ÖLMEK DE ÖZGÜRLÜKTÜR
Ölüm orucunun 288'inci gününde İstanbul'da hayatını kaybeden Grup Yorum üyesi Helin Bölek’in ardından ölüm orucunun 310. gününde olan bir başka Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek ne uğruna ölüm orucunda olduğunu açıklamış ve bakın neler söylemiş.
"Diyeceksiniz ki, 'Bir müzik grubunun üyeleri ne uğruna ölüyor? Neden ölüm orucu gibi insanı dehşete düşüren bir yöntemi tercih ediyor. Bu ülkede hakkını arayanlar, muhalifler, özgür ve demokratik bir ülke düşleyenler ne yaşadıysa, onların şarkılarını söyleyen bizler de aynısını yaşadık: Gözaltına alındık, tutuklandık, konserlerimiz yasaklandı, polis kültür merkezimizi bastı, enstrümanlarımızı parçaladı. Ve ilk kez, AKP Türkiyesi’nde, başımıza ödül konarak “aranan teröristler” listesine eklendik.”
Gurup Yorum üyelerinin özgürlük dedikleri, demokratik ve muhalif duruş dedikleri keşke fikri bir duruş olsa. Keşke ülkenin aksayan yanlarını, gelir adaletsizlikleri ve yanlışların dile getirilmesinin muhalif duruşu olsa.
Onların özgürlük dedikleri bu ülkenin bayrağının indirilmesi, vatan topraklarının bölünmesi, bunun için dün Bitlis’te olduğu gibi iftar saatinde oruç açan gencecik ana kuzularının şehit edilmesi.
Bunların özgürlükten anladıkları, küresel aktörlerin piyonu, oyuncağı ve aleti olmanın türkülerini hem de ülkesini satarak söylemeleri.
Bunların özgürlük dedikleri, Türkiye’nin kendilerini de mutluluğu ve huzura kavuşturacak sevgi ve kardeşlik iklimine değil sürekli kaos ve kargaşa ortamında bulunması ve sürekli tahakküm altında olması.
Gurup yorum üyeleri, her şeyi kavramış ve gerçekleri görmüş diye kendilerini farklı görüp aydın ve güya idealist sayıp böyle yorumlayabilirler. Ancak gerçek şu ki yorumları da yolları da yanlış. Uğruna öldükleri dava ve idealleri kendilerine bile huzur ve mutluluk getirmeyecek yanlış ve sakat ideolojilerdir.
Şarkılarınızı söyleyin, insanlara Anadolu’muzun güzelliklerinden ve insanımızın vefasından söz edin. Ama müziğinizi kaynaştırma ve kucaklaştırma özelliği ile barış için değil, ayrılık ve düşmanlık üzerine kuruyorsanız buna da kimse müsaade etmez.
Örneğin referans ve talimat aldığınız Kandil’de bir heval çıkıp dese ki “yoldaşlar gittiğimiz yol yol değildir. İnsanları öldürerek hak arayışı yapmamız, Kürt halkının haklarını koruyoruz diye onları öldürmemiz doğru değil.”
Sizin ağababalarınız bu insana ne der? “Valla bu arkadaş doğru söylüyor ve söylemesine engel olmayın da hep konuşsun” mu der.?
Bu ülkenin sahibi var. Bu toprakların, bu bayrağın ve ezanın sahibi var. Ve bu topraklarda yaşayan insanların onları her türlü tehlikeden ve tehditten koruyacak güçlü bir devleti var.
Varın siz ölüm orucuna devam edin ama birileri sizin yorumlarınızın yanlış olduğunu hatırlatmalı. Kaldı ki ölmek de bir özgürlüktür. Takdir de tercih de sizin…