçasını, diş macununu kapıp bohçasını hazırlayan terki diyar eder kabuğuna çekilir. Acaba diyorum ilin sorunları Elazığ sevdalısı! bu şahsiyetler için 3-5 aylık süreçten mi ibaret, böylemi değerlendiriyorlar? Son seçim dönemi sadece Ak partiden 67 aday adayı vardı.

 

Elazığ aşığı iddiasında olan bu kişilerden hiç mi biri dernek kurarak dernekçilik adı altında sorunları tespit edip çözümleri noktasında gündem oluşturamıyor?

 

Şehirde cereyan eden olumlu veya olumuz durumlar ile alakalı basın toplantısı tertipleyip fikir beyan edemiyor?

 

Yada bu şehirde her şey güllük gülistanlık ta böyle bir şeye ihtiyaç mı duyulmuyor? Eğer böyle ise seçim arifesinde ekran ekran gezip anlattıkları eksiklikler neyin nesidir?

 

Mesela aşığı oldukları! şehir Türkiye'nin Sicilyası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Sürekli niteliksiz göç alıp nitelikli göç veriyor. Demografik yapı her geçen gün biraz daha bozuluyor. İşsiz insan yığınları oluşuyor.

 

İlin tamamı teşvikte 6. bölgeye alınmadığı için yatırımcı gelmiyor. Esnaflar işçi paralarını ödeyemiyor.

 

Çimento fabrikası, stadyum, Elazığspor sorunları çözüm bekleyen sorunlar. Bu sorunlarla alakalı bir çalışma girişim yada açıklamalarına denk gelen oldu mu?

 

Ayrıca bu kimselerin Elazığ'da 50 -100 kişiyi istihdam eden iş yerleri var mı? O da ayrı bir merak konum!!

 

Özetleyecek olursam; dertleri memleket ise ilan-ı aşkın zamanı seçimler değildir. Doğru olan tutum bir sonraki seçime kadar şehri kaderine terk etmek olmamalıdır. Bu tür davranışlar samimiyet algısına gölge düşürmekten, riya kokmaktan başka bir şey değildir. Bilmem belki farkında olmadan çok şey istedim.

 

Fakat beni bu denli düşündürten vekil adaylarının seçim döneminde aşk kokan tavır ve söylemleridir! Sorunlar dağ gibi büyürken yokluklarını hisseder ve arar oldum. Umarım bu değerli şahsiyetler yoklukları ile bizleri daha fazla üzmezler.

 

İnşdigerah kendilerini en kısa zamanda ekranlarda sorunlarımızı ifade ederken, sokaklarda halkımızın sorunlarına ilgi gösterirken görebiliriz. Aksi takdirde seçim döneminde hangi yüzle gelip destek isteyecekler merak ediyorum..

 

Seçim dönemi ben soracağım!!

NOT: Kendilerini tanımam siyasi bir bağımda yok ama Sayın Bilal ÇOBAN'ı emek ve çalışmalarına saygı gereği tenzih ediyorum. Kendileri bu konuda fazlasıyla sorumluluk duygusu içinde hareket etmektedirler ve takdire şayandır. Ayrı tutmamak hakkaniyetle bağdaşmazdı...