ÖZÜR DİLERİZ ''ERKEK'' OLDUĞUMUZ İÇİN!
Tarihine baktığımız zaman 8 Mart'ın kadınların mücadele günü haline gelmesinin ilk eylemi olarak Mart 1857'de Tekstil işçisi kadınların yaptığı grevi görü
Tarihine baktığımız zaman 8 Mart’ın kadınların mücadele günü haline gelmesinin ilk eylemi olarak Mart 1857’de Tekstil işçisi kadınların yaptığı grevi görüyoruz.
1908’de yine tekstil işçisi 15.000 kadın oy hakkı, çalışma saatlerinin azaltılması, çocuk işçi çalıştırılmasının yasaklanması gibi taleplerle yürüdüler.
Sloganları “Ekmek ve Güller”di. Ekmek ekonomik adaleti ve güvenceyi Gül ise daha iyi yaşam koşullarını simgeliyordu.
Tarihçesi herkes tarafından yazılsa da, Türkiye’de kadın hareketi, sosyalist hareket ve feministler arasında 8 Mart’ın hangi kadınların günü olduğu tartışması sürüyor.
80’lerle birlikte yükselen feminist hareket, kadınları ezenin erkek egemen sistem olduğunu ve tüm kadınların ortak bir ezilmişlik yaşadığını, dolayısıyla da kadın kurtuluş mücadelesinin öznesinin sadece işçi kadınlar değil tüm sınıflardan kadınlar olduğunu söyleyince, “8 Mart kimin?” tartışmalarının da fitili ateşlendi.
AMA BİR GERÇEK VAR Kİ BUNU ASLA UNUTMAMAMIZ LAZIM!
Kadınların ezilmişliğinin ev içinde harcadıkları karşılıksız emeğin, ve evdeki erkeğin çıkarlarına hizmet ettiği aşikardır…
Bu nedenle, tüm kadınlar erkek egemenliği karşısında ortak bir ezilmişlik yaşıyor…
Bu saydığım nedenler yüzünden 8 Mart Dünya Kadınlar gününü her kesimden kadın kutlamayı hak ediyor…
Yıl 2016…
Tüm Dünyada olduğu gibi 8 Mart günü tüm kadınlar erkeklerin baskılarına ve saldırılarına karşı bildiriler yayınlayarak ezilen kadınların haklarını savunmaya çalışacak..
Peki 8 Mart ezilen kadınların haklarını savunmaya yeterli mi?
Tabi ki hayır!
Çünkü…
Tüm Dünya kadın haklarında iyileştirme ve kadınların daha rahat yaşaması için imkanlar sunarken Türkiye’de ise hem haklarına hem de vücutlarına yapılan tecavüzler devam ediyor…
Gün geçmiyor ki tecavüz…
Gün geçmiyor ki dayak ekranlar da ve manşetler de yer almasın…
Dünya kadınları cinsel bir obje olarak görmemeye başlarken,
Halen ülkemiz de kadınların cinsel istismara uğraması ve tecavüzlerin artması ülkemizde yaşayan erkeklerin mantığını ve zihniyetini ortaya koyuyor…
Çoğu zaman kadına yaotığımız şiddetle ‘’BEN ERKEĞİM’’diyerek övünüyorsak…
Karşımızda ki kadını ‘’İNSAN’’ olarak değil de ‘’SEKS’’ makinesi olarak görüyorsak…
Ve en önemlisi ‘’UTANMAMIZ’’gerekirken ‘’YÜZÜMÜZE TÜKÜRÜLDÜĞÜ’’ zaman ‘’YAĞMUR YAĞIYOR’’diyorsak…
YAZIKLAR OLSUN BİZİM ADAMLIĞIMIZA…
YAZIKLAR OLSUN ÇOCUK YAŞTA KIZA TECAVÜZ EDEN ŞEREFSİZLERE…
YAZIKLAR OLSUN..
Kendi bacısının ‘’NAMUS’’bekçiliğini yaparken başkasının bacısına’’NAMUSUZLUK’’yapana…
İşte bu gerçeklerle ‘’8 MART DÜNYA KADINLAR ‘’gününe sayılı günler kala tekrar kendimizi sorgulamamız gerekiyor…
ERKEKLER OLARAK ‘’ADAMLIĞIMIZ’’ ile ön plana çıkmalıyız…
‘’ERKEK ADAM DÖVERDE SEVERDE’’sözü ile kendimizi kandıracağımıza,
‘’ERKEK ADAM KADINA EL KALDIRMAZ’’sözü ile gerçekleri görelim...
‘’8 MART’’ biz erkekler olarak utanmamız gereken bir gündür…
‘’YEMEK YAPMADI DİYE DAYAK YİYENLERİ’’
‘’BALKONA ÇIKTI DİYE HAKARET EDİLENLERİ’’
‘’GÜZEL DİYE TECAVÜZE UĞRAYANLARI’’
‘’AÇIK GİYDİ DİYE TACİZ EDİLENLERİ’’
Anlamamız gereken bir gündür…
Unutmayalım ki…
Masum bir kadına yapılan her kötü saldırı…
Sadece o saldırıyı yapan ‘’ERKEĞİN’’değil!
Bütün ‘’ERKEKLERİN’’suçudur…
Ve gün gelecek…
‘’ÖZÜR DİLERİM DÜNYAYA ERKEK OLARAK GELDİĞİM İÇİN’’ diyerek kadınlardan özür dileyeceğiz…