SAĞLIKTA ŞİDDETE HAYIR!

 Başak MERAL GÜNDÜZ/Günümüz dünyasında sağlık alanında en zorlu zamanlarını görmekteyiz.Aile Terapisti Hilal Sarıbay Göçer sağlık çalışanlarının bu zor zamanlarda karşılaştıkları  sağlık şiddeti hakkında açıklamalarda bulundu.

SAĞLIKTA ŞİDDETE HAYIR!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

BU ZORLU SÜREÇTE CANLARINI TEHLİKEYE ATARAK GÖREVE DEVAM EDEN KİMİ ZAMAN KENDİLERİ HASTALANAN VEFAT EDEN SAĞLIKÇILARIMIZ VAR

Hilal Sarıbay Göçer,”Sağlık Çalışanları, uzun ve çok meşakkatli bir eğitim süreci sonrasında, sağlıklı toplumu korumak, hastalara şifa vermek amacı ile mesleklerini büyük özveri ile yerine getirmektedirler. Pandemi süreci hepimizi zorlasa da en çok etkilenen kitle sağlık çalışanları oldu ve olmaya devam ediyor. Bu zorlu süreçte canlarını tehlikeye atarak göreve devam eden ve kimi zaman da insanları iyileştirmeye çalışırken kendileri hastalanan ve vefat eden fedakar sağlıkçılarımız var. Tüm bu zorluklara rağmen toplumun içerisinde hala sağlıkta şiddeti görmekteyiz ve hayretle izlemekteyiz. Bu büyük bir sosyal sorundur. Hastalar ya da yakınları sağlık çalışanlarına karşı büyük bir öfke ile zarar verebilmektedirler. Sağlık çalışanları onlarca hasta ile uğraşmaktadırlar. Bu süreçte işlerini yaparken genellikle normal- nötr bir ifade ile dururlar. Bazen hasta yakınları bunu ilgisizlik gibi algılayabilmektedirler. Hastalar sağlık çalışanlarından destek ve ilgi beklerken bu beklenen sürede hasta yakınları büyük öfke duyabiliyorlar. Beklenen sürede başka canların kurtarıldığını göz ardı edebiliyorlar”dedi.

 

İNSANLARDA SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ÖFKEYİ KONTROL EDEBİLME ADINA KONTROL MEKANİZMALARI OLMALIDIR

Göçer,”İnsanlarda sağlık çalışanlarına yönelik öfkeyi kontrol edebilme adına kontrol mekanizmaları olmalıdır. Hastane güvenliklerine gerektiğinde zor kullanma yetkisi verilmelidir. Aksi halde herhangi bir saldırı durumunda sağlık çalışanları çaresiz ve savunmasız kalmaktadırlar. Asıl görevleri insanlara şifa bulmak olan sağlıkçılar kendilerini koruma adına da olsa elbette ki insanlara zarar vermekten kaçınmaktadırlar. Burada esas olan onları korumaktan da öte maruz kalmalarını önlemektedir. Toplumsal olarak sağlıkçılara şiddetin bir insanlık suçu olduğu bilinci yaygınlaştırılmalı. Hastaların ve yakınlarının sağlık çalışanlarına karşı daha anlayışlı daha saygılı ve duyarlı olmaları yönünde bilinçlenme sağlanmalıdır.”dedi.

 

SAĞLIKTA ŞİDDET TOPLUMSAL ŞİDDETİN BİR PARÇASIDIR

Göçer,”Unutulmamalıdır ki sağlıkta şiddet toplumsal şiddetin bir parçasıdır.  Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) genel olarak şiddeti: “Tehdit veya faaliyet düzeyinde; kendisine, başka bir kimseye, bir gruba veya topluluğa kasti olarak yönelmiş fiziki gücün; yaralanma, ölüm, psikolojik zarar, körelme veya mahrumiyet ile sonuçlanmış veya yüksek sonuçlanma ihtimali oluşturması” şeklinde tanımlamıştır”dedi.

Hilal Göçer,Ailede , sağlıkta, sporda kısaca insanın olduğu her yerde şiddet de vardır. Bu şiddetin insanlık tarihinde hep olduğu bilinse de son zamanlarda daha da artmaktadır. Burada şiddet olaylarının medya ve sosyal medya aracılığı ile rahatlıkla gün yüzüne çıkması da bilinirliği artırdığını ifade etti.