Nerede O Köşe Başındaki Bakkallar?

Nisa Yılmaz/ Mahalle kültüründe önemli bir yere sahip olan fakat süpermarketlerin artmasıyla birlikte yavaş yavaş gözden kaybolmaya başlayan bakkallar, sadece ev ihtiyaçlarının karşılandığı bir esnaf değil aynı zamanda mahalleli ile iç içe olan ve insani ilişkilerin temel taşı niteliğindeydi.

Nerede O Köşe Başındaki Bakkallar?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Süpermarketlerin açılması ve yayılması, esnaflığın temel taşı olan bakkaliyeleri büyük ölçüde etkiledi. Günümüzde sayısı bir elin parmağını geçmeyecek kadar az bulunan bakkallar, mahalle kültüründe oldukça büyük önem ve değere sahipti. Ticari kaygılar artmaya başladıkça, esnaflık ve ikili ilişkiler azalmaya, “küçük esnaflar” giderek azalmaya ve yok olmaya başladı. Küçük esnaflığın ortadan kalkması ise yüz yüze olan ilişkiler azalmaya ve insanlar arasındaki bağ kopmaya başladı.

Yaklaşık 35-40 senedir esnaflık yapan Mustafa Ceylan, bakkaliye döneminin özelliklerini, sıcak ve samimi insan ilişkilerini, esnaflığın yalnızca bir ticaret olmadığını komşuluk ve sosyal ilişkilerin de önemli bir unsur olduğunu gazetemize anlattı. Ceylan: “Eskiden bakkallar bir toplanma yeriydi. Çünkü insanlar, hemen her gün sadece alışveriş için değil, sohbet etmek için de bakkala gelirdi. Bu sayede herkes birbirinden haberdar olurdu.

Mahalleli, parası olsun veya olmasın bakkaldan rahatlıkla alışveriş yapabilirdi. Bakkal aynı zamanda bir emanetçi gibiydi. Çünkü insanlar emanetini bakkala bırakmakta sakınca görmezdi. Bakkallar, güvenilirdi.

Acil paraya ihtiyacı olanlar, ihtiyacını karşılayabilmek için gönül rahatlığıyla bakkaldan ödünç alabilirdi. Evden çıkanlar, gönül rahatlığıyla anahtarını bakkala bırakırlardı. Bu sayede okuldan gelen çocuk ya da işten gelen anne ve babalar, evde kimse olmayınca bakkala giderdi, anahtarını almak için. Elektrik ve su faturalarını müsait olmadığından dolayı bakkalla ödetenler olurdu.

Bakkala gelen çocuklar, ikramsız gönderilmezdi.

Özel bir sıkıntısı olan, bize gelip bizimle sıkıntısını paylaşırdı. Bu sayede mahallede herkesin durumundan haberdar olurduk. Mahalleliden birinin bir ihtiyacı olduğunda, sıkıntısını bilirdik. Ve kimseye duyurmadan sıkıntısını giderirdik. Mahallede herkes akraba gibiydi. Düğünlerde, taziyelerde, doğumlarda, bayramlarda birlikte olur, kimseyi yalnız bırakmazdık. Aynı zamanda küskün olanları barıştırırdık. Muhtarlar bile mahalle halkını bizim kadar iyi tanımazdı.

Mahalle ve bakkal arasında böyle güzel ve sağlam bir ilişki vardı. Hayat şartları değiştikçe ilişkilerde değişmeye başladı. Bakkallar giderek azalmaya, esnaflar arasında ilişki kopmaya ve herkes kendi kabuğuna çekilmeye başladı.”