RAMAZAN NOTLARI

1-Ramazan ayının verdiği manevi iklimin etkisiyle midir, bilinmez, nostalji yapıyorum bu aralar

RAMAZAN NOTLARI
TAKİP ET Google News ile Takip Et

1-Ramazan ayının verdiği manevi iklimin etkisiyle midir, bilinmez, nostalji yapıyorum bu aralar. Haberkent Gazetesinde geçtiğimiz yıl “Sanmayın Kimse Farkında Değil” başlıklı yazımı hatırladım. Sonra da yakın zamanda mağdur olanların diğerlerini mağdur etmeye başladığını yazdığımı hatırladım. En nihayetinde, bu şekilde giderse seçime bir yıl kalan Ak Partililer kanlı bıçaklı olabilir dediğimi/uyardığımı ve yazdığımı hatırladım… Önce üzüldüm, sonra yüzümde haklı olmanın verdiği tatlı bir tebessüm oluştu!

2-Türkçesini hiç beğenmediğim bir gazeteci şahıs beni savcılığa şikâyet etmişti. Detaylarını daha sonra yazacağım bu mesele, bir hakimin itirazı kabul etmesi üzerine tekrar savcılık aşamasına döndü. Hakkımda dava açılacak, hayırlısı. O arkadaş, maneviyatı yaralanmış diye benden barışmak için 20 bin TL istemiş. Allah rızası için fitrelerinizi bekliyorum! (Bu meseleyi burada bırakmayacağımı biliyorsunuz!)

3-TRT’de Kur’an okuma yarışması yapılıyor ya. Hani şu şarkıcı yarışmalarına benzer şekilde yapılanı… Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez tepki göstermiş ve “Son zamanlarda bir yarışma programı çıkarıldı biliyorsunuz. Sadece şunu söylerim. Kuran ses yarışmalarının güftesi olarak kullanılacak bir kitap değildir. Kuran bir hayat kitabıdır. Hem de en müstakim yola, en salam yola sizi götürmek için nazil olmuş bir kitaptır!” demiş. Eyvdigerah…

4-Sosyal medya hesabımdan Kur’an okumayı reyting malzemesi yapanlarla, Kur’an-ı Kerimle aramızdaki sorunlu ilişkiyi eleştiren bir şeyler paylaşıp şöyle demiştim: “Kur'an-ı Kerimi anlamayı dert etmeyen, okuma yarışması düzenleyecek tabi ki, başka ne yapacak?” Bunun üzerine bir arkadaş yorum yazmış ve beni eleştirmiş: “ şu mealcilere sözüm şu ölürseniz sevenleriniz sizlere meal okusun ezanı Allahu Ekber den Tanrı uludur a sevk eden zihniyet bu yazık Cengiz Gülaç yazık.” Ben hiçbir şeyci değildim oysa! Sadece Kur’an’ı anlamayı dert edelim demek istemiştim. Az kalsın dinden çıkacak seviyeye gelmişim de, haberim yokmuş! Olsun, canı sağ olsun. O anlamasa da olur!

5-Biliyorsunuz, lüks iftar sofrasını eleştirmek Ramazan sporumuzdur! Bu yaşıma kadar lüks sofraya yok diyeni hiç görmedim ama gariban edebiyatı yapanlardan hiç geçilmez biliyorsunuz. Arkadaşlar bir kere daha vurgulayayım… Servet düşmanlığı yapmak salaklıktan başka bir şey değildir. Allah zenginliği yasaklamamıştır. Zengine getirdiği ekstra yükümlülükler vardır, hepsi bu. Mesele lüks yerlerde iftarların açılması değil. Keşke herkes pahalı yerlerde yemek yese de o seviyeye gelebilmiş olsak. Mesele, bu şatafatlı sofralara oturanların fakirliğin bitmesi için hiçbir şey yapmamasıdır.

6-Sayın Valimiz Murat Zorluoğlu’nun paylaştığı fotoğraflar her seferinde olay oluyor. Bu konuyu da yazmayı düşünüyorum, kısmet artık… Kendisine bir türlü söylemek veya yazmak nasip olmadı. Mesleki tecrübe, devlet ciddiyeti… Ne olursa olsun bence çok duygusal ve romantik birisisiniz Sayın Valim! İyi ki de öyle…

7-Bu şehirde Sami Demirbağ diye birisi yaşıyor. İyi bir edebiyatçı, güzel bir insan… Her seferinde telefonuma cevap vermeyip, sonra aramakla neyi hedefliyor acaba? Ellerim titriyor! Allah’ım, sen nefsime uydurma beni!...... Neyse, sakinleştim. Selam olsun güzel insan…

8-Atatürk’e hakaret eden Süleyman Yeşilyurt’u tarihçi zannediyordum. Meğer değilmiş. Ulaştırma Bakanlığı ve Turizm Bakanlığında büro memurluğundan emekli. Gazi Eğitim’de iki yıllık Türkçe okumuş. Eski Türkçe, Osmanlıca vs bilmiyormuş. Kendisi ile yapılan bir röportajda şöyle diyor; “Eski Türkçe bilmiyorum, aile büyüklerim biliyor, tercümeleri kayınvalideme yaptırıyorum!” Millette şans var. Benim kaynanamda ha bire bana içli köfte, dolma, sarma, tas kebabı vs ne bulursa yediriyor! Gerçi memlekette bir tek zayıf olduğumu düşünen de o, Allah razı olsun! Ama bir çeviri yapamıyor. Keşke bu kaynana torpillisi Süleyman kendisini tarihçi diye yutturacağına kaynanasını tarihçi diye piyasaya çıksaydı! En azından kadın okuduğunu anlatırdı.  

9-Belediyedeki eski döneme ilişkin açılan yolsuzluk davasının Yargıtay tarafından bozulduğu iddia ediliyor. Ak Partiiii………. Neyse! Eyyyy CeHaPe, siz var yaaa! Bacılarımızın başlarını zorla açtınıııızzzz!

10-Ve mübarek Ramazanı yarıladık sayılır. Özetle… Ahmet Toprak’ı özledim. Fırat Gazetesinden Gökçe hiç benimle ilgilenmiyor! İhsan Tarakçı halen daha yakışıklı, değişen hiçbir şey yok! İbrahim Menengiç Hocam da benim gibi oruçtan etkileniyor mu, bilmiyorum. Görüşemez olduk. Bu yazının ilk 9 maddesinde ne yazdım, hiç hatırlamıyorum! Fitreleri unutmayın!