ÖZÜR SAĞANAĞI
Eski iki Ak Parti milletvekilinden özür ve pişmanlık beyanları geldi
Şu an, eski başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kurucusu ve Genel Başkanı olduğu Gelecek Partisi'nin Genel Başkan Yardımcısı olan Eski AKP Milletvekili Selçuk Özdağ, “Başkanlık sistemi ve o süreçte Erdoğan'a destek verdiğim için halktan özür diliyorum" demiş.
AK Parti eski milletvekili Mehmet Metiner de İstanbul Sözleşmesi'nin kabulü için evet verdiğinden dolayı çok pişman olduğunu belirtti. "Yanlış yaptık" diyen Metiner, milletvekillerinin neye oy verdiğini bilmeden el kaldırdığını söyledi.
AK Partili milletvekillerinin oylarıyla geçen İstanbul Sözleşmesi, aile düzenini bozduğu gerekçesiyle yine AK Partili kesimlerin hedefine oturmuştu.
Mehmet Metiner “Kendi adıma itirafta bulunuyorum: Yanlış yaptık” dedi. “Evet” diyenlerin çoğunun neye oy verdiklerini bilmeden el kaldırdığını söyleyen Metiner, milletvekillerinin sırf parti grup başkanvekilleri el kaldırdıkları için el kaldırdığını anlattı. Metiner, “Partilerin grup yönetimi kendi aralarında anlaşmış olmalılar ki o anda bulunanların onayıyla kabul edildi, geçti” diye konuşmuş.
KADEM’in (Kadın ve Demokrasi Derneği) İstanbul Sözleşmesi’ni, savunuyor olmasını da eleştiren Mehmet Metiner, “Varlığını önemsediğim KADEM’in adeta sözleşme müdafisi bir konuma kendini düşürmesi hazin bir tablo. Kendimizi kendi değerlerimiz üzerinden tanımlamak ve savunmak varken. Canı cehenneme o sözleşme bu gidişle KADEM algısını tamamen menfiye çevirecek, biline” diyerek de bir tehlikeye dikkat çekmiş.
Her iki eski Ak Parti milletvekilinin çıkış ve beyanları da gösteriyor ki partilerin karar alma süreçlerinde ciddi sıkıntılar var. Yeterince tartışılıp sonuçları ve doğuracakları aksaklıklar üzerinde çok da durulmuyor. Bu konularda muhalefet de ne yazık ki kısır tartışmaların içinde boğuluyor ve ciddi eleştiriler getiremiyor.
Başkanlık sisteminin ülkeye birçok katkısı ve faydası olduğunu bizzat yaşadık ve gördük. Bu salgın zamanında eğer başkanlık sistemi olmasaydı bizler çok acı ve kötü bir tabloyla karşılaşabilirdik.
İstanbul Sözleşmesi ise aileyi koruma adına ve fakat uygulama zemininde aileleri parçalamaya yönelik maddeler olduğu görüldü.
Ak Parti bu konuyu yeniden masaya yatırmalı ve farklı çevrelerin de önerilerini alarak yeni bir şekle büründürmeli bu meseleyi.