Saadet Uçuyor!
Saadet Partisi İl kongresini yaptı ve kimse aday olmadığı için Abdullah Akın yeniden başkan seçildi.
Partinin basın birimi kongre sonucu ile ilgili basına bir metin servis etmiş ki evlere şenlik. Basın bülteninden ziyade reklamı, kerameti ve anlatım bozuklukları kendinden menkul bir metni okurken nerdeyse bizler de cuş u huruşa gelecektik.
İşte basın bülteninden cümleler:
“Elazığ'ın siyasi sahnesinde büyük bir coşkuyla gerçekleşen Saadet Partisi Elazığ İl Kongresi, çalışmaları ve projeleriyle öne çıkan Abdullah Akın'ı büyük bir destekle il başkanlığına taşıdı.
Kongre, 15 Ekim Pazar günü saat 11:00'de Bünyamin Eroğlu Kongre Merkezi'nde tarihi bir anı kaydetti. Tek listeyle gidilen kongrede, tam 100 delegenin oylarını alarak Abdullah Akın, Elazığ İl Başkanlığı'na layık görüldü.
Bu kongrede, Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın'ın Filistin'deki trajik olaylara dikkat çekmesi ve insanlığın vicdanını harekete geçirmesi, kongreye derin bir anlam kattı. Aydın, sessiz kalmanın mümkün olmadığı bu acı olaylara karşı birlikte ses çıkarmanın önemini vurguladı.
Kongre alanında bulunanlar, Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın'ın konuşmasıyla coşkuyla doldular. Akın, "Milletimiz varlık içinde yokluk yaşıyor, milletimizden toplanan vergiler milletimizin cebine değil, bir avuç aklını kenara koymuş, duygularıyla hareket eden, hakkaniyetsiz ve adaletsiz kişilerin cebine giriyor" diyerek halkın sorunlarına duyarlılığını gösterdi. "Çok doğru bir yoldayız. İnsanları doğru yola iletmek, hakikati anlatmak, ve muvaffak olmak için doğru vesileye sarılmak yapılacak en büyük, en hayırlı bir iştir." şeklinde konuşmasını tamamladı.”
Basın açıklamasına bak hizaya gel.
Metni yazan arkadaş kendi kendine hamaset yapmış, kendi kendine coşku vermiş ve ne hikmetse Elazığ’ın siyasi tarihine bu anı yazdırmış.
300 kişilik salonu dolduramamış bir kongre nasıl siyasi tarihe geçmiş, heyecanın, coşkunun olmadığı ve on yıllardan beri aynı yüzler ve kişilerle kongre yapıldığı, son iki yıldır da aynı ağızdan aynı basmakalıp sözlerin duyulduğu bir parti nasıl da kendi kendini gaza getirip bunu da basın bültenine yansıtmış bizler de görmüş, bilmiş olduk.
Sevgili Saadetli kardeşler! Basın bültenini yazan arkadaşın kıymetini iyi bilin. O arkadaşınız bu coşkuyla sizi iktidara taşır hatta uçurur. Değerini bilin!