Rektör Adayı Prof. Dr. Yılmazçelik: Fırat Üniversitesi 50'nci Yılına Hak Ettiği Şekilde Girecektir

Elazığ'ın en önemli değerlerinden biri olan Fırat Üniversitesi'nde Rektör adayları belli olmaya başladı.

Rektör Adayı Prof. Dr. Yılmazçelik: Fırat Üniversitesi 50'nci Yılına Hak Ettiği Şekilde Girecektir

Adaylığını açıklayan Prof. Dr. İbrahim Yılmazçelik Elazığ Akgün Otel’de basın toplantısı düzenledi.

Düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yılmazçelik, Fırat Üniversitesi Rektörü olduğu takdirde yapmayı planladığı projelerden bahsetti.

“BU ÜNİVERSİTE NEDEN ELAZIĞLI BİR REKTÖR TARAFINDAN YÖNETİLMİYOR”

Fırat Üniversitesi’nin Elazığlı rektöre ihtiyacı olduğunu ve bu sorunun öğrencilik yıllarından beri içinde uhde olduğunu belirten ve aslen Elazığlı olan Rektör Adayı Prof. Dr. İbrahim Yılmazçelik,

“Öğrencilik sürecimden itibaren yaklaşık 35-40 seneye yakındır Fırat Üniversitesi’ndeyim. Akademisyen olarak ve daha sonraki dönemlerde hizmet eden birisi olarak bu dönem Fırat Üniversitesi Rektörlüğüne aday oldum. Özellikle 1985 döneminde Fırat Üniversitesi dönem birincisi olduğum zaman içimde bir uhde vardı, ‘bu üniversite neden Elazığlı bir rektör tarafından yönetilmiyor’ diyordum. Dolayısıyla daha sonraki dönemlerde idareci olarak çalışmanın bana verdiği güçle bu göreve talip oldum.

2025 yılında neredeyse 50’nci senesini tamamlayacak bir üniversitemiz var. Büyük bir üniversite. Bu dönemde yaklaşık olarak 17 tane fakülte, 4 tane el üstü ve 9 tane de Meslek Yüksek Okulu’na sahip. Sayı itibariyle de toplam öğrenci sayısına baktığımız zaman 41 bin 864 öğrencimiz var. Buna lisans, ön lisans ve yüksek lisans dahil. Bu sayıya aynı zamanda akademisyenleri, öğretim üyelerini, öğretim üye yardımcılarını, araştırma görevlilerini ve yine Fırat Üniversitesi’nde görev alan çok kıymetli idari personeli eklediğimiz zaman devasa bir rakamla karşılaşıyoruz. Buradaki problem şu: Fırat Üniversitesi şehrin dinamiklerinin neresinde, şehirle ne kadar bütünleşmiş?” diyerek neden aday olduğunu anlattı.

Prof. Dr. İbrahim Yılmazçelik, hedeflerini şu şekilde sıraladı:

“İnsanı merkez alan, insana sevgi saygı ve güven duyan, kaynak oluşturan, kaynakları ve öncelikleri akılcı ölçülerle değerlendiren, verimliliği ön planda tutan ve üst düzeye çıkarmayı hedefleyen, tüm görevlerin doğru zamanda bir kerede ve hatasız yapılmasını amaçlayan, bilimsel ve planlı çalışma yöntemiyle meseleleri ortaya çıkmadan önleyebilen tüm çalışanlarımız için, özlük haklarını güvence altına alan, yönetime en geniş katılımı sağlayan bir yönetim anlayışı ve yönetimin kararlılıkla uygulanması benim temel prensibim olacak. Sonuç itibariyle devletiyle, toplumuyla ve kendisiyle barışık olan insanların idaresinde, devletimin bana vereceği büyük desteklerle Fırat Üniversitesi’ni 50’nci yılında atılması planlanan büyük adımlarla çok daha ileriye taşımak benim temel hedefimdir”

Rektör olduğu takdirde Fırat Üniversitesi’nin yerinde yapılandırılması konusunun üzerine düşeceğini ve ne gerekiyorsa yapacağını belirten Prof. Dr. İbrahim Yılmazçelik,

“Eğer Rektör olursam özellikle öğrenci rahatını ve konforunu sağlayacak olan hamleleri yapacağım. Ben 2-3 Rektörle idareci olarak çalıştım ve şunu gördüm: Elazığ’ın gerçekten bir potansiyeli var. Önemli olan bu potansiyeli hayata geçirmek.

Rektör yerinde oturmayacak, Rektör bürokratik meselelere boğulmayacak, Rektör’ün bir ayağı Elazığ’da olacak. Yurt dışında yaşayan Elazığlı hemşehrilerimiz buraya katkı sunmaya canı gönülden hazırlar.

Ben şimdiye kadar yapılanları takdir ediyorum ama benim iddiam şudur ki ben çok daha iyisini yapacağım. Şehirle bütünleşeceğim, Elazığ kamuoyuyla bütünleşeceğim ve çok daha iyisini yapacağım. Bunun için adayım.

Benim Rektör olmam durumunda Fırat Üniversitesi’nin yerinde yapılandırılması meselesini gündeme getireceğim. Bu projeleri çok önceden yazdım, hazırladım.” Dedi.

“ÇOK YERİNDE BİR TESPİT, KENDİSİNİ TEBRİK EDİYORUM”

Yaptığı açıklamada ikinci öğretim programlarının kaldırılması konusuna da değinen Prof. Dr. Yılmazçelik,

“Sayın YÖK Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar 10 Temmuz gününde yapmış olduğu bir toplantıda bazı açıklamalar yaptı. İkinci öğretimlerin kaldırılacağını anlattı. İkinci öğretimin kaldırılması şehir ekonomisi anlamında bize zarar verecek. O toplantıda Başkanımız özellikle şunu gündeme getirdi “istihdamla bağı azalan programların kontenjanlarını azaltıyoruz ve Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (THÇ) logosunun özellikle yüksek öğretim programlarının tercihlerinde çok büyük bir rol oynayacağını -ve bana göre çok da mantıklı- istihdama duyarlılığın oluştuğunu belirterek istihdamla bağı azalan programların kademeli olarak azalıp kapatılacağını” belirtti. Çok yerinde bir tespit, kendisini tebrik ediyorum.

Daha önceki dönemlerde siyasi veya sosyal meselelerle kurulmuş olan bazı bölümler var. Bu bölümlere baktığımız zaman, öğrenci görmüyoruz. İsim verip kimseyi rencide etmek istemiyorum. O bölümlere baktığımız zaman yaklaşık 50 tane hoca var. Bu 50 hocanın 20 tane sponsor, doçent, yardımcı doçent var. Bunun bırakın Elazığ’ı, ülke ekonomisine yansıması nasıl olur?” dedi.

“ELAZIĞ’DA NEDEN HUKUK FAKÜLTESİ YOK?”

Fırat Üniversitesi’ne kurulması gereken fakültelerden bahseden Prof. Dr. Yılmazçelik,

“Mesela Elazığ hayvancılık şehri mi? Veterinerlik Fakültesi’nin en başta burada değil Bingöl’de kurulması gerekiyordu. Tamam kuruldu, gelişti ve bölgede çok önemli bir konuma geldi ancak Elazığ’a Ziraat Fakültesi lazım. Hukuk alanında Elazığ’ın yetiştirmiş olduğu çok kıymetli şahıslar var. Peki neden başka şehirlerde okumak zorunda kaldılar? Elazığ’da neden hukuk fakültesi yok?

YÖK Başkanı’nın kapatılmalı dediği bölümler hangileridir? Bu bölümleri tespit edebiliriz ve bu bölümler noktasında Üniversitemize çok büyük bir ivme kazandırabiliriz.”

“MALATYA’NIN 2 ÜNİVERSİTESİ VAR, DİYARBAKIR’IN 2 ÜNİVERSİTESİ VAR. NEDEN ELAZIĞ’DA OLMASIN?”

Elazığ’da ikinci üniversitenin kurulması için elinden geleni yapacağını söyledi. Yaptığı konuşmada çevre illerde örnekler de veren Prof. Dr. Yılmazçelik konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Fırat Üniversitesi’nin Hankendi’deki arazisini neredeyse bütün kamuoyu biliyor. O arsaların ve tarlaların alındığı dönemde mülk sahipleri Üniversite yapılması şartıyla verdiler. Geçmiş dönemdeki Rektör de bu konudaki tavrını koydu ve o arazi bizim elimizde kaldı. Şimdi bizim o araziyi ciddi bir şekilde değerlendirmemiz lazım. Orada sadece İletişim Fakültemiz var.

Ben bir sosyal bilimci olarak iletişimin değerini bilen birisi olarak iletişim fakültesinin Elazığ basınıyla birleşmesi ve koordinasyonu için gereken her türlü desteği vereceğim. Şunu da belirtmek lazım. Her Üniversite’nin şartları farklıdır.

Ben senelerdir bu üniversitenin içindeyim. Senelerdir yapılan toplantılarda tabiri caizse hep havanda su dövüldü. Toplantı içerisinde her şey konuşuldu, bunlar yapılmalı dendi ancak dışarı çıkıldığında tamamen unutuldu. Önemli olan sonuç alabilmek. Bunu senelerdir söylüyorum: Elazığ’ın neden bir ikinci üniversitesi yok? Hemen yanı başımızda Malatya’nın 2 üniversitesi var, Diyarbakır’ın 2 üniversitesi var. Neden Elazığ’da olmasın? Sizlere sözüm olsun, eğer Fırat Üniversitesi Rektörü olursam bu konunun en büyük takipçisi ve destekçisi ben olacağım. Çünkü gelen rektörler maalesef güç bölünmesi noktasında buna hep karşı çıktılar. İstiyor gibi göründüler ama meseleyi bürokrasiye boğarak rafa kaldırdılar.

Benim en büyük avantajım şudur; buradaki akademik personeli tanıyorum, bana kimse kimseyi tanıtamaz. Şuna emin olun, Fırat Üniversitesi’nde çok önemli ve değerli; kendisini köşeye çekmiş akademisyenler var. Bunların Üniversitede hak ettikleri yere getirilmesi gerekiyor. Bu noktada kararlıyım. O insanları bir şekilde bulup haklarını teslim edeceğim.

Üniversite’deki sorunları biliyorum ve bunları düzeltmeye talibim. Yalnız başına değil, devletimiz bize destek verecek. Şuna inanıyorum; Fırat Üniversitesi 50’nci yılına hak ettiği şekilde girecektir.

Ortak mekanların düzenlenmesi: konuşmamın başında da söylediğim gibi öğrenci odaklı çalışmalıyız. Öğrenciyi rahat ettirecek şeyleri yapmalıyız.

Üniversite yönetimi bürokratik meselelerle uğraşmamalı.”