Özür ve hakkı iade talebi

Dün Hakimiyete Göre köşemizde 'İki Vakıf, Bir Yurt' başlıklı yazımızda iki vakfın ortak olduğu bir yurt binasının kiraya verilmesi etrafında yaşanan tartışmalara değinmiş ve iki tarafın da konuyu sağlıklı bir şekilde değerlendirmesi gerektiğini, dile getirmiştik.

Özür ve hakkı iade talebi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Konu ile ilgili Elazığ İlim ve Hayra Hizmet Vakfı geçtiğimiz gün açıklama yapmış ve kiralama faaliyetini savunmuştu.

Olayın diğer bir tarafı olan İlim Yayma Cemiyeti Elazığ Şubesi de yazılı bir açıklama yaparak olayın hem hukuk, hem vicdan, hem İslami hem de etik açısından yanlış olduğunu dile getirdi.

Yapılan açıklamada sosyal medya paylaşımlarıyla konunun çarpıtıldığı vurgulanırken bu işi düzeltmenin tek yolunun özür dileyerek yanlıştan dönülmesi olduğu vurgulandı.

 İlim Yayma Cemiyeti Elazığ Şube Başkanı Şahin Kara imzalı açıklamada olayların sosyal medya mecrasında değil, ilkeler ve hakkaniyet çerçevesinde çözülmesi gerektiği dile getirilerek şu sorulara cevap istendi:

1. Vakıf mallarının gerekçesi ne olursa olsun, bağış amacı dışında kullanılması, vakfa arsayı bağışlayan bağışçının varisleri Tayfur Özkaynak Bey ve Ayşe Seda Özkaynak Hanım tarafından da bu vakfiyenin bu şekilde kullanılmasının doğru olmadığını kamuoyuna beyan etmelerine rağmen bu işlemin yapılması doğru mudur?

2. Bırakın söz vermeyi, yazılı anlaşmaları gerekçesi ne olursa olsun feshetmek, sözünde durmamak vakıf kültürü ve ahlakına yakışır mı?

3. Bu yurdun yapılması için ciddi emekler sarf eden, projesini çizen, hâlâ kullanım hakkı ve süresi İlim Yayma Cemiyetine ait olan bir binanın, sözleşmeleri hiçe sayarak başka bir kuruma kiraya verip hak gasbına yol açmak doğru mudur?”

İlim Yayma Cemiyeti tarafının yöneltilen bu soruların muhatabı sosyal medya kullanıcıları ya da müstecir değil elbet. Muhatap, yurdu kiraya veren İlim ve Hayra Hizmet vakfı.

Bizler de her iki vakfın yetkililerine şunu teklif ediyoruz. Evet, konunun çözüm adresi elbette sosyal medya değil ama çözüm karşılıklı basın açıklamaları yapmak da değil. Aynı misyonu hedef edinen, birçok ortak noktaları olan bu yetkililer neden saygın ve hakkaniyetli olduğuna itimat edilen bir hakemin başkanlığında bir toplantı yapmaz ve sorun çözülmez.

Bu adım atılmadığı takdirde karşılıklı iddia ve ithamlar devam edecek ve çözümsüzlük çözüm olarak görülece