RÜZGÂRA KARŞI MUHAMMED KEHINDE
Geçen hafta Göztepe karşısında alınan sükseli galibiyetin moraliyle gittiğimiz Bandırma deplasmanın
Geçen hafta Göztepe karşısında alınan sükseli galibiyetin moraliyle gittiğimiz Bandırma deplasmanında alacağımız bir galibiyet hem bizi alt sıralardan biraz daha yukarılara tırmandıracak hem de rakibimizle aramızın bizim lehimize açılmasını sağlayacaktı.
Rakip Bandırmaspor, oynadığı son beş maçta bir galibiyet ve dört mağlubiyet almış ve son beş maçında 9 gol atıp 17 gol yemiş bir takımdı. Yani maç başına üçten fazla gol yemiş ev sahibi takımın önemli savunma zaafiyetleri olduğu, bu parametrelerden anlaşılıyordu. Takıma bir çıkış havası yakalatsın diye getirilen teknik direktör Yusuf Şimşek de aslında en azından bugüne kadar çare olamamıştı.
Maç öncesi bu psikolojik faktörler, şüphesiz Elazığspor’un lehineydi ve kazanmaya yakın olan takım da yine Elazığspor’du. Ancak hesapta olmayan zorlu saha ve iklim koşulları, iki takım için de bir handikap oluşturdu maç boyunca.
Bandırmaspor hocası Yusuf Şimşek, Manisa’da farklı kaybeden takımının üçte birini rotasyonla değiştirerek başladı karşılaşmaya. Saatte bilmem kaç yüz kilometre hızla esen rüzgârı da arkasına alarak oyunu önde kurmayı belli ölçüde başaran Bandırmaspor, yer yer suyla kaplı zeminde ilk yarı boyunca daha atak ve arzulu olan takımdı.
Beklemediği saha ve iklim koşullarıyla karşılaşan Elazığspor, daha çok savunmada kalarak rakibin oyununu bozmaya ve fırsat yakalarsa da ani ataklarla gole gitmeyi planladıysa da hem savunmada hem de hücumda istediklerini yeterince uygulayamadı.
Bandırma takımının Üstün Bilgi, Gökhan Karadeniz, Feridun Kıroğlu ve Atabey Çiçek ile yaptığı hücumlar zaman zaman etkili oldu ve ev sahibi takım golle sonuçlanabilecek üç önemli pozisyon yakaladı ilk yarıda. Bu atakların golle sonuçlanmamasında kalecimiz Çağlar Şahin’in de önemli bir payı vardı doğrusu.
Elazığspor karşılaşmaya Göztepe maçının oyuncu kadrosu ve saha içi dizilişi ile başlamasına rağmen ilk yarı boyunca rakip alanda neredeyse hiç etkili olamadı. Rüzgârın etkisiyle oyunu bizim alanımıza yıkan rakip karşısında Hamidou Traore ve Çağrı Ortakaya geride kalıp defansa yardım edince oyun kurucu pozisyonundaki Aldin Cajic orta alanda yalnız kaldı ve ağır zeminde sağa sola kaçan oyuncularımıza yeterli beslemeyi yapamadı. Kaptığımız bir iki topla hızlı çıkmaya çalıştıysak da hücum bölgesinde çoğalamamak ve alan paylaşımını yapamamak eksik taraflarımızdı ve ilk yarı bizim adımıza bu anlamda çok kısır geçti.
İKİNCİ YARI
İkinci yarıda rüzgârın Elazığspor lehine eseceğini düşünerek daha iyi bir oyun ve galibiyet beklentisi içerisine girdik. Ancak ilk golü bulan takım ev sahibi Bandırmaspor oldu. Rakibin hızla çıktığı 57. dakikada sol bek oyuncumuz yerini kaybedince bozulan defans dengemiz rakibe kolay bir orta yapma olanağı verdi.
Rakibin en etkili golcüsü Atabey Çiçek’in yükselip kafayla vurduğu top, Mehmet Yiğit’in kafasına çarparak ağlarımızla buluştu.
DEĞİŞEN DENGELER VE MUHAMMED KEHINDE FAKTÖRÜ
60.dakikadan itibaren özellikle soldan Yossef Yeşilmen sağdan da Tom Wellington ile atak organizasyonları deneyen Elazığspor, oyunda etkili olmaya başladı. Rakip, skoru korumak adına daha kontrollü bir oyunu tercih edip hücum oyuncusunu çıkarınca bizim etkinliğimiz daha da arttı. Beklerimizin sık sık ileri çıkıp kanat oyuncularımızı desteklemesi, girdiğimiz pozisyonların da sayısını artırdı.
Defansif zaafiyeti iyice belirginleşmeye başlayan Bandırmaspor, Yossef Yeşilmen’in yaptığı ortada Muhammed Kehinde’yi marke edemeyince oyuncumuz en iyi yaptığı işi bir kez daha yaparak kafayla golümüzü kaydetti.
İlk yarının aksine daha öne çıkmaya başlayan Hamidou Traore, Kehinde’yi ceza alanı içinde topla buluşturdu ve onun harika bir zamanlamayla galibiyet golümüzü atmasını sağladı.
OYUNCU DEĞİŞİKLİKLERİNİN MAÇA KATKISI
Aldin Cajic’in ağır zeminde ve kötü hava koşullarında etkili olamadığını gören Bayram Bektaş hoca, 59. dakikada Lamine Diarra’ yı oyuna alarak doğru bir hamle yaptı. Bu sayede hem orta sahamız daha fazla top yapmaya hem de kanat oyuncularımız daha fazla bindirmelere başladılar. Oyunu rakip alana taşıyan Elazığspor ilk yarının aksine daha üretken bir takım haline geldi.
90. dakikadaki Yossef Yeşilmen-Berk Yıldız değişikliği doğru ama gecikmiş bir hamleydi bana göre. Oyuna erken alınmış bir Berk Yıldız, çok koşan ve çalışan dolayısıyla yorulan Yossef Yeşilmen’in bıraktığı bölgede daha dinamik olabilirdi.
MAÇIN BİZE GÖSTERDİKLERİ
Elazığspor zorlu bir deplasmanda kritik bir galibiyet alarak kendisini birkaç sıra yukarıya taşırken renkdaşı rakibini de ateş çemberine yolladı.
Yukarıdan Gaziantep ve Şanlıurfa takımlarının da tehlike bölgesine gelmesi ve bu takımların bir birleriyle olan maçlarında gösterecekleri performans, sezon sonu sıralamasını belirleyecek. Elazığspor bu anlamda en avantajlı takımlardan biri konumuna geldi diyebiliriz.
‘’Altın kafa’’ Muhammed Kehinde, Türkiye’ye daha önceden gelen Nijerya pasaportlu Emmanuel Emenike gibi çok fantastik bir çıkış yapabilir. Bu potansiyel oyuncumuzda var. Zaman geçirmeden şartlar zorlanmalı ve oyuncunun bonservisiyle transferi gerçekleşmeli, Elazığ kamuoyu da bu doğrultuda yönetime destek ve yardımda bulunmalı.
Elazığspor bu sezon ilk kez üst üste kazandı. Bunun bir seri haline dönüşmesi için Adana Demirspor maçı çok önemli ve mutlak kazanmamız gereken bir maç. Bu maç kazanıldığında eminim ki sonrası daha kolay olacaktır.
Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sevgiyle ve huzurla kalın..