Parkinson hastalığı
Parkinson hastalığı ilerleyen bir hastalıktır dolayısıyla hayatınızı aniden değiştirmeyecektir. Bunun yerine günlük hayatınızdaki aktivitelerinizde yaşayacağınız zorluklarla başa çıkabilmek için rutininizin zamanla değişmesi gerekecektir. Bu konuda Nöroloji Uzmanı Dr. Emrah Özden gazetemize açıklamalarda bulundu.
Dr. Emrah Özden Parkinson hastalığı için,” hareket bozuklukları olarak isimlendirilen geniş bir yelpaze altında incelenen bir hastalıktır” dedi.
40-75 yaşları arasında, sıklıkla da 60 yaş üzerinde başlar. Genel itibariyle yaşlılık hastalığıdır. Ancak tüm Parkinson hastalarının %5 kadarı 20-40 yaşları arasında başlar. Bu durumda genç başlangıçlı Parkinson hastalığından bahsedilir.
PARKİNSON HASTALIĞININ OLUŞMA NEDENİ NEDİR?
Parkinson hastalığı bahsettiğimiz gibi beyinde dopamin denen maddeyi üreten hücrelerde kayıp nedeniyle ortaya çıkar. Fakat hala bu hücrelerin neden hasara uğradığı ile ilgili elimizde kesin bir bilgi yok. Bazı tarım ve bitki ilaçlarına maruz kalmanın hastalığın ortaya çıkmasına katkıda bulunabileceği ileri sürülmüştür ancak hala elimizde kesin bir kanıt yoktur. Öte yandan ailede bir ebeveyn veya kardeşte Parkinson hastalığı varlığı o kişide Parkinson hastalığı gelişme riskini yaklaşık 2 kat arttırmaktadır. Kalıtsal özellikteki Parkinson hastalığı daha çok genç yaşlarda başlama eğilimindedir. Karı kocanın ikisinde de Parkinson hastalığı %2 den daha az sıklıkta olması hastalığın bulaşıcı olmadığını ve beslenmeye ait unsurların da tamamen suçlanamayacağını düşündürüyor. Sonuç olarak günümüzde genetik yatkınlık zemininde çevresel faktörlerin rol oynadığı çoğul nedene bağlı bir hastalık olarak değerlendirilmektedir.
PARKİNSON HASTALIĞI NASIL BAŞLAR?
Hastalık genellikle sinsi başlar. Çoğunlukla hastalar yakınmalarının tam olarak ne zaman başladığını söyleyemez. Hastaların hemen tümünde belirtiler tek bir beden yarısında başlar zamanla daha hafif olmakla birlikte karşı beden yarısında ortaya çıkar. Fakat hastalık seyri boyunca bu asimetrik seyir kendini korur.
PARKİNSON HASTALIĞININ TANISI NASIL KONUR?
Parkinson hastalığı tanısı klinik muayene verilerine dayanılarak konulur, tedaviye alınan olumlu yanıt da tanıyı doğrulayıcı kanıt oluşturur. Parkinson hastalığı tanısını kesinleştirmek üzere herhangi bir beyin görüntülemesi veya özel bir kan tahlili yapılması zorunlu değildir. Söz konusu incelemelere hastalığın ayırıcı tanısına giren diğer nedenleri dışlamak amacıyla başvurulur.
PARKİNSON HASTALIĞININ TEDAVİSİ VAR MI?
Parkinson hastalığında belirtilerin tedavisi esas olarak ilaçlarla yapılır. Seyrek olarak, ilaç tedavileriyle kontrol altına alınamayan şiddetli titreme varlığında ya da ileri evredeki hastalarda yaşam kalitesini bozan “açılma ve kapanma” dönemleri ya da ilaç dozunu artırmayı kısıtlayan istem dışı hareketlere yol açan yan etkiler söz konusu olduğunda cerrahi yöntemlere de başvurulmaktadır.
Günümüzde Parkinson hastalığındaki belirtilerden sorumlu olan dopamin hücrelerinin hasarını tamamen onaracak kesin bir tedavi henüz bulunamamış olmakla birlikte, hastalık belirtileri ilaçlarla önemli ölçüde azaltılabilmektedir. Mevcut ilaçlar beyinde eksilmiş olan dopamini yerine koyar veya onun etkisini taklit eder. Bazıları da dopaminin kimyasal yolla parçalanmasını engelleyerek etkisini artırır. İlaçların ömür boyu, düzenli olarak alınması gerekmektedir. Eğer ilaçlar hekimin tavsiyesi dışında kesilecek olursa, hastalık belirtileri er geç tekrar başlayacağı gibi, ilaçların ani kesilmesi bazen hayatı tehdit eden durumlara da yol açabilir. Tedavide kullanılan aynı çeşit ve aynı dozdaki bir ilaç bir hastada yarar sağlarken, bir diğerinde etkisiz olabilmektedir, yani Parkinson tedavisi tamamen kişiye özeldir”dedi.