Niye Ki?
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, partisinde her konuda müzakerelerden sonra oylama ile karar veren bir mekanizma oluştuğunu belirterek 'Bu mekanizmayı ve kültürü oluşturan Meral Akşener, insanlar etkilenmesin diye görüşlerini bile söylemiyor. Yapılan oylama sonucunda çıkan karara o da uyum sağlayarak yürüyen bir mekanizma burası. Yani paylaşan, kendi içinde konuşabilen ama verilen karar etrafında da tek yürek olmayı başaran partidir İYİ Parti. Çünkü vatan sevgisi menşeli hareketler, bu ülkenin geleceğini tayin ederler. Her birimiz, ayrı ayrı partilerden geldik. Hangi partilerden gelirsek gelelim, bizi bir araya getiren vatan sevgisini, bu ülkeye olan aşkımızı, sevdamızı ve muhabbetimizi herkes dikkate almalıdır' diye konuşmuş.
Bu açıklamalardan anladığımız şudur ki Akşener, genellikle konuşmayı değil susmayı tercih ediyormuş.
Koray Aydın, MHP ve ülkücü gelenekten gelen ve konuşmasında da değindiği gibi milli hassasiyetleri olan bir siyasetçi.
Koray Aydın’ın kendi cümlelerine eyvallah ama “Meral Akşener, insanlar etkilenmesin diye görüşlerini bile söylemiyor” tavrına takılmamak elde değil.
Bir Genel Başkan, partisinde herhangi bir olumsuz etki oluşturmasın ya da kendi genel başkanlığı tartışmaya açılmasın diye susuyorsa, söylemek istediği şeyleri içine atıp yutuyorsa, orada bir demokratik süreçten ziyade takiyeden söz etmek daha doğru olmaz mı?
Akşener’in iyi Parti’yi merkeze ve liberal bir konuma çekme gayreti, özellikle partinin milliyetçi ve muhafazakar kanadında endişe oluşturuyor.
Geçtiğimiz günlerde “partilerin en sevilen ikinci adamı kim?” anketinde İyi Parti’den Yavuz Ağıralioğlu gibi BBP’ten gelen ve milli ve manevi duyguları baskın bir ismin çıkması da gösteriyor ki Akşener, kendi doğrularını, bu zor süreçte herhangi bir aksaklık çıkmasın diye yutuyormuş.
Koray Aydın, bu gerçeği, parti içi demokratik kültürün gelişmesi olarak lanse etse de Akşener’in gerçek düşüncelerini birkaç ay sonra tüm iyi partililer gibi ülke halkı da öğrenmiş olacak.