RAHATSIZ ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Bu aralar moralim çok bozuk

RAHATSIZ ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Bu aralar moralim çok bozuk. Her şey üst üste geliyor. Bu kadar baskıya daha fazla dayanabileceğimi hiç zannetmiyorum.

            Almanya, Hollanda derken bir de ailecek sağlık problemleri…

            İki omuzumda lif koptu, bileğimdeki kemik kırığı yanlış kaynamış. Tekrar kırıp ameliyat olmam lazım. Safra kesesinden ameliyat olduğumdan beri sürekli ameliyat yeri iltihap kapıyor…

            Hanımın sesi kısıldı. Doktor bir hafta konuşmasını yasaklamış. Bir erkek günde 2.000 kelime konuşurmuş, kadın ise 7.000 kelime!

            Günlük kelime tüketiminin yüzde doksan beşini benim üzerimde zayi eden eşimin sessizliğine nasıl dayanırım, hiç bilmiyorum! Allah dermansız dert vermesin, çok üzülüyorum… Bir hafta! (Amacım sadece mizah, vdigera! Ciddiye almayın. Gerçi bundan sonra bir daha gülebilir miyim, emin değilim! Ben niye titriyorum? Hem de tir tir titriyorum!)

            Hastalık yüzünden konuşmamak Rab’bin takdiri, düzelir elbet. Kin ve nefret yüzünden susturulmak istenmek… Orası biraz çetrefilli.

            Avrupa Türkiye’den çok rahatsız. Daha doğrusu Cumhurbaşkanımızdan rahatsız. Erdoğan’ın öyle her söyleneni yapan uslu çocuk olmamasını hazmedemiyorlar.

            Yüz yıl önce kadın, çocuk demeden insanları katleden Ermenilere karşı yapılan tehcir kararını soykırım diye yutturmaya çalışınca onlar medeni ülkeler oluyor… Biz Nazi’ye Nazi deyince ayıp ediyoruz!

            El-Kaide ve DEAŞ gibi örgütleri bahane edip İslam’a karşı duydukları antipatinin adını havalı olsun diye İslamafobi bırakmışlardı. Ancak bakıyoruz, hiçbir radikal eylemde bulunmayan Türklere karşı da bir tahammülsüzlük var. Peki bunun adını ne koyacağız?

            Kibirli, eli kanlı beyaz adam bir şeyden rahatsız oluyorsa gittiğimiz yol doğru demektir. Rahat olalım, rahatsız etmeye devam edelim…

HİÇ UTANMIYORSUN DEĞİL Mİ?

            Sen, gözü Erdoğan nefretinden kararmış arkadaş…

            Almanya bakanını kabul etmiyor,

            4.500 tane teröristin dosyasını göndermene rağmen teröre açıkça destek verip hiçbir işlem yapmıyor,

            Alman gazetelerinin %70’i her gün Cumhurbaşkanına hakaret ediyor…

            Hiç mi içinde milli hassasiyet taşımıyorsun? Hiç mi rahatsız olmuyorsun? Hiç mi utanmıyorsun?

            Sen, gözü Erdoğan nefretinden kararmış arkadaş…

            Hollanda bütün uluslararası sözleşmeleri ayaklar altına alıp bir bakanının kendi konsolosluk binasına girmesine izin vermiyor,

            Köpeklerini soydaşlarının üzerine salıyor,

            Elinde Türk Bayrağı olan gardaşını coplarla darp ediyor…

            Hiç mi içinde milli hassasiyet taşımıyorsun? Hiç mi rahatsız olmuyorsun? Hiç mi utanmıyorsun?

            PKK 30 yıldır Almanya’da, Hollanda’da, Belçika’da vs elini kolunu sdigerayıp geziyor. İstediği gibi faaliyet gösteriyor, para topluyor, propaganda yapıyor…

            Engellemeyi geçtim, resmi düzeyde katılım bile gösteriyorlar. İlk defa birisi çıkmış, siz teröre destek veriyorsunuz diye açık açık, korkmadan söylüyor…

            Hiç kendi kendine sormuyor musun, bunlar niye bu kadar azdı? Neden korkuyorlar…?

            Doğru olan, siyaseten Erdoğan’a karşı olsan bile milli meselelerde ülkenden, milletinden yana olmak değil midir?

            Ama boş ver. Sen Erdoğan’dan nefret etmeye devam et. Siyasi tercihlerini milli meselelerin üstünde tutmaya devam et…

            Haysiyetin artıyor ya!