REFERANDUM ÖNCESİ KUTUPLAŞMA
Önümüzdeki Nisan ayında başkanlık sistemi için referanduma gidiyoruz
Önümüzdeki Nisan ayında başkanlık sistemi için referanduma gidiyoruz. Evet ve hayır cepheleri yavaş yavaş netleşiyor. Kampanyaların özellikle sosyal medyada aktif bir şekilde yürütüldüğünü görüyoruz. Evet kampanyası başlatan futbol ve sanat dünyasından bazı isimler hemen hedef tahtasına konuldu.
Amerikadaki başkanlık seçimlerinde sanatçılar açıkça taraflarını belli ettiler ve hatta seçim kampanyalarında aktif rol aldılar. Kimse kalkıp da orada kimseyi yalakalıkla veya yandaşlıkla suçlamadı. Kimse seçiminden dolayı itham altında kalmadı. Ama bakıyoruz bizim ülkemizde insanlar Evet diyeceklerini açıkladıkları için bir takım medya ve bazı marjinal gruplar tarafından linç edilmeye kalkılıyor. Özellikle sosyal medyada bunun yoğun bir şekilde yapıldığını görüyoruz. Halktan neden bu kadar korkuyorlar acaba! Referandumda evet çıkacağını bildikleri için saldırdıkça saldırıyorlar. Durumu kabullenemiyorlar.
Sözcü denen gazete evet ve hayır diyeceğini açıklayan ünlülerin resimlerini basıp altına 'bölündük' diye manşet atıyor. Yahu altı üstü bir referandum. Zaten ya evet ya da hayır denecek. Neden bölünme olsun ki? Bunlarda beyin de yok. Ama maksat belli. Fitne tohumu ekmek. Esas milleti bölen bu gazetenin ta kendisi.
Adıyaman'da bir mezranın köy olması için düzenlenen referandumda kavga çıkıyor ve sonuç: 10 yaralı. Ama bu haberi Hürriyet Cnnturk T24 gibi mecralar 'Referandum Kavgası: 10 Yaralı' manşetleri ile verip algı operasyonu yapmaya çalışıyorlar. Başkanlık için yapılacak referandum nedeniyle kan akmış algısı veriyorlar. Yani Erdoğan'ın ve AK Parti'nin bu ısrarı yüzünden ülkede kan dökülüyor demeye getiriyorlar. İşleri güçleri Erdoğan düşmanlığı. Yahu bu adam size ne yaptı. Ülke 15 yılda büyük mesafe aldı. 15 yıl öncesindeki Türkiye ile şimdiki Türkiye'nin dünyadaki itibarını düşünün. Dışardan talimat ile yönetilen bir ülkeden bağımsız politikalar üreten ve kimseye minnet etmeyen özgür bir ülkeye dönüştük. Sanırım bu zorlarına gidiyor. Batı hayranlığı ve müstemleke zihniyeti bunların zihinlerini köreltmiş.
Sırf dindar diye Tayyip Erdoğan'dan nefret ediyorlar. Atatürkün arkasına saklanıyorlar. Kendilerince oluşturdukları ve Atatürk ile hiçbir alakası olmayan bir Atatürkçülük ideolojisinin dar kalıplarında dönüp duruyorlar. Yeniliğe ve değişime kapalılar. Çünkü yıllardır bu masdigerar ile milleti kandırıp malı götürdüler. Ne zaman ki Ak Parti iktidar geldi işler değişti. Türlü hile ve desiseler ile AK Parti'yi iktidardan indiremeyince başladılar bu defa düşmanlığa ve ihanete. Erdoğan düşmanlığı yüzünden her türlü şer odağı ile işbirliği yapıyorlar. PKK, FETÖ, DAEŞ, DHKP-C gibi her türlü örgüt ile kol kola girebiliyorlar. Allah sonlarını hayretsin. Halktan korkmamak lazım. Halk gereken en sağlıklı kararı verecektir. Kalın sağlıcakla...