OMURGASIZLARIN SEÇİM DANSI
Adalet ve Kalkınma Partisi 2001 yılında, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve dava arkadaşları tarafından kuruldu
Adalet ve Kalkınma Partisi 2001 yılında, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve dava arkadaşları tarafından kuruldu. 2002 yılındaki seçimlerden bu yana girdiği bütün seçimleri büyük zaferlerle kazandı. Burada Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi karizması başarının temelini oluşturuyor aslında. Onunla kader birliği yapan arkadaşları da kazanılan başarıda büyük pay sahibi oldular.
12 yıllık iktidar mutlaka beraberinde yıpranmayı getirse de, her gün büyük eleştirilere maruz kalsa da halen 2 kişiden 1’i bu partiye oy veriyor ve önümüzdeki genel seçimde de oy vermeyi düşünüyor. 12 yıldan bu yana yapılan eleştirilerin ortak yanı Ak Parti’nin her dönemde mağdur siyaseti yapmasıymış. Bugünden başlayıp geriye doğru gidersek; 6-7 Ekim olayları, 17-25 Aralık operasyonları, gezi parkı olayları, MİT olayı, böcek soruşturmaları, Ergenekon ve Balyoz davaları, Abdullah Gül’ ün Cumhurbaşkanı olma süreci, askerin muhtırası, partiye açılan kapatma davası… Bu olayların hepsinde Ak Parti’yi eleştiren, yıllardır her seçimde sırf Recep Tayyip Erdoğan kaybetsin diye akla hayale gelmeyecek ittifaklar kuran, yeri geldiğinde paralel yapıyla, darbecilerle, ülke düşmanları ile aynı safta yer alanlar bugünlerde bükemedikleri eli öpmek için Ak Partiye yanaşma derdindeler. Bu omurgasızların tek derdi rant olduğu için her dönemde elbise değiştirir gibi fikir ve en önemlisi de karakter değiştiriyorlar.
Halen hayatlarını Yeni Türkiye’ye uyarlayamadılar. Eskiden Ak Partiye muhalif olup şimdi yanında olanlar var ya da tam tersi. Ak Parti’nin karşısında dik durmak ayrı şey, Ak Parti’ye karşı her önüne gelenle ittifak yapmak ayrı şey. Birincisini yapmak onurlu davranmaktır. İkincisi ise omurgasızlıktır. Davasızların iktidarın yanında olması, gerçek dava insanlarının kesinlikle istemediği bir şeydir.
Bazıları neredeyse her ilde daha düne kadar mahdigere muhtarı bile seçilemezken şimdi kalkmış yıllarca farklı farklı gruplarla ittifak yaptığına bakmadan Ak Parti’den milletvekili aday adayı oluyorlar. Şimdi size sormazlar mı “Kimsin sen?” diye? Kimse sormazsa millet sorar. Milli iradenin karşısında yıllarca omurgasızca tavırlar sergileyip şimdi utanmadan ne diye yavşıyorsun. Tek derdi rant olan bu yüzsüzler vatandaşı kendisi gibi cahil sanıyor. Biz kimin ne olduğunu iyi biliriz. Kimlerle ne ittifaklar yaptığınızı da biliriz.
Evet, önümüzde bir genel seçim var. İlimiz için seçilecek adayların parti ayrımı yapmaksızın hayırlı olmasını hepimiz isteriz. Hangi parti olursa olsun gösterilecek adayların rantçı olmaması gerekir. Aday adaylığı bile kendisi için çok önemli olan bazı eski kafalılar buradan faydalanıp ilerde “Ben aday adayıydım.” diyebilir ve bunu farklı şekillerde kullanmak isteyebilirler. Bu tür insanlara fırsat verilmemelidir. Ak koyun kara koyun ortaya çıkmalıdır. Aday adayı bile olmaması gerekir bunların. Herkes haddini bilmeli, milli iradeyi temsil etmenin ne denli önemli bir iş olduğunu öğrenmelidir. Aday adaylığı için kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez mantığıyla parasıyla bir şeyler yapmaya çalışanlar boyunun ölçüsünü almalıdırlar. Ak davalara, kara (!) insanlar yakışmaz…
