SAHAFLIK BİTİYOR MU? YOKSA DÖNÜŞÜYOR MU?

Elazığ’ da yıllardan beri sahaflık yapan Gül, sahaflığın bitmek üzere olduğunu, sahaflığın günümüz şartlarına göre kendi içinde dönüşüm yaşadığını söyledi.

2001 yılında bir öğretmen arkadaşının vesilesiyle sahaflığa başlayan Gül, Elazığ’da sahaflık yapan 4 kişiden biri olduğunu ileride ise sadece kendisinin kalacağını diğer üç kişinin mesleği bırakacağını söyledi. Gül, sahaflığa başladığı yılları, sahaflığın geçirdiği dönüşümü ve meslek zorluklarını anlattı:

“SAHAFLIĞA BAŞLAMAMA ARKADAŞIM VESİLE OLDU”

“2001’de Pancar Kooperatifi’nden emekli oldum. 2001 yılında sahaflığa başladım. 17 senedir bu işi yapıyorum. O yıllardan beri mesleği sürdürmeye çalışıyorum. Sahaflığında bir meslek olarak kendine göre zorluğu var. Kiralar çok yüksek, gelirimiz çok fazla olmadığından ödemekte zorlanabiliyoruz. Bunun için ikinci el kitaplar dışında sıfır olanları ve ders kitapları da satıyorum.

“EDEBİYATA İLGİM HEP VARDI”

Kitaplara hep ilgim vardı. Okulda edebiyatı çok severdim. Lisede şiir yarışmalarına katılır ve tiyatro oyunlarında yer alırdım. Sanata ve kitaplara ilgim o dönemde başlamıştı. Şimdi ise sahaflık yapıyorum. Yıllardır bu mesleğin içerisindeyim, bu mesleği yapmaktan mutluyum.

“SAHAFLIK BİR DÖNÜŞÜM YAŞIYOR”

Sahaflık günümüzde bir dönüşüm yaşıyor. Sadece Elazığ için değil, İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirler için de durum böyle. Osmanlıdan gelen bir sahaflık yapısı var. İstanbul’ da, özellikle değerli olan kitapları bulunduran sahaflar eserlerin değerini ve gerçekliğini anlayabiliyor. Ama bizim bunu anlamamız çok zor. Ben sahaflığa başladıktan sonra birkaç eser geldi fakat bizim bunu anlamamız mümkün değil, bu konuda bilgimiz yoktu çünkü. Fırat Üniversitesi’nde birkaç öğrenci bize yardımcı oldu bu konuda. Bizlerde bu tarz eserlere yer veremeyeceğimiz için romanlar dışında akademik kitaplar, sınav kitapları ve hikâye kitapları satışına başladık. Özellikle akademik ve test kitaplarına çok fazla talep oluyor.

“OKUMA ORANI ÇOK DÜŞÜK”

Halkımız özellikle yeni çıkan romanlara çok ilgili. Fakat okuma oranı ülkemizde olduğu gibi, Elazığ’ da da oldukça düşük. Öğrenciler bile artık okumaktan ziyade sınava çalışıyor, test çözüyor. İlkokul ve ortaokullarda zorunlu okuma dersleri yapılıyor evet, ama yeterli değil. Çünkü çocuk sadece okul dönemi okuyor, okumayı da mecburiyetten yapıyor. Kitapların çocuklara sevdirilmesi gerek.

“BELLİ BİR OKUR KİTLEMİZ VAR”

Sayısı az olsa da belli bir okur kitlemiz var. Hafta da bir kez mutlaka uğrarlar buraya.  Üniversiteden gelen üniversite öğrencilerimiz var. Genellikle yeni çıkan romanları okumak ya da sahafı ziyaret emek isteyen, burayı ilk kez gören insanlar var.

“GÜNCEL ÇIKAN KİTAPLARA BİR YÖNELİM VAR”

Genç nesil, lise ve üniversite öğrencileri ağırlıkla roman okuyor, bunlarda güncel kitaplar oluyor. Sevdiği yazarın kitabını takip ediyorlar, çıktığında gelip alıyorlar. Dünya ve Türk klasikleri daha çok öğretmenlerin öğrencileri yönlendirmesiyle okunuyor.

“KİTAP TAKASI HALA DEVAM EDİYOR”

Kitabını satmak veya başka bir kitapla değiştirmek isteyenler oluyor, bizde fiyatını belirleyip kitabı alıyoruz, ya da takas yapıyoruz. Sahafa gelenlerin çoğu takas için geliyor, ya roman ya da ders kitapları için. Şehir dışında ziyaret ettiğim sahaflar, akademik kitaplara ağırlık verdiğini gördüm. Üniversite öğrencileri bu kitaplar için sürekli talepte bulunuyor. Okulunu bitiren öğrenciler dönem sonunda kitaplarını getirir, bizler alır gelecek dönem yeni öğrencilere ikinci el akademik kitapları satıyoruz. Yeni başladık akademik kitap takasına fakat büyüyeceğini düşünüyorum.

“SAHAFLAR TÜKENMEK ÜZERE”

Sahaflık da büyük bir kazanç yoktur. Bu mesleği seven, ilgisi olan insanlar yapar sadece. Günümüzde maddi imkânsızlıklar, hayat koşullarının zorlaşmasından dolayı sahaf sayısı da giderek azalmaya hatta yavaş yavaş tükenmeye başlar.

“Bİ TOPLUMUN OKURU NE KADAR ÇOK OLURSA, GELİŞMİ DE O YÖNDE OLUR”

Gençlerin bol bol okumasını diliyorum. Gerek kültürel olarak gerek eğitim olarak okumak çok faydalı. Ülkemizin okumaya ihtiyacı var. Bir toplumun ne kadar çok okuru olursa o toplum o kadar gelişir, medenileşir, kültürel değerler artar. Sonuç olarak ülkenin kalkınması da artmış olur. Günümüzde insanlar hayat şartlarına odaklandığı için kitap okumak çok geri planda yer alıyor ya da hiç yer almıyor. Okuyan insanlar var evet, ama sayısı çok çok az. Okuma yaşının ve hevesinin artar diye umuyorum.