'O Laf' Üzerine
'Doğrusunu görmediğin ve övmediğin kişinin yanlışını da eleştirmeyeceksin' derdi büyüklerimiz. Elhak çok doğru bir söz.
Hem günlük yaşantımız hem de mesleki hayatımızda buna ciddi anlamda uymaya gayret ediyoruz.
Doğruları görülmeyen insanların sadece yanlışını görmek çok ilkeli ve etik bir duruş değil. Bizlerin gazeteci olarak; kendi görevleri, meslekleri ve alanlarında başarılar ortaya koymuş kişi ve kurumların hakkını teslim adına yaptığımız haber ve yayınları bu kapsamda değerlendiren okurlarımız olduğu gibi olaylara şaşı bakan bazı kesimlerin buradan bir yandaşlık ve hatta akçeli işler çıkardıklarına da şahit oluyoruz. Biz, bizi bildiğimiz için çok da önemli değil…
Marifetin iltifata tabi olduğu gerçeğini ve bunun en büyük motivasyon aracı olduğunu bilenler, bu yöntemin hem o kişi ve kurum hem de şehir ve ülke için önemli bir kazanım olduğunu bilirler.
Bizler bu ilke ve düzlem üzerinde gazetecilik yaparak olumlu hizmetleri öne çıkartıp diğer kişi ve kurumları da tatlı bir rekabete sokup şehre birçok alanda kazanım sağlanması yönünde bir çaba ortaya koyarken zaman zaman bu duruşumuza yönelik eleştiriler de gelmiyor değil.
Takdir edilecek, övülecek ve şehre değecek bir hizmet arıyoruz ki bunu sağlayan kişiyi övelim ve takdir edelim. Ancak bu konuda oldukça zorlandığımız hatta öne çıkartacak hiçbir hizmet bulamadığımız kişi ve kurumlar oluyor maalesef.
Aylarca ve umutla bekleyip bu konuda çok esip gürleyen birinin bir türlü yağmadığını görmüşseniz yapacak bir işiniz ve söyleyecek bir lafınız da kalmıyor.
Sizlerin edebiniz, seviyeniz ve şahıslara yönelik zedeleyici herhangi bir lafınız olmamasına rağmen, O LAF salatasına devam eder. O LAF ebeliğine devam eder. O LAF’tan bile nezaket ve eğitim almayı reddeden bir inatla kendini helak eder. O LAF’tan anlamaz ve en yakınlarının sekinet, nezaket tavsiye ve önerilerine kulak asmaz. O LAF’ını, sözünü, tarzını bilmez ve hem ailesini hem de yakınlarını mahcup eder bir tarzda sağa sola sataşmayı maharet ve başarı görür. Kim ne derse desin bildiği olur ve çiğneye çiğneye cürufa dönen iftira ve hezeyan yüklü O LAF’ını tekrar etmeye devam eder.Varsın O LAF’ını söylesin. Varsın O LAF’ı bile utandıracak haşarılıklar, haylazlıklar yapsın ama bizi de bir kez de mahcup etsin.
Ve desin ki “Görün ağalar! İşte bu hizmet, benim bu şehre eserimdir. Böyle biline”.
Desin ki biz de “büyüksünnn” diyelim ve övelim. Hadi bir kez olsun O LAF’ı bırak da bizi mahcup et! Vallahi ve billahi ki manşet atmakla kalmayıp her fırsatta bu başarıyı hiçbir komplekse ve kapılmadan takdir edeceğiz.