Psikolojik dayanıklılığı artırmanın yolları

Psikolojik dayanıklılığı artırmanın yolları hakkında Psikolog Hilal Sarıbay Göçer gazetemize açıklamalarda bulundu.

Psikolojik dayanıklılığı artırmanın yolları

Hilal Sarıbay Göçer,” Dayanıklılık zor bir durumdan ya da deneyimden sonra toparlanma yeteneğidir. Psikolojik dayanıklılığın temelinde aidiyet, bakış açısı, kabul etmek, umut etmek ve pozitif bakış vardır. Dayanıklılık sadece zihinsel olarak güçlü kişilere özgü değildir, her bir bireyin erişebileceği bir şeydir. 

Dayanıklılık düştükten sonra kendimizi toparlayıp ayağa kalkma şeklimizdir. Dayanıklılık, aslında zor şeyleri başarabilecek kapasiteyi keşfetmek ve hayatımızda zor zamanlarda da ne olursa olsun ilerleyebileceğimize dair bir inanca sahip olmaktır. Bu inanca sahip olduktan sonra bunu gerçekleştirebilme gücüne sahip oluruz. Toplumda yaygın olarak yanlış bir algı vardır o da psikolojik esnekliğin ve dayanıklılığın sadece güçlü- cesur insanlarda olabileceğidir. Bunun aksine her birimizin içinde taşıdığı potansiyel olarak nitelendirebiliriz. Bu potansiyeli nasıl açığa çıkartabiliriz? 

Gerçek şu ki günlük hayat zor, öngörülemez ve belirsizdir. Hayat her an, görmediğimiz bir sürprizle karşılaşabilir. Hepimiz bir şeyler taşıyoruz- ister geçmişimizden, ister şu anda yaşadığımız bir şeyden sonra devam edebilmeli ve uyum sağlayabilmeliyiz. Her şeyin yoluna gireceğini bilmemiz gerekiyor. Sadece hayatımızın genelinde değil zor zamanlarında da geçeceğini ve yol alabileceğimizi bilmemiz gerekiyor ve en önemlisi bu konuda kendimize güvenmemiz gerekiyor. Bu hususta kendine güvenen bireyler kendilerine iç telkin vererek rahatlatıyorlar ve zihin en çok kendi verdiği telkinleri dinler. Bireyler inandığı ve kendilerinde tekrarladığı şeyleri gerçeğe dönüştürürler” dedi.

PSİKOLOJİK DAYANIKLILIĞI ARTIRMAK İÇİN İLK ADIM AİT OLMAKTIR

Hilal Sarıbay Göçer, ”İnsanların psikolojik dayanıklılığını artırmak için yapabileceği ilk adım ait olmaktır. Bu bir aile sistemine ait olmak olabilir, bu bir şirket ya da organizasyon olabilir. Bir topluluğa ait olma hissiyatı en temel ihtiyaçlarımızdandır. Bu pencereden baktığımızda sosyal hayattaki birçok topluluğun ve gruplaşmanın en temelde ait olma isteğine bağlı olduğunu anlayabiliriz. Bu bireylere bir topluluğa ait olduğunda duyulduğunu ve görüldüğünü hissettirir.  İkini adımda bakış açımızdan söz edebiliriz. Bakış açımız, zorlukların üstesinden gelme yeteneğimiz üzerinde derin bir etkiye sahiptir. Dünyamızı yorumlamamıza yardımcı olan tutumların, duyguların ve zihniyetlerin bir kombinasyonundan oluşur. Bakış açımız yaşanmış deneyimlerimize göre büyür; ne kadar çok deneyim yaşarsak, bakış açımız o kadar genişler. 

Üçüncü adımda kabulden söz edebiliriz. Kabul, kontrolümüzde olan ve olmayan şeyleri çözmekle ilgilidir. Direnmek yerine bize verilen gerçeklikle çalışmakla ilgilidir. Deneyimlediklerimizi "aşmak" veya hatta beğenmek anlamına gelmez. Bunun yerine, kontrolümüz dışındaki şeylerle birlikte var olmak için günlük bir karar almak anlamına gelir. Sonrasında dördüncü olarak geleceğe dair umut gelir. Bilinçaltımız hayatın her alanında tehdit arar ve bu insanın doğasında vardır. Pişman olmamak için önceden temkinli davranmak olağan bir sistemdir. Ancak bu noktada olumsuzu değil olumluyu düşünerek geleceğe dair umut dolu yaklaşmalıyız. Unutmayalım ki her zaman binlerce ihtimal ve seçenek vardır ancak bunlar bir dizi tesadüfün bir araya gelmesiyle gerçekleşecektir. Son olarak gülmenin öneminden bahsedeceğim. Gülmek  , beyinde geçici olarak ağrı reseptörlerini bloke eden ve bir anlık rahatlama sağlayan doğal sakinleştiriciler salgıladığı için biyolojik bir amaca hizmet eder. Küçük neşeli anları kucaklamak, bakış açımızı değiştirmemize yardımcı olur ve kendimizi çok ciddiye almamamızı hatırlatır.

Hayat kaçınılmaz olarak önümüze zorluklar çıkaracaktır ve bu bahsettiğimiz adımlar hayatımızın zor anlarında bizim esneklik kapasitemizi nasıl ortaya çıkarabileceğimizin yol haritasıdır. Her birimizin elindeki ve içinde barındırdığı bu araçlar en temelde bizim enerji kaynaklarımız ve bunları beslememiz gerekiyor. Karşınıza ne çıkarsa çıksın, bir yolunu bulacağınıza güvenin. Zor şeyleri başarabilirsiniz ve ne olursa olsun, iyi olacaksınız”dedi.