'Olmasaydı Sonumuz Böyle'
Geçtiğimiz hafta yerel medyaya düşen çetelere yönelik operasyon haberlerinden birinde Ak Partili belde belediye başkanlarından birinin de tutuklandığı bilgisi yer almıştı.
Şehirde kulaktan kulağa dolaşan bu haber, yerel medyada çok yer bulmasa da ulusal medyada oldukça geniş yankı bulmakla kalmadı sosyal medyada öne çıkan konulardan biri oldu.
Olay sadece Belediye başkanıyla kalsaydı iyiydi belki ama konu İBB adayı Murat Kurum ile son Başbakan Binali Yıldırım'a kadar uzadı.
Cumhuriyet Gazetesi olayı bakın nasıl gördü:
“Elazığ’da polisin yaptığı fuhuş operasyonunda yakalanan 5 şüpheliden 4’ü tutuklandı. Tutuklananlar arasında Elazığ’ın Mollakendi beldesinin AK Partili Belediye Başkanı Mehmet Enis Doğan da var.
Elazığ Mollakendi beldesinin Ak Partili Belediye Başkanı Mehmet Enis Doğan fuhuş operasyonunda tutuklanırken Doğan'ın Ak Parti'nin İBB Başkan Adayı Murat Kurum ve Binali Yıldırım da dahil birçok Ak Partili isimle fotoğrafları ortaya çıktı.
Cumhuriyet’in konuştuğu belediye yetkilileri Başkan Doğan’ın tutuklandığını doğruladı.
Gazetemize konuşan belediyenin hukuk yetkilisi ise meselenin belediye ile ilgili olmadığını, başkanın şahsi suçlamayla tutuklandığını söyleyerek açıklama yapmadı.
Öte yandan Elazığ Valiliği ise Başkan Mehmet Enis Doğan’ın İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındığını, önümüzdeki günlerde valiliğin resmi açıklama yapacağını söyledi.”
Haber böyle.
Bu olayın tam da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Elazığ’a geleceği günün arifesinde ulusal medya ve sosyal medya mecralarında TT olmasının yansıması nasıl olur bilinmez ama olan Ak Parti’nin Mollakendi yeni Belediye başkan adayına olacak gibi.
Aslında söz konusu görevden alınan Mollakendi Belediye Başkanının bu özelliğini şehirde bilmeyen olmadığı gibi siyasilerimiz de çok iyi biliyorlardı.
Daha da önemlisi 2019 yerel seçimlerinde aday gösterilirken bile bu vatandaşın bu özelliğini bilmeyen milletvekili ve siyasi yoktu.
Adam nasıl yapıyor, nasıl beceriyorsa korumalar ve siyasilerin yakın çalışma arkadaşlarını bağlıyor, bir bakıyorsunuz Cumhurbaşkanının, bir bakıyorsunuz bir bakanın ya da çok üst düzey bir yetkilinin koltuğunun altından görüntü veriyor.
Külliyeye ziyaret amaçlı girmek isteyen ancak başarılı olamayan bir milletvekilinin “beni içeri Enis aldırdı” dediğini benim bile duymuşluğum var.
Şimdi yaman soru şu: Bu vatandaşı tüm özellikleri ve maharetleriyle tüm Elazığ tanır ve bilirken, devletin en üstündeki isimler nasıl bilmez ve tanımaz.
Devletin istihbaratı, emniyeti ve diğer haber alma kaynakları bu vatandaşı nasıl en yetkili adamın yanında ve yamacında poz vermesine müsaade ederler. Bu başkana ait hiç mi devletin kayıtlarına giren bir olumsuzluk olmadı?
Bunları da geçtik yahu Mollakendi de başka adam mı yoktu ki bu marazlı vatandaşı getirip aday yaptınız? O da Binali Yıldırım’la olan muhabbetini kullanıp başkan seçildi ve hem kendini hem de partisini yaktı.
Belediyeyi batırmış bu kişinin şimdi de partisinin itibarını batırması için neden bu kadar süre beklediniz? İçişleri Bakanlığının ya da Ak Parti genel merkezinin bu ismi Belediye başkanlığından alınması için illa operasyon yapılması mı gerekiyordu?
Başkana acımıyoruz ama hem Mollakendi’ye hem de Ak Parti’ye acıyoruz.
Bu vatandaş muhtemeldir ki birkaç gün sonra hakim karşısına çıkacak ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalacak. Ancak O’nun partisine çaldığı kara leke yıllarca unutulmayacak.
Ne diyordu Ahmet Kaya o meşhur şarkısında;
“Gözüm yaşarıyor, yüreğim yanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle”