PANKARTLAR DEĞİL YÜREKLER DARBEYİ ÖNLEDİ
15 Temmuz darbe girişiminin tarih boyunca unutulmayacak ve unutulmaması gereken en önemli gerçeği sıradan ama duyarlı insanlarımızın hayatını ortaya koyarak gerçekleştirdiği kıya
15 Temmuz darbe girişiminin tarih boyunca unutulmayacak ve unutulmaması gereken en önemli gerçeği sıradan ama duyarlı insanlarımızın hayatını ortaya koyarak gerçekleştirdiği kıyam ve direniş oldu.
15 Temmuz akşamı televizyonlardan darbe yapıldığını duyan duyarlı, vatansever ve kahraman halkımız ilk etapta hiçbir çağrı olmadan anında sokaklara dökülmüş ve tankları durdurmaya çalışmıştı. Kısa bir süre sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın insanlarımızı meydanlarda buluşturma davetiyle birlikte kalabalıklar bir yandan sel olup meydanlara akarken diğer yandan da başta eski adıyla Boğaziçi köprüsü olmak üzere ülkenin birçok noktasında tanklar milli iradeye çarparak durdurulmuştu.
İLK TEPKİLER SAMİMİ VE YÜREKLİYDİ
Darbe girişiminin ardından spontane ve canlarını hiçe sayarak ortaya koydukları ve bir yönüyle Çanakkale ruhunu andıran şanlı direniş her kesimden insanı buluşturdu. O gece hiç kimsenin aklına ne siyasi duruşu, ne ırkı, ne mezhebi ne de dünya görüşü aklına gelmedi. O gece herkesin ortak bir hedefi ve ortak bir söylemi vardı. O da vatandı, bayraktı, demokrasiydi ve milli iradeydi.
Bu demokrasi sınavında en çok takdire değer ve unutulmaz olanlar ilk dakikadan itibaren tepkisini ortaya koyan ve birçoğu öne çıkmayan insanlardı.
DARBEYİ İSİMSİZ KAHRAMANLAR ÖNLEDİ
Darbenin püskürtülmesinde en önemli rolü ve misyonu, canını ortaya koyan isimsiz kahramanlar gösterdi. Her biri, kim var dendiğinde sağına- soluna bakmadan cepheye koşan vatanseverler gibi meydanlara atıldılar. Bunu yaparken ne görüntüye girmek ne de isimleri bilinsin duyulsun diye bunu yaptılar. Tek amaçları vardı o da ülkeyi FETÖ terör örgütünden kurtarmak.
MEYDANLARIN SAMİMİYETİ KAYBOLUYOR
Meydanlarda demokrasi nöbeti tutan samimi insanlarımız, eli tesbihli, dili dualı büyüklerimiz ve gençlerimizin yanında ekran ve pankart yarışında olanlar da var. İlk günlerde çok ortada gözükmeyen vakıf, STK, dernek, resmi kurum ve kuruluşlar bugünlerde yürüyüş ve pankart yarışına girmiş durumda.Demokrasi Meydanında gözle görülen ve insanlarımızı ciddi olarak rahatsız eden pankart yarışı dikkatlerden kaçmıyor.
Kendi alanlarında kayda değer bir çalışma ortaya koyamayan, ekran ve kamera kovalamaktan öte bir varlığı hissedilmeyen, sosyal olaylar dolayısıyla demeç vermeyi faaliyet ve fazilet zanneden, konumlarını siyasilerle, milletvekillerle pazarlık malzemesi yapıp ulufe peşinde koşan derneklerin ve resmi kurumların pankart yarışları da gösteriyor ki bu darbeyi önleyen bir hafta sonra ortaya çıkan pankartlar değil, vatan sevgisi ile dolu cesur yüreklerdir.