Psikolojik Dayanıklılık Nasıl Artar

Başak MERAL GÜNDÜZ/Sosyolog ve Aile Danışmanı Hilal Sarıbay Göçer, Psikolojik Dayanıklılık hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu.

Psikolojik Dayanıklılık Nasıl Artar

Hilal Sarıbay Göçer,”Psikolojik sağlamlık kavramını düşünürken bir hacıyatmaz oyuncağı hayal etmenizi istiyorum. Üzülmemek, kırılmamak, zorlanmamak demek değil psikolojik dayanıklılık. Tüm zorlayıcı durumlara rağmen yoluna devam edebilmek ve tekrar doğrulabilmek aslında tıpkı bir hacıyatmaz gibi. Hacıyatmazı dik tutan temelindeki ağırlıktır. Bizim hayatımızı ayakta tutacak şey ise anlamdır. Bizlerin hayata dair anlam arayışımız ve hedefimizdir bizleri ayakta tutan ve zorluklara karşı dik durmamızı sağlayan. Bu hedefe doğru giden yolsa karşımıza çıkan güçlüklere karşı duruşumuzdur aslında dayanıklılığımızı belirleyen. F. Nietzsche “Beni öldürmeyen şey güçlendirir” sözüyle bizleri esnek olabilmeye davet etmiştir.

Esnek olabilmek aslında uyumlu olabilmektir. Hayatta iyi şeylere uyum sağlamak kolaydır oysa kötü şeylere her zaman zor uyum sağlama eğilimindeyizdir. Bir sıkıntı, problem , sağlık sorunu ile karşılaşmak her birey için ihtimaldir ancak bireyin strese maruz kaldığında en az olumsuz şekilde etkilenmesi ve iyilik halindeki süreklilik psikolojik dayanıklılığın sonucudur. Dünyada ve ülkemizde özellikle son yıllarda birçok felakete şahit olduk. Orman yangınları, çevresel sorunlar, pandemi ve beraberinde getirdiği sosyal, ekonomik sorunlar.Tüm bunlar hepimizin ortak sorunu ve bu sorunlara karşı umutsuzluğa kapılırsak işte o zaman kaybederiz”dedi.

 Hilal Sarıbay Göçer,”Bireysel olarak eksik olduğumuz yönlerimizi geliştirebiliriz. Özgüven sorunlarımız varsa buna dönük destek alabiliriz. Sosyal ortamda uyum becerimizi artırabiliriz. Ayrıca esneklik ve kabul edici yönlerimizi besleyebiliriz. Aileyle kurulan güvenli ilişki yine bize iyi gelecektir. Kendimizi güvende hissetmemiz uyum sağlamak için önemli ihtiyaçlarımızdandır. Sosyal ortamlarda da sıcak ve pozitif ilişkiler kurmak destekleyici olacaktır. Her bireyin ihtiyacı farklıdır burada önemli olan kişisel farkındalığımızı artırarak kendi ihtiyacımıza odaklanmak olacaktır”dedi.