OLACAĞI BUYDU!
Deprem sonrası ağır hasarlı binaların yıkımında başından beri bir keyfilik, buyurganlık ve neme lazımcılık sürüp gidiyordu.
Yıkım çalışmaları öyle bir hal aldı ve öyle bir yere evrildi ki az çevresi olan çıkardıkları kuru gürültüyle acemi ve kendine güvenden yoksun idarecilerin korkulu rüyası haline gelen şehir asalaklarının bile iş ve rant kopardıkları bir alan haline geldi.
Durum böyle olunca ve her bir yıkım ekibinin arkasında komisyoncu konumunda tırnak içerisinde hatırlı kişiler bulununca ekiplerin külhan beylikleri de devam edecek ve de ediyor.
Örnek mi? Hasar gören binaların yıkım çalışmalarını görüntülemek isteyen Kanal 23 yayın ekibi, yıkım firması yetkilileri tarafından çirkin bir saldırıya muhatap olmuşlar.
Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Semih Erdem bu esef verici olaya seyirci kalmamış ve kınama mesajında, kamuoyunu bilgilendirme görevlerini icra eden basın mensuplarına yapılan çirkin saldırıyı şiddetle kınayarak, “Anayasal hak niteliğindeki ‘Basın Özgürlüğü’ kapsamında Gazi Caddesi’nde hasar gören binaların yıkım çalışmaları devam ederken o anları görüntülemek isteyen Kanal 23 muhabirlerinden Yakup Sağlam ve kameraman Tekin Yalçınkaya, firma yetkilileri tarafından çirkin bir saldırıya maruz kalmışlardır. Bu saldırı, basın camiasını hem üzmüş hem de tedirginlik yaratmıştır. Gazetecilere fiziksel saldırının olağanlaştırılması endişe vericidir. Yaşanan olayın, basın özgürlüğü açısından bir utanç konusu olduğunu hatırlatıyor, meslektaşlarımıza geçmiş olsun diyoruz. Bu olayı halkın bilgi edinme hakkına yapılmış çirkin bir saldırı olarak niteliyor, olayın sorumlularının cezalandırılmasını istiyoruz. Görevi başında saldırıya uğrayan bir kamu görevlisi için, yapılması gereken tüm idari ve adli işlem ve müeyyidelerin, meslektaşımıza saldırıda bulunanlar için de uygulanması hususunda Belediye Başkanlığı, Elazığ Valiliği ve Cumhuriyet Başsavcılığını göreve davet ediyoruz” açıklamalarında bulunmuş.
Bizler de Hakimiyet ailesi olarak olayı kınıyor arkadaşlarımıza ve Kanal 23 camiasına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Ancak bu olayın Savcılık boyutu kadar bu örnek olayda da olduğu gibi yıkım faaliyetlerinin bu azgın azınlığa ve eşkıya güruhuna verilmesine aracılık ederek komisyonunu alıp ortalıkta da dürüst ve doğruluk edasıyla gezip millete etik ve ahlak dersi veren kişilerin kim olduğunun kamuoyuna açıklanması gerektiğine inanıyoruz.
Ve yine şehrin ezeli asalağı olan ve şehir sevdalısı pozunda afra tafra yapıp ürkek ve kendine güveni olmayan hangi şehir yöneticilerinin bunlara iş verilmesinde aracılık ettiklerinin açıklanmasının gerektiğine inanıyoruz.
Tüm şehir gibi bizler de tüm detaylara vakıfız ve yöneticilerin bir gün dik duracaklarına olan güvenle susuyoruz.
Ve diyoruz ki yürekli adam bir gün dik durur ve ebedi huzur bulur. Korkak yönetici ise bir gün yamulur ve boyun eğer ama her gün ölür.
