NEREYE GİDİYORUZ!

Birkaç gün önce Mersin de işlenmiş olan ve insanı dehşete düşüren bir cinayet haberi ile sarsıldık. Genç bir kız kardeşimizi bir minibüs şoförü hunharca bir cinayete kurban etmiş ve gençliğine doyamadan bu dünyadan ayrılmasına sebep olmuştu. Hepimiz bu habere çok fazla üzüldük ve bir daha böyle bir cinayetin yaşanmaması için dualar ettik temennilerde bulunduk. Aslında bu bir tek temenni de bulunmakla olacak bir iş değil. Her geçen gün ülkemizde kadınlar kendilerini güvende hissedememekte ve büyük zorluklarla karşılaşmaktadır. En basit örneği ile ilimizde Gazi caddesine çıktığımızda bazı insanların bayanlara karşı tavrını, laf atmalarını, rahatsız etmelerini görebiliyoruz. Bu bizim toplumda başlamış olan bir çöküşün göstergesi aslında. Bu çöküş yeni başlamadı, yıllar önce insanlarımız da var olan değerlerin kaybedilmesi için ne gerekiyorsa yaptılar. Yazılı ve sözlü medya, TV programları, magazin programları sahip olduğumuz değerleri yitirmemiz için ellerinden gelen herşeyi yaptılar ve bunun için yarıştılar. Toplumumuzun kabul etmeyeceği birçok olay çok normalmiş gibi gösterildi. Yapılan dizilerde, magazin programlarında her türlü ahlaksızlık işlendi. İnsanlar artık bu tür olayları masum görmeye, normal karşılamaya başladı. Bizim sahip olduğumuz kültürü, değerleri yozlaştırmak için uğraşanlar öyle bir algı operasyonu yaptılar ki, öyle bir bilinçaltımıza yerleştirdiler ki her türlü ahlaksızlık toplumumuzda görülmeye başlandı. Bu son yaşanan olaylar aslında herkesin durup düşünmesini, üzerine düşeni yapması gerektiğini gösteriyor. Devlet yetkililerimiz, kaybolan kadına saygı, doğruluk, hoşgörü gibi değerleri insanlara kazandırmak için ne gerekiyorsa yapmalı ve ülkemizde artık bir değerler eğitimini kazandırma ve yaşatma seferberliğini başlatmalıdır.

Bu seferberlik başlar mı bilmem. Ama bu son yaşadığımız olayda gözlemlediğim bir hususu paylaşmak istiyorum. Ülkemiz siyasetçileri şuan öyle bir hale geldi ki bu olayda bile oturup ortak akıl yürüteceklerine, çözüm bulacaklarına, birbirlerini suçlamakta ve buradan bir siyasi rant edebilmek için kılıktan kılığa girmektedirler. Bu durumdan fazlasıyla sıkıldık ve bizlerde artık negatif etkiler yaratmaya başladı. Böylesi konularda çözüm bulmayacaksanız bırakın bari kendi acılarımızı kendimiz yaşayalım. Bu konuda sizlerin gereksiz, içi boş tartışmalarını dinlemeyelim. Sizler siyasi tartışmalarınızı başka olaylarda yapın. Ama bu gibi konularda bizlere çözüm önerisi sunun, siyasiler olarak birlik olun ve çözün bu olayları. İdamsa idamı tekrar getirin, hadım etmek çözümse hadım edin ama lütfen artık bir şeyler yapın. Sizlerden sadece beklediğimiz bu. Yoksa sizin birbirinizi suçlamanıza, çıkıp danslar edip kadınlara destek vermenize, kadın polislere bağırıp tehdit edip kadın haklarından bahsetmenize karnımız tok ve ihtiyacımız yok. Umarım bu vahim olaydan gerekli dersler çıkarılır ve ülkemizde o arzu ettiğimiz güzel günlerin başlaması için gerekli çalışmaların yapılacağı bir ortam en kısa zamanda oluşturulur.