Prof. Dr. Açık: 'Hakları Olmadığı Halde Pay İstiyorlar'

Cumhuriyet tarihi boyunca ilimizdeki en büyük yatırımı hayata geçiren ve hem ülkemize hem de şehrimize önemli ekonomik kazanımlar sağlayan başarılı iş kadını Prof. Dr. Yasemin açık, bazı medya organlarında yer alan ısmarlama ve kurgu haberlerin, haksız pay talebinde bulunan kardeşi tarafından yapılan bir karalama kampanyası olduğunu, çimento fabrikasının kuruluş aşamasından bugüne kadar tüm işlemlerinin  yasalara ve hukuka uygun gerçekleştirildiğini ifade etti.

Prof. Dr. Açık: 'Hakları Olmadığı Halde Pay İstiyorlar'

Türkiye’nin önde gelen kadın sanayicilerinden Prof. Dr. Yasemin Açık, Elazığ’da 10 bin kişinin hayatına dokunan çimento fabrikasıyla ilgili olarak son dönemde çıkan haberlere ilişkin bir basın açıklaması yaptı.

KARDEŞ VE BAZI ESKİ ÇALIŞANLARIN YÜRÜTTÜĞÜ BİLİNÇLİ BİR KARALAMA KAMPANYASI

Bu iftira kampanyasının kardeşi ve daha önce bünyelerinde çalışan bazı kişilerin de içinde olduğu bir grup tarafından yürütüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Açık, “Bugüne kadar kıymetli babamın hatırasını incitmemek, annemi, ağabeylerimi, tüm ailemi bu gündemden uzak tutmak ve saygınlığımızı zedelememek için sessiz kaldım” dedi.

“KARALAMA KAMPANYASINI YÜRÜTENLER İÇİN HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILDI”

Fabrikanın kuruluş aşamasından günümüze kadar yapılan tüm iş ve işlemlerin yasalara uygun olarak yapıldığını, karalama kampanyasını yürütenler ile ilgili hukuki sürecin başlatıldığını, tüm bilgi ve belgelerin de ilgili mercilerle paylaşıldığını belirten Prof. Dr. Açık, açıklamasında şunları söyledi: “Cumhuriyet tarihi boyunca Doğu Anadolu Bölgemize yapılmış en büyük özel sektör yatırımlarından biri olarak memleketim Elazığ’a kazandırdığımız fabrikamız ile ilgili son dönemde sistematik bir şekilde iftira, saldırı ve karalama kampanyası yürütülmektedir. Büyük bir üzüntüyle belirtmek isterim ki kardeşim ve daha önce şirketimiz bünyesinde çalışan bazı kişilerin de içinde olduğu bir grup tarafından yürütülen bu asılsız suçlamalar karşısında; kıymetli babamın hatırasını incitmemek, annemi, ağabeylerimi, tüm ailemi bu gündemden uzak tutmak ve saygınlığımızı zedelememek için bugüne kadar sessiz kaldım.”

“ŞAHSIMA VE AİLE İTİBARIMIZA ZARAR VEREN BU İFTİRALARA DAHA FAZLA SESSİZ KALAMAZDIM”

Uzun zamandır  kamuoyu önünde maruz kaldığı bu iftiralar karşısında şahsına, aile itibarına ve kurumuna  daha fazla zarar verilmesinin önüne geçmek adına artık sessiz kalamayacağını anladığını için açıklama yapmamayı zaruri gördüğünü ifade eden Prof. Dr. Yasemin Açık,  açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Doğup büyüdüğüm, akademisyen olarak binlerce öğrenci yetiştirdiğim, bir sivil toplum gönüllüsü olarak başta kız çocuklarına ve kadınlara katkı sağlamak için gece-gündüz çalıştığım memleketim Elazığ ile ilgili en büyük hayallerimden biri, şehrin ekonomisine ve hemşerilerimin sosyal yaşamına, istihdamına katkı sağlayabilmekti.”

“ŞEHRİME KATKI ADINA 2012 YILINDA ZORLU BİR YOLA ÇIKTIM”

Elazığ’a hizmet hayalini gerçekleştirebilmek için 2012 yılında yola çıktığını ifade eden Prof. Dr. Açık, “Doğu Anadolu Bölgesi’nde girişimci bir kadın olarak yığınla sorunu ve bariyeri aşmak zorunda kalmama rağmen bir an bile yılmadım.” dedi.

“ARSA, BEDELİ ÖDEYEREK ALINDI”

 Devletimizin, yatırım yapanı ve istihdam sağlayanı teşvik etmek için Elazığ dahil birçok yerde bedelsiz arsa tahsisi yapmasına rağmen kendisinin fabrikanın kurulduğu alanı devlete ücretini ödeyerek aldıklarını dile getiren Prof. Dr. Açık, “Mera vasfı bulunmadığından dolayı tahsisi kaldırılmış, bir dağın taşlık yamacında bulunan, yolu, suyu, elektriği olmayan bu arazide, doğup büyüdüğüm topraklara vefa borcumu ödemek amacıyla fabrikamızı kurduk.” dedi.

“KAMUNUN SAĞLADIĞI HİÇ BİR İMKÂN VE TEŞVİKTEN FAYDALANMADIK”

 Bu yatırımı yaparken kamunun sağladığı hiçbir imkân ve teşvikten yararlanmadıklarını ifade eden Açık, “Ama pek çok yatırımcı gibi bu yatırımı yüzde 100 öz kaynakla yapmak mümkün olmadığından sanayi alanına yapılacak bu yatırımın bir kısmında banka kredisi kullandık.” dedi.

“10 BİN KİŞİNİN HAYATINA DOKUNUYORUZ”

 Halen taşeronlar dahil 500 kişiye istihdam sağladıklarını ifade eden Prof. Dr. Açık, “Tedarikçilerimiz, paydaşlarımız ve aileleriyle birlikte yaklaşık 10 bin kişinin hayatına dokunan fabrikamızda tüm zorlukları göğüsleyerek aralıksız olarak üretmeye, çalışmaya devam ediyoruz.” dedi.

“FABRİKANIN KURULUŞUNDAN BUGÜNE KADAR YASALARA AYKIRI VE HUKUKSUZ BİR İŞLEM OLMAMIŞTIR”

Fabrikanın kuruluş aşamasından günümüze kadar geçen süreçte, hiçbir zaman ve hiçbir konuda hukuksuzluk, kanun ve kurallara aykırı herhangi bir işlem, kayırma ya da haksızlık olmadığını dile getiren Prof. Dr. Yasemin Açık, “Tüm iş ve işlemler; kanunlara, kurallara, vicdana, adalete, hak ve hukuka uygun bir şekilde ve sosyal sorumluluk anlayışıyla yürütülmüş, ilgili kurumlardan ve bakanlıklardan tüm yasal izinler olması gerektiği şekilde ve sırasıyla alınmıştır. Kuruluş aşamasında olduğu gibi günümüzde de tüm denetimlerden başarıyla geçmekteyiz.” dedi.

“DEVLETİMİZE KARŞI TÜM SORUMLULUKLARIMIZI YERİNE GETİRDİK”

Bugüne kadar mali yükümlülükleri kapsamında zamanında ve kuruşu kuruşuna ödedikleri vergiler, ham madde saha harçları, devlet hakkı payları, primler, hibeler ile ülkemizin hazinesine çok ciddi katkılar sağladıklarını ifade eden Prof. Dr. Açık, “Daha geçtiğimiz ay kazandığımız ihracat şampiyonluğu ödülü ile ülkemizin cari açığının azalmasına destek olmanın gururunu yaşadık. Sadece şahsımı değil, aynı zamanda binlerce kişinin hayatına dokunan fabrikamızı ve yerel ekonomiyi de hedef alan bu karalama kampanyasına rağmen bundan sonra da yılmadan yolumuza devam edeceğiz.” dedi.

“HAKLARI OLMADIĞI HALDE PAY İSTİYORLAR”

Şirketlerinden hakkı olmadığı halde pay elde etmek için şimdiye kadar uyguladığı pek çok yöntemde ve açtığı davalarda haksız olduğundan dolayı sonuç alamayan kardeşi ve beraberindekilerin halihazırda yakışıksız ve haksız bir kampanya yürüttüklerini ifade eden Prof. Dr. Açık, “Çamur at izi kalsın  mantığıyla ve yalan iddialarla hakkımda açıklama yapanlara karşı her türlü adli ve hukuki süreç başlatılmış, tüm bilgi ve belgeler de ilgili mercilerle paylaşılmıştır. Kamuoyunun ve kamuoyu oluşturma potansiyeli olan vicdan sahibi kişilerin bu konudaki gerçek dışı ve dezenformasyon içeren asılsız iddiaları ciddiye almayacağına olan inancımız tamdır.” dedi.