Polemik Değil İntaç…
Seçim öncesi siyasiler arasında yaşanan polemiklerden vatandaşlar oldukça bunalmıştı ki seçim sonrası tüm milletvekillerinin aynı masa etrafında şehrin sorunlarını çözme nokrasında gayret sarf etmeleri ve bu minvalde açıklamalarda bulunmalarından da oldukça mutlu olmuştu.
Tam artık siyasilerimizin tek gündemi Elazığ ve Elazığ’ın problemleri derken, MHP Milletvekili Semih Işıkver ile CHP Milletvekili Gürsel Erol arasında “saha ya da bakanlık milletvekilliği” polemiği başladı.
Her iki milletvekilinin de açıklamalarını burada zikredip zamanınızı almak istemiyoruz. Muhtemelen tüm hemşerilerimiz her iki milletvekilinin de açıklamalarını okumuştur.
Bu tartışmada kim haklı kim haksız gibi bir fasit değerlendirme içine girmek istemeyiz. Şüphesiz her iki milletvekillimizin de kendince haklı tarafları vardır. Her iki vekilimiz de kendi pencerelerinden olayları değerlendirme gibi bir hakları var.
Bizim bu tartışmadan anladığımız şu ki CHP Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ’da girdiği ikinci seçimde oylarını yüzde 107 gibi rekor bir düzeyde artırmanın huzuru ile artık Ankara siyasetinde, özellikle CHP içinde yaşanan “değişim” merkezli yapılanmalara daha çok zaman ayırmak için başkentte kalmayı tercih edecek.
Geçmişte Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha güçlü olduğu dönemlerde genel başkanı başarısızlıkla suçlayıp parti önünde basın toplantısı düzenleyerek Kılıçdaroğlu’nu istifaya çağıracak kadar değişimin uç beyi ve ilk cesur ateşçisi olan Gürsel Erol’un bugünlerde safını belli etmese de değişimden yana olduğunu herkes biliyor.
Ancak en zayıf olduğu ve birçok kesimden ciddi darbeler aldığı bir dönemde, siyasi etik ve nezaket gösterip bir darbe de kendisi vurmama adına Kılıçdaroğlu aleyhinde bir açıklama yapmayan Erol’un bu vefasını da anlayışla karşılıyor ve takdir ediyoruz.
Erol, içindeki değişim arzusunu ne zamana kadar bastırır ya da partinin hak ettiği yere yükseltecek yetkin bir genel başkanı adayı etrafında ne zaman saf tutar bilmiyoruz ama genel kurula kadar “bekle gör” politikasını izleyeceği kesin.
CHP Milletvekili Erol, bu sebeplerle daha çok Ankara’da kalacağını açıkça söylememiş ama “ben artık Elazığ’ı ve sorunlarını çok iyi biliyorum ve bu dönem bunların Ankara’dan çözümü için gayret sarf edeceğim” gibi siyasi bir değerlendirmede bulunmuş.
Bizlerin görüşü de şudur ki milletvekili nerede olursa olsun, en çok nerede bulunursa bulunsun yapacağı hizmet çözeceği sorun önemli. Örneğin ovaların su problemini çözsün isterse hiç Elazığ’a gelmesin. Hatta şehre gelip okçuluk kulübü kuracağını, Halk Eğitim Müdürlüğü gibi şehrin dört bir köşesinde bacasız fabrika gibi çalışıp binlerce kadının hayatına dokunup onlara maddi katkı sağlayan gözbebeğimiz bir kurum varken, olgunlaşma enstitünden söz edeceğine hiç gelmese de olur.
Kimin nerede olduğundan ve ne yaptığından ilgilenmiyor vatandaş. İntaç istiyor vatandaş intaç. (Kelimenin anlamını bilmeyenler için bkz. TDK sözlüğü)
