Paralel yapıya verilen hazine arazileri geri alınacak mı?
12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra, Fethullah Gülen liderliğinde örgütlenen Cemaat
12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra, Fethullah Gülen liderliğinde örgütlenen Cemaat. Doksanlı yıllarda kuruluşunu, iki binli yıllarda da kurumsdigeraşma sürecini tamamladı.
İlk olarak Ecevit hükümetine verdikleri desek sonucu devlet kurumlarına girmeye başlayan cemaat. 2002 seçimlerinden sonra İktidara gelen AK partinin desteği ile güçlü bir yapıya ulaştı.
Bu süreçte öncelikle Emniyet teşkilatında örgütlenen cemaat, HSYK ve Özel Yetkili mahkemelerdeki yapılanmalarıyla da ülke yönetiminde önemli noktalara geldi.
Cemaat, Dershane, özel okul, yurtlar ve yurt içi- yurtdışı bağlantılı özel Üniversiteler kurarak gün geçtikçe gücünü ve nüfusunu arttırdı.
Medya sektöründe de ilerleyen cemaat, Zaman gazetesi ile başladığı yaygın medya yayıncılığını samanyolu yayın grubuna bağlı televizyon kandigerarı, dergiler ve radyolarla imparatorluğa dönüştürdü.
Cemaatin geleneksel hale getirmeye çalıştığı Türkçe olimpiyatları, bir dönem siyasetçilerin, katılmak o toplantılarda boy göstermek, için yarıştığı organizasyonlar hailine geldi.
Zenginlik, kariyer, siyasi ikbal artık cemaate yakınlık ve uzaklıkla alakalı hale gelmişti. Cemaat gücüne güç kattıkça, sistemi değiştirmeye yönelik faaliyetlerine de ağırlık verdi. Devletin kademelerini bir örümcek ağı gibi ele geçirerek, paralel bir yapı oluşturdu.
Cemaat, okullarını, dershanelerini, yurtlarını inşa ederken, devletin bütün kaynaklarını kullandı. Cemaatçi valiler, kaymakamlar ve belediye başkanları, tarafından illerde ve ilçelerde hazine arazileri alenen tahsis edildi.
Elazığ’da cemaate, ilk olarak Yavuz Selim kolejinin yapılması için arazi verildi. Harput’ un tarihi dokusu hiçe sayıldı... Çeşitli kesimlerden toplanan paralarla inşaat Elazığ’ın gözüne sokulurcasına Harput’un siluetini bozarak tamamlandı. Harput’un sit alanı olması, koruma altında olması, o dönem hiç kimseyi ilgilendirmedi. Harput’a bir çivi çakmak dahi izne tabi iken Harput’un tarihi dokusunu bozmak görmezden gelindi.
Cemaate Elazığ’da tahsis edilen tek arazi o değildi elbet, Atatürk stadyumumun karşısındaki, Balak Gazi lisesinin altındaki alan da Cemaatin Yurt binası için verildi. Altın çevre köyündeki kuran kursu arazisi, Ataşehir mahdigeresindeki okullarının yeri… ve şu an sayamadığımız ilçeler ve köylerdeki pek çok hazine arazisi, cemaate, İktidarla olan birlikteliği sonucu sesiz sedasız tahsis edildi.
Şimdi Hükümet paralel yapıyla mücadele ediyor. Kendi eliyle beslediği cemaati, devlet kademelerinden söküp atmaya çalışıyor. Peki Paralelin kurumlar içindeki kulaklarını temizlemek yeterli mi?. Paralel yapıya verilen hazine arazileri geri alınacak mı?
Cemaatle hükümetin mücadelesinde, bakalım bundan sonraki süreçte, neler yaşanacak…
Devletin kurumları hiçbir cemaat ve tarikatın güdümüne girmemelidir. LAİK DEMORATİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ kurum ve kuruluşlarıyla ilelebet yaşayacak ve yaşatılacaktır.