PAPAĞAN AİLESİNİN EN İYİ KONUŞAN TÜRÜ ''JAKO''

BAŞAK MERAL GÜNDÜZ/Dünyada tüm ülkedeki insanların beslemeyi en çok tercih ettiği papağan türü Afrika Gri Papağanlarıdır. Diğer papağan türleri göz alıcı renk ve güzellikte olmalarına rağmen neden Jakolar bu kadar rağbet görmektedir?Bunun nedeni konuşmaya yani taklit yeteneğine en yatkın olmalarından kaynaklanmaktadır Jako Kongo papağan sahibi Uğur DAĞHAN papağanı hakkında merak edilenleri bizlere anlattı...

PAPAĞAN AİLESİNİN EN İYİ KONUŞAN TÜRÜ ''JAKO''
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Papağanımın adı jack.Yaşı 14 ama bu tahmini olarak biliniyor.Çünkü,jakoların yaşları ve cinsiyetleri sadece DNA testleri ile belirleniyor.Boyları genelde 32-35 cm.ağırlığı 400-490 gram civarında..Afrika yağmur ormanları ve Afrikanın batı kesimlerinde yaşıyorlar.O ailemizin bir ferdi oldu diyebilirim..

 

JAKOLAR MERAKLI, BİR O KADAR DA ŞÜPHECİDİR,

 

Jakolar diğer papağan türleri ile karşılaştırıldığında daha meraklı ve bir o kadar şüpheci  çevreye karşı  daha güç güven kazanan türdür. Son zamanlarda en ilgi çekici kafes kuşlardan biri olma özelliği taşıyan Afrika Gri Papağanıdır.Amazon Papağanı olarak ta bilinen bu cinsin bir çok farklı rengi olan diğer amazon papağanlarına kıyasla konuşma özelliği çok daha üstündür.

Diğer Afrika papağanları daha güzel ve renkli olmalarına karşın daha az konuşkandırlar.Papağanım  öyle yeteneklidir ki,  kendi kuşum sesimi  çok iyi taklit ediyor ve ses tonumun aynısını çıkarabiliyor.

 Öyle ki bir babanın sesiyle konuşan papağan adamın oğlunu kandırabilmiştir.İnsanları da bu kadar iyi kandırabilecek kadar taklit güçleri olması onları iyice popüler kılıyor.

Bir erkek Afrika papağanı genelde bir güvercin boyutlarındadır.Dişi daha da ufaktır.Bir yaşın altında ise gözler siyah renkteyken 1 yaşından sonra griye ve en son sarımsıya döner.Normal de 20.25 yıl bazen de 70 li yaşlara kadar yaşayabilirler.

Eğer son günlerde jako papağanı aldıysanız yada almayı düşünüyorsanız mutlaka jako papağanlar hakkında işinize oldukça yarayacak bilgileri önceden edinmeniz işinize yarayacaktır...

Jako papağanların bakımı nasıldır, nasıl davrılmalı, nasıl beslemeli ve papağan hastalıkları hakkında bilgilerle birlikte çok daha fazlasını anlatayım...

 

Papağan Ailesinin En İyi Konuşan Türü,

 

Papağan ailesinin en iyi konuşan türüdür. Ana vatanları Orta Afrika, Güney Amerika, Asya , Avustralya, Madagaskar Adaları ve Yeni Gine’dir. Yağmur ormanları, kayralar, geniş çayırlar habitatlarıdır. Doğada sürüler halinde yaşar, ağaçlardaki meyve ve tohumlarla beslenirler. Ortalama ömürleri 60-70 yıldır. Kanat açıklıkları 42-52 cm, ağırlıkları 450-550 gramdır. Doğada başka hayvanların seslerini taklit etmedikleri gözlenmiştir. Papağanlar iyi eğitilirlerse yaklaşık 1000 kelimeye kadar  konuşabilirler. İki alt türü vardır. En bilineni kırmızı kuyruklu Kongo Afrika gri papağanıdır. Diğeri daha küçük, daha koyu gri tüylü, kuyruğu kestane rengi olan Timneh gri papağanıdır. Her iki tür de iyi konuşur. 

BAKIMI,

 Pet shop’dan alacağınız papağanın CITIES belgesini mutlaka isteyin. Öncelikle papağanınıza uygun büyüklükte, altı ızgaralı bir kafes almalısınız. Pirinç kafesleri tercih edin. Pirinç olmayan bir kafes alacaksanız, boyası çıkmayan, fırın boyalı bir kafes olmasına dikkat edin. Kafesi evin aydınlık, doğrudan güneş almayan, cereyan olmayan bir yerine yerleştirin. 

Kafesine tırmanabile ceği birkaç tünek, birkaç oyuncak (zil,merdiven.çan) koymalısınız. Suluk ve yemlikleri haftada 2-3 kez,kafesin altındaki ızgarayı haftada 2 kez ,kafesi ise ayda bir kez uygun temizlik malzemeleri ve uygun dezenfektanlarla yıkamalısınız. Kafesin altına serdiğiniz kağıdı her gün temiziyle değiştirmelisiniz. Papağanlar banyo yapmayı severler. Sıcak mevsimlerde ayda 3-4 ,kış aylarında ayda 1-2 banyo yeterlidir. Banyo kuşunuzda alerjik reaksiyonlara yol açan tozların vücuttan atılması açısından da faydalıdır. Çiçek sulamada kullandığımız duş başlıklı sulama kapları bu iş için idealdir. Papağanınızı yıkarken suyun soğuk ve tazyikli olmamasına, kulaklarının içine kaçmamasına dikkat edin. Papağanınıza gece banyo yaptırmayın. Bütün gece nemli tüylerle kalması birçok hastalığı davet edebilir. Banyodan sonra odanın sıcak olmasına özen gösterin. Papağanınızın uzayan tırnaklarını da kesmelisiniz. Bunu yaparken yanlışlıkla damarlı canlı dokuyu kesmemeye dikkat etmelisiniz. Bu işlemi daha önce hiç yapmadıysanız denemeden önce veterinerinizden size nasıl yapılacağını göstermesini isteyin.

Gri papağanlarda cinsiyet tayini gözle yapılamaz. Cinsiyet ayrımı DNA testi veya endoskopik inceleme sonucunda yapılabilir. Kafesteki papağanlardan yavru alabilmek neredeyse imkansızdır. Çok zor eş seçerler. Eş seçebilmeleri için en az 15-20’lik gruplar gereklidir. Birçok gri papağanın tek eşli olduğu gözlemlenmiştir. Eylül-Temmuz ayları çiftleşmeleri için en ideal zamandır. Kuluçka süreleri 30 gündür ve yaklaşık 3-5 yumurta yaparlar. Erkek papağan kuluçkadaki dişiyi besler. Yavrulara anne ve baba kuş beraber bakarlar.

Gri papağanların gözleri bir yaşına kadar siyah, daha sonraları gri ve 3 yaşına geldiklerinde sarımsı bir renk alır.3-30 yaş aralığında görünümünde bir farklılık olmaz. Gri papağanlar taklit yetenekleri çok fazla olan, eğlendirici sosyal hayvanlardır. Günde en az 3 saati kafes dışında geçirmelidirler. Çok uzun süre kafeste kalan kuşlar strese girerler. Ellenmekten ve okşanmaktan çok hoşlanmazlar.

BESLENME

Doğada papağanlar ağaçlardaki meyve ve tohumları yiyerek beslenirler.

Evde papağanınıza verebileceğiniz başlıca gıdalar:

Hazır kaliteli paket kuru mamalar, tuzsuz ay çekirdeği, yer fıstığı, yulaf, katı yumurta, haşlanmış patates, mısır, sütlü kuru ekmek, fındık, sorgum, marul, muhtelif meyve, küçük porsiyonlar halinde pişmiş et ve peynir, yeşillikler vs. Önemli olan papağanınızın günlük menüsünde en az 3-5 farklı gruptan yiyecek olmasıdır. Porsiyonların çok küçük olmasına dikkat edin. Papağanınızın dışkısını kontrol edin. Çok fazla yeşillik ve meyve (kavun, karpuz, turunçgiller vb.) kuşunuzu ishal yapabilir. Kafeste her zaman taze içme suyu bulunmalıdır.Benim jako ceviz ve fındığa bayılıyor.

EVCİLLEŞTİRME VE KONUŞMA EĞİTİMİ

Yeni aldığınız kuşunuzu kafesine ve yeni evine alışabilmesi için ilk birkaç gün rahatsız etmeyin. Onunla hep yumuşak sesle konuşun, ani hareketler yapmayın. Sevdiği yeşillikleri ve meyveleri onunla konuşarak ona ikram edin. Mümkünse hep aynı kişi kuşu beslesin. Kuş size alışana kadar kafese elinizi sokmayın; bunun yerine tüneğe benzeyen bir sopa kullanın. Kuş çekinmeden uzattığınız sopaya çıkana kadar sabredin. Onu okşamak veya ellemek için çok ısrarcı olmayın. Zamanla aranızdaki güven artacaktır. Gri papağanlar yaklaşık 1000 kelime öğrenebilirler.  Harcanan emek ve süre, kalıtım, bireysel yetenek, geçmiş deneyimler kuşun iyi konuşabilmesinde rol oynayan faktörlerdir. Kuşunuza konuşma öğretirken kısa kelimelerle başlayın ve eğitimlerine hiç ara vermeyin. Öğrendikleri kelimeleri tekrar etmezlerse unuturlar. Amerikalı Dr.İrene Pepperberg gri papağanların 6’ya kadar sayabildiklerini, renkleri ve boyutları ayırt edebildiklerini ve birçok objenin ismini bildiklerini çalışmalarıyla ispat etmiştir. Ünlü papağanı Alex (2007 ‘de öldü) ile yaptığı çalışmalar tüm dünyayı hayrete düşürmüştür. 

TÜY YOLMA SEBEPLERİ

Papağanlar aniden tüylerini yolmaya başlayabilirler. Strese bağlı durumlarda bitter peak adı ile satılan ekşi tatlı spreyler kullanabilirsiniz.

Başlıca tüy yolma sebepleri:

karaciğer ve böbrek hastalıkları

bakterial ve viral hastalıklar

parazit ve mantar enfeksiyonları

dengesiz beslenme,(vit-A. ,calcium eksikliği)

sigara dumanı

uygun olmayan kanat kesimi

hormonal dengesizlik

yetersiz nem ve yetersiz gün ışığı

hareketsizlik, dar ve küçük kafes

yaşam alanının değişmesi (yeni kafes, yeni ev)

üreme mevsimine girilmesi

yetersiz uyku

KUŞUNUZ MEYVE YEMİYORSA,

Kuşunuzun sindirim ve boşaltım sisteminin iyi çalışabilmesi için meyve yemesi önemlidir. Papağanınızın kuru mamasını kaldırın.3-4 saat yiyecek bir şey vermeyin ve acıkmasını sağlayın. Sonra yemesini istediğiniz meyveyi ikram edin. İlgilenmezse kafesin tellerine takın. Bunu her gün tekrarlamalısınız.Yemesini istediğiniz meyveyi kafesin önünde siz de yiyin.Genelde papağanlar sahiplerinin yediği yiyecekleri daha iştahla yerler.

PAPAĞAN HASTALIKLARI,

Zayıflama, iştahsızlık, ilgisizlik, tüylerini kabartıp başını kanatlarının arasına sokmak, ishal, tüy yolma, hareketsizlik, burun akıntısı, göz kızarıklığı ve iltihabı, kanatların aşağı sarkması, kanama, solunum problemleri, tüylerde kirlenme ve matlaşma hastalığın belli başlı belirtileridir. Papağanlar narin kuşlardır. Çok çabuk hastalanırlar. Hiç vakit kaybetmeden veterinere gitmeniz hayati önem taşır.

Soğuk algınlığı enfeksiyonları—Isı değişimleri, cereyanda kalmak en yaygın sebepleridir. Başlıca belirtileri nezle, hapşırık, hırıltılı zor solunum, burun akıntısıdır.

Ayak-göz-gaga mantarları—İyi temizlenip dezenfekte edilmeyen kafeslerde zaman içinde bir takım mantarlar üreyebilir. Gaganın pürüzlü bir hal alması, ayaklarda ve gözde pullanma, matlaşma mantar hastalığının belirtileridir.

Gaga üstü uyuz hastalığı—Uyuz böceği kuşun gagasının üstündeki deriye yerleşir. Buradan burun üzerindeki ete ve göz kapaklarına yayılır. Kuş bu bölgeleri devamlı kaşır. Bazen papağanlar hastalık belirtisi göstermeden bu uyuzu taşıyıp, diğer kuşlara bulaştırabilirler.

Kursak iltihabı—Bozuk yem, kirli içme suyu sebep olur. Kuşta, boğulma, kusma, baştaki tüylerin birbirine yapışması gibi belirtiler gözlemlenir.

 

SON OLARAK;

 

Papağanlar bambaşka hayvanlardır. Bir çocuk ne kadar ilgi,anlayış,sabır,sevgi istiyorsa, papağan da o kadar ister. Bilinenin aksine Jako lar hırçın değillerdir , sevilmeyi, ilgiyi çok severler. Papağanlar ve özellikle jako papağanlar 2-3 yaşındaki bir insanın zekasına sahip hassas ve zeki kuşlardır. En büyük ihtiyacı sizden Bol sevgi ve ilgidir..Teşekkürler...