Sabır Taşarsa
Toplu ulaşım araçlarının şoförleri hakkında yaygın bir kanaat vardır. Soru sorulmasına tahammül etmeyen, doğru dürüst cevap vermeyen ve insanların psikolojisini bilmemekten kaynaklı tavırlar ortaya koydukları iddia edilir.
İşin doğrusu bu görüşleri haklı çıkartacak olumsuz örnekler de yok değil. Ancak olayları sağlıklı değerlendirmek için iki taraflı ve adil bakmanın da gerekliliği var.
Bir hafta önce bizzat kendimin gözlemlediği bir olay. Cumhuriyet mahallesi otobüsündeyiz. 65’li yaşlarda bir vatandaş, otobüs seyir halindeyken tam da ineceği duraktan geçerken düğmeye “duracak” düğmesine bastı. Şoför de haklı olarak bir sonraki durak için basıldığını düşündü. Ancak bir sonraki duraktan önce otobüs trafik ışıklarında durdu. Amcamız arkadan şoföre “niye kapıyı açmıyorsun” diye çıkıştı.
Şoförden önce biz otobüstekiler burada durak olmadığını, kırmızı ışıkta yolcu indirilmeyeceğini söyledikse de amcamız şoföre yönelik haksız ithamlarına devam etti.
Benzer bir olay da hafta sonu yaşandı. Abdullahpaşa seferini yapan belediye otobüsünde bulunan bir yolcu, ‘Neden durakta değil de 5 metre sonra durdun?’ diye bağırıp şoföre saldırmak istemiş.
Bu anlarda şoför sakinliğini korurken, şahıs diğer yolcular tarafından otobüsten indirilmiş. Otobüs tam hareket edecekken şahıs, ön kapıya gelerek şoföre küfür edip hakaretler savurmuş. Bunun üzerine sinirlenen şoför, otobüsü durdurup aşağı inmiş ve hiç de hoş olmayan bir görüntü ile tekme-tokat birbirine girmişler.
Tabi bu olayın her iki taraf açısından da savunulacak bir yani yok. Vatandaşın hakaret ve küfür etmesi de yanlış, şoförün direksiyondan inip onlarca yolcunun gözü önünde ve Zübeyde hanım gibi şehrin en işlek bir yerinde vatandaşla arbedeye girmesi de yanlış.
İki tarafın da ciddi anlamda psikolojik desteğe ve öfke kontrolü eğitimlerine ihtiyacı var. Aslında toplumun önemli bir kesiminin bu eğitimlere ihtiyacı var.
Bazı meslekleri yapanların biraz daha dikkatli ve özenli olmakla birlikte sabırlı olması gerekirken, halkımızın da günde binlerce kişiyle muhatap olan ve zor bir mesleği yapan görevlilerimize karşı daha anlayışlı olması gerekir.
Biraz sabır, biraz anlayış ve öfkelendiğimiz esnada üçe kadar sayacak kadar bir kendimizi, aklımızı ve vicdanımızı dinlersek bu tür olumsuzlukların hiç biri yaşanmaz.