SAĞLIK MI? ÖZGÜRLÜK MÜ?
KORONAVİRÜS SALGINI SEBEBİYLE İLGİLİ BAKANLIK VE VALİLİKLER TARAFINDAN GETİRİLEN SOKAĞA ÇIKILMAMASI, SEYAHATLERİN SINIRLANDIRILMASI, ALIŞVERİŞ YAPILMAMASI, PARK VE MEYDANLARA ÇIKILAMAMASI, EŞ DOST ZİYARETLERİNİN YAPILAMAMASI, BİRKAÇ KİŞİNİN YANYANA BULUNMAMASI GİBİ YASAKLAR YENİ BİR TARTIŞMANIN YAŞANMASINA SEBEP OLUYOR
Dünyayı sarsan Korona salgını ve akabinde pandemi sürecinin gündelik yaşamdaki kısıtlamaları insanların gündelik yaşantısında pek çok değişimi de beraberinde getirdi.
İnsanların geçmişte belki çok da kıymetini ve değerini bilmediği tüm etkinlik ve faaliyetler askıya alındı. Tüm sosyal hayat durdu. İnsan hayatında önemli bir terapi sayılan dost ve arkadaş ziyaretleri son buldu. Alışveriş merkezleri, lokantalar, çay ocakları kapandı. Manevi dünyanın önemli bir dinamiği ve ruhsal mekânları olan camiler kapatıldı. Seyahat etme özgürlüğü askıya alındı. Cenaze törenlerine sınırlandırma getirildi taziyeler tümüyle iptal edildi.
Tüm bu yaşananlar tuğlumda “sağlık mı? yoksa özgürlük mü? daha önemli” tartışmasını gündeme taşıdı.
ELBETTE SAĞLIK
Sağlık olmadığında özgürlüğün de çok bir anlam taşımayacağını ifade eden uzmanlar, bu konuda özgürlüğün de tanımının yeniden yapılması gerektiğini ifade ediyorlar.
Topluma ve kalabalığa karışarak istediğini yapma özgürlüğünü elde eden her bir vatandaşın bir başkasının yaşam özgürlüğüne müdahale etiğine dikkat çeken uzmanlar, alışveriş özgürlüğünü yaşamak için giyim mağazalarına giden, burada birkaç kıyafet deneyerek ürün alarak özgürlüğün tadını çıkardığını düşünen insanın kendi yaşam özgürlüğü kadar o mekanlarda bir vesile ile bulunan tüm insanlarını yaşamlarını tehlikeye soktuğunu ifade ediyorlar.
ÖLÜM GETİREN ÖZGÜRLÜK
Geçmişin ideolojik tartışma zemin ve jargonunda “önce ekmek mi? özgürlük mü?” tartışmasında daima önde ve tek seçenek olarak kabul gören “özgürlük” kavramı, bugünlerde istediği şeyleri istediği anda yapmak olarak algılandığı için birinci tercih olmaktan düşmüş durumda.
En ideolojik duruş sergileyen ve bu konuda özgürlüğü her şeyin üstünde tutma gibi bir ilkeselliği ve teamülü olanlar bile bugünlerde sırf gelecekte tüm sevdikleri eylem ve faaliyetleri yapmak adına o çok aşık ve hayran olduğu özgürlüğü askıya almış ve sağlık için, hastalanmamak ve ideallerini gerçekleştirmek adına da olsa hayatta kalmak için tüm özgürlüklerini hem de kendi özgür iradesi ile evde kalarak tercihlerini ortaya koyuyorlar.
NE KADAR ÖZGÜRMÜŞÜZ ASLINDA
Koronavirüs süreci; insanın bizzat kendisinin, çok yakın çevresinin, başka insanların, başka ülkelerdeki insanların, dünyanın farkına en önemlisi de geçmişte özgürce yaptığı birçok davranışın ne kadar anlamlı olduğu gerçeğine vardı.
Bu dönemin sonucunda artık insanlar hiç olmadıkları kadar duyarlı olacak, farkında olacak, daha sosyal olacaklar, vefalı olacaklar. Anı yaşamak, şimdiyi yaşamak anlam kazanacak. Gündelik yaşamda çok basit görülen etkinlikler bile kıymete binecek. Bir kafede içilen kahve, yenilen yemek, tatil, arabayla gezme, yürümek, deniz kenarında oturmak, suda taş yüzdürmek, piknik yapmak, şehirlerarası yolculukta araçta kaju yemek ve daha birçok güzellikler eskiden ne kadar basitken, bu dönem sonrasında anlam kazanacaklar.
ANI YAŞA, BUGÜNÜN FARKINA VAR
Bu güzellikleri kaybettiği zaman insanın farkındalığının artığını, dolayısıyla da insanların bu konudaki çok fazla ileriyi düşünmek, çok fazla plan yapmak, sadece gelecek zamanda yaşamak hisleri değişikliğe uğradığına dikkat çeken uzmanlar, insanların yeni süreçte bugünün farkına varacaklarını, bugünden zevk almaya başlayacaklarını ifade ediyorlar.
“Farkındalık artınca anı yaşıyorsun. Anı yaşadığın zaman yediğimizin, içtiğimizin, gezdiğimizin değerini biliyoruz. Elinizdekilerin farkına varıyor ve şükrediyorsunuz ” görüşlerini dile getiren uzmanlar, korona virüsü sonrası insanları yepyeni bir dünya ve yaşam tarzının beklediğini ifade ediyorlar.