Pandemi psikolojimizi nasıl etkiledi

Başak MERAL GÜNDÜZ/Bitti bitecek diye baktığımız pandemi süreci bir yılı aşkın süredir ülkemizde ve dünyada hüküm sürmekte ve psikolojik yıkıma sebep olmakta. Süreçle ilgili Aile Terapisti Hilal Sarıbay Göçer gazetemize açıklamalarda bulundu.

Pandemi psikolojimizi nasıl etkiledi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

ÜLKEMİZDE AŞIYA KARŞI GERİ DURUŞ VE ŞÜPHELİ BAKIŞ SÖZ KONUSU
Hilal Göçer,”Sürecin başlarında bu kadar uzun süreceğini elbette tahmin etmiyorduk ve artık sosyal yaşamdaki bu belirsizlik insanları oldukça yormuş durumda. Özellikle gençlerde en dinamik oldukları dönemleri evde geçirmek, sosyal yaşamın olmayışı büyük bir problem . Gözler hep bir umut arayışındaydı ve aşı fikri de bu umudu yeşerten en büyük etmen oldu. Ancak ülkemizde aşıya karşı özellikle bir geri duruş ve şüpheli bakış söz konusu. Pandemi süreci beraberinde ekonomik anlamda da oldukça zorlayan bir hal getirdi. İnsanlar evlere kapandığı için birçok sektör bitmiş durumda. Devam edenler de kıt kanaat dükkanlarını işlerini döndürme peşindeler. İnsanların ekonomik kaygısının artmasının yanı sıra sosyal kaygı da arttı ve her anlamda yorucu ve yıkıcı bir süreç yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Öğrencilerin her birinin internet ve bilgisayar imkanı yok bu da eğitim hayatını da çıkmaza sokuyor. Bunların geri dönüşleri elbette hem ülkemiz hem milletimiz için oldukça yıkıcı olacaktır. Tüm bu yıkımların yanı sıra insanların içerilerinde bulundukları umutsuzluk hali de psikolojik sağlamlıklarını olumsuz etkilemektedir. Kişiler sosyal doyumdan uzak, ekonomik kaygılarla yaşarken evde aile içerisinde de pozitif tutum sergilemeleri kendilerinde o gücü bulabilmeleri oldukça zor”dedi.


 KARMAŞANIN İÇERİSİNDE AŞI UMUDUMUZ OLDU

GÖÇER,”Bu karmaşanın içerisinde umut arayışımızda sürmekte. Aşı bu umutların en büyüğü oldu bizler için ancak onda da kulaktan kulağa bir çok söylemle insanlar ön yargılı bir tutuma sahip oldular. Öncelikli olarak yaptıran insanlar kendilerini daha güvende hissettiklerini söylüyorlar. En azından hapishane hayatlarının bittiği gibi bir söylem oldukça duyulur hale geldi. Bir yılı aşkın süredir hepimiz evlerdeyiz ve sosyal bir hapis denebilir bu bağlamda aşı da gerçekten bu hapis halinin beraati gibi gözüküyor insanlara. Aşı ile ilgili Bilim kurulu üyeleri gerekli açıklamaları yaptılar, yüzlerce televizyon oturumları gerçekleştirildi. İnsanların akıllarındaki soruları cevaplamak adına gerekli çalışmaları yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. Sosyal yaşamdaki bu yokluk halinin en yakın ve bilindik kurtarıcısı aşı olmak ve aşının yaygınlaşması. Önümüzdeki günlerde aşının yaygınlaşacağını biliyoruz ve hep beraber içinde bulunduğumuz çıkmazların ne denli düzeleceğini merakla beklemekteyiz”dedi.