Ölüm oranı en yüksek olan hastalıklardan biri: Elazığ'da yaygınlaşıyor!
Anadolu Hastanesi'nde görev yapan Uzman Doktor Orhan Başaran, zatürre hastalığının bilinmeyenlerini anlattı.
Genellikle sonbahar ve kış mevsimlerinde görülen, erken teşhis ve tedavi edilmediği takdirde özellikle çocuklarda ölümlere neden olduğu belirtilen zatürre vakaları Elazığ’da son zamanlarda artış gösteriyor.
ZATÜRRE NEDİR?
Uzman Dr. Orhan Başaran, akciğer dokusunun iltihaplanması durumunun erken teşhis ve tedavi edilmediği takdirde büyük yıkımlara yol açacağını belirtti. Uzman Dr. Başaran,
“Zatürre, özellikle sonbahar ve kış aylarında görülen, erken teşhis ve tedavi edilmediği takdirde özellikle çocuklarda ölümlere neden olabilen önemli bir hastalıktır. Halk arasında zatürre, akciğer dokusunun iltihaplanması anlamına gelir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra nezle, grip veya boğazdaki enfeksiyonlarla oluşan sekresyonlara bağlı olarak bakteriler, virüsler veya nadiren mantarlar akciğerlere iner ve burada enfeksiyon oluşturarak akciğer dokusunda tıkaçlar meydana getirir. Bu durum, akciğerlerin oksijen sağlayamamasına bağlı olarak bir klinik tabloya yol açar” dedi.
ZATÜRRENİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Uzman Dr. Orhan Başaran: “Belirtileri arasında özellikle öksürük, yüksek ateş, üşüme, titreme, solunumda hızlanma ve göğüs çekilmeleri yer alır. Küçük çocuklarda, özellikle iki aylık altındaki bebeklerde burun kanadı solunumu, göğüs solunumu ve nefes alırken başlarını sağa sola çevirmeleri gibi belirtiler görülür. Öksürük bu yaş grubunda çok belirgin olmayabilir. Klinik tablo daha çok solunum sıkıntısı, burun kanadı solunumu ve ateşle seyreder. Zatürre, klinik şiddetine göre hafif, orta ve ağır olarak sınıflandırılabilir”
GRİP VE SOĞUK ALGINLIĞI İLE ZATÜRRE ARASINDAKİ FARK NEDİR?
Uzman Dr. Orhan Başaran: “Soğuk algınlığı, halk arasında nezle olarak bilinir ve daha çok burun akıntısı, hapşırık gibi belirtilerle kendini gösterir. Hafif ateş ve hafif bir öksürük olabilir. Grip ise nezleye göre daha ağır seyreder; yüksek ateş, öksürük, kas ağrıları ve halsizlik gibi belirtileri vardır. Ancak gripte nefes darlığı veya göğüs sıkışması genellikle görülmez. Zatürrede ise üşüme, titreme, yüksek ateş, şiddetli öksürük ve genel durum bozukluğu belirgindir. Bu belirtiler hastane yatışını gerektirebilir”
HANGİ YAŞ GRUPLARINDA DAHA SIK GÖRÜLÜR?
Uzman Dr. Orhan Başaran: “Zatürre en sık beş yaş altı çocuklar ve 65 yaş üstü kişilerde görülür. Özellikle iki yaş altındaki çocuklar ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler daha yüksek risk altındadır. Kronik hastalığı olanlar, astım, diyabet, kalp veya böbrek yetmezliği olanlar ve kemoterapi gören hastalar zatürreye yatkındır”
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Uzman Dr. Orhan Başaran: “Zatürre, neden olan etkene (bakteri, virüs veya mantar) göre tedavi edilir. Hafif seyreden zatürreler genellikle evde tedavi edilebilir. İstirahat, bol sıvı tüketimi, dengeli beslenme ve gerekli ilaç tedavisi önerilir. Bakteriyel zatürrede antibiyotik, viral zatürrede semptomatik tedavi uygulanır. Orta ve ağır durumlarda hastane yatışı gerekebilir. Bu durumlarda damardan ilaç tedavisi uygulanır ve yoğun bakım gerekebilir. Teşhis için fizik muayene, kan tetkikleri ve akciğer grafisi gibi yöntemler kullanılır”
ZATÜRRE, NEDEN ÖLÜM ORANI EN YÜKSEK OLAN HASTALIKLARDAN BİRİDİR?
Uzman Dr. Orhan Başaran: “Zatürre, özellikle ilk altı ay ve iki yaş altındaki çocuklarda bağışıklık sistemi tam gelişmediği için daha ciddi sonuçlara yol açar. Beş yaş altındaki çocuklarda ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alır. Tedaviye yeterince yanıt alınamaması, akciğer dokusunun savunmasız kalması ve enfeksiyonun şiddeti bu oranları artırmaktadır”
ZATÜRREDEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILMALIDIR?
Uzman Dr. Orhan Başaran: “Zatürreden korunmanın en önemli yolu aşılanmadır. Pneumokok aşısı bebeklerde iki, dört, altıncı ve on ikinci aylarda uygulanır. Bağışıklık sistemi zayıf olanlar, kronik hastalığı olanlar düzenli tedavilerini aksatmamalı ve hijyen kurallarına özen göstermelidir. Hasta kişilerin toplumdan uzak durması, hapşırma veya öksürme sırasında mendil kullanması da enfeksiyonun yayılmasını önlemek için önemlidir”
