PROF. DR. ATMACA: 'CEZA EN AĞIR ŞEKİLDE VERİLMELİ'
Erol KARA/Fırat Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murad Atmaca, ''Çocuk tecavüzü, istismar ve çocuk cinayeti gibi suçları işleyenlerin cezası hemen verilmelidir ''dedi.
Atmaca,’’Eğer bir kişi suç işlemiş ise cezanın hemen ve en ağır yoğun bir şekilde verilmesi gerekir. Eğer ceza gecikir ya da hafif olursa, kişi yaptığı olumsuz davranışı pekiştirmiş olur davranışını devam ettirir. Ödülü hemen alır cezayı sonra alırsa suçlu bu davranışı yapmaya devam eder. Yani cezayı hemen gecikmeden en ağır şekilde vermek gerekir” diye konuştu.
Atmaca,”Çocuk tecavüzü, istismar ve çocuk cinayeti gibi suçları işleyenlerde ruhsal ve kişilik bozukluğu olabilir olmayabilir de. Bu suçları işleyenlerde hemen psikiyatrik bir bozukluk aranması ve konunun buraya indirgenmesi konunun önemini olumsuz etkileyebiliyor.Cinsel sapkınlıklar da olsa kişilik bozukluğu da olsa psikiyatri ve ruhsal rahatsızlığı var diye cezai indirim kesinlikle yok zaten. Psikiyatrik açıdan da bu kişilerin cezası ne ise alması gerekiyor .Eğer bir kişi suç işlemiş ise cezanın hemen ve en ağır yoğun bir şekilde verilmesi gerekir. Eğer ceza gecikir ya da hafif olursa, kişi yaptığı olumsuz davranışı pekiştirmiş olur davranışını devam ettirir. Bu açıdan Devlet yönetimine düşen davranışın tekrar edilmemesi açısından cezanın hemen verilmesini anlamlı buluyorum ben.” diye konuştu.
SOSYAL MEDYA BU TÜR OLAYLARA KATKI SAĞLIYOR
Çocuk tecavüzleri, cinsel istismar ve çocuk cinayetleri gibi suçlarda ceza geç verilince toplumun huzursuz olduğunu söyleyen Prof.Dr. Murad Atmaca,” Ceza geç verilince kişi işlediği suçla kalıyor anlayışı hâkim oluyor. Cezanın gecikmesi toplum vicdanı açısından önemli. Devlete olan güven hukuka olan güven azalıyor. Bunları ortadan kaldırmak çok önemli. Bu tür suçları işleyenler duygusal yönden kopuk aile ilişkileri olanlarda daha çok rastlanıyor. Madde kullananlarda daha çok rastlanıyor. Madde kullanımı inanılmaz derecede çok yaygın.Bağımlılık yapıcı maddelerde kişinin vicdan hislerini azaltıyor. Bir taraftan da internet ve sosyal medyadan olumsuz haberlerin sürekli gündeme gelmesi de bu tür olaylara maalesef katkı sağlıyor. Bu tür olaylara gündemde tutarak normalleşmeye yol açacak şeylerden kaçınmak gerekir. Buna da dikkat etmek gerekir. Bundan ziyade kararlı şekilde gereken müeyyidenin verilmesine odaklanılmalıdır.” şeklinde konuştu.