ÖDLERİ KOPUYOR

38 yaşındayım sevgili okur

ÖDLERİ KOPUYOR
TAKİP ET Google News ile Takip Et

38 yaşındayım sevgili okur. İlkokula başladığımdan beri parçalanma, işgal edilme korkusuyla yaşadım. Sürekli olarak, gözü topraklarımızda olan hainlerin gönlünden geçen haritalara bakmaktan bıkkınlık geldi.

            Yunanistan’ın; bütün Ege başta olmak üzere, İstanbul dahil bir çok yerde gözü varmış…

            Ermenistan; Kars, Ardahan başta olmak üzere mümkünse doğunun tamamını kapsayan haritalar yayınlıyor…

            Suriye’nin aklı halen daha Hatay’da.

            PKK; bağımsız Kürdistan’ı kuracakmış. Elazığ dahil bütün doğu gidiyor…

            Rusya’nın “sıcak denizlere” inme ideali hiç bitmiyor. Haritalarını görmedim ama uzun yıllardan beridir Rus hatunlar memleket eşrafına “sıcak haydigerer” yaşatıyor!

            İsrail’e sözde vaat edilen topraklar bizim ülkemizi de kapsıyor.

            İngiliz’i, Alman’ı, Amerikalısı… Hepsinin bizimle ayrı hesabı var.

            Sonuç…

            Suriye’ye girdik, Musul’a girmeyelim diye de alayının ödü kopuyor!

BİR MASUMUN HİKÂYESİ!

            15 Temmuz sonrası masum insanların içeride, asıl suçluların dışarıda olduğunu anlatıyoruz ya… Daha doğrusu soruşturmaları sulandırmaya çalışıyoruz ya, sizlere gerçek bir hikâye daha anlatayım.

            Darbe sonrası yapılan soruşturmaların birisinde bir kadın polis tutuklanıyor. Amir pozisyonunda olduğunu hatırlıyorum ama emin değilim. Neyse, çok da önemli değil.

            Elazığ kapalı cezaevine giderken polis hanım gayet soğukkanlı şekilde hiç sesini çıkartmıyor. Kendisini götüren polisler bile az da olsa üzülüyorlar. “Bu kırk kiloluk kadın mı darbe yapacak!” Diye…

            Cezaevi kapısına geldiklerinde kadın ellerini kaldırıyor, kelepçelerini gösteriyor ve şöyle diyor:

            “Arkadaşlar oturduğunuz koltuklara fazla alışmayın! Bu seferlik olmadı ama yakında geri geleceğiz. O zamana kadar o makamlara iyi bakın…”

            Evet sevgili okur, eğer 15 Temmuz günü başarılı olsalardı bugün masum zannettiğiniz birçok kişi başımıza zebani kesilecekti. Nasıl bir ülkede yaşayacağımız hayal bile etmek istemiyorum.

            Bu tür hikâyeleri anlatmaya devam edeceğim. Hafıza problemi yaşayan bir toplum olduğumuzu biliyoruz. Her vesile ile FETÖ denen alçaklığı hatırlatacağım.

BİR ELEŞTİRİ

            Lütfen FETÖ konusunda gereken hassasiyeti gösteren medya organları ve medya mensupları yapacağım eleştiriyi üzerlerine almasınlar.

            Elazığ basını 15 Temmuz gecesinden itibaren çok başarılı bir sınav verdi. Kimsenin hakkını yiyemem.

            Ama geçen sürede sanki biraz gevşeme var. Yerel basın olduğumuzu unutmayalım ama FETÖ tehlikesini de gündemde tutmakta fayda var.

            Adamların soruşturmaları sulandırmada ne kadar usta olduğunu görmüyor musunuz?