'Ne Götürsek Kârdır'
Daha dün Hakimiyet'e Göre köşemizde 'Cumhuriyetin Tosuncukları' isimli bir yazı kaleme almış ve Ak parti kimliği, statüsü ve unvanıyla bazı şahısların rant avcılığı yaptığını ifade etmiştik.
Bir bölümünü hatırlatalım dünkü yazımızı: “ Merhum Hüseyin Üzmez’in “Cumhuriyetin Tosuncukları” kitabında cumhuriyet, laiklik, Atatürkçülük üzerinden siyaset yapıp zengin olup maddi ve fiziki anlamda semizleşen kişilerin hayatlarına yer verilir.
En kolay rant sermayesinin laiklik ve Atatürkçülük olduğu gerçeğinden hareket eden uyanık ve her zaman işini yürüten tiplerin bugünkü versiyonunu da Külliyecilik ve Ak Partililik. Kim bir iş kovalıyorsa kendini külliye referanslı gösteriyor. Külliye bu işlere bakıyor mu bilinmez ama birileri pek ala Külliyeyi kendi çıkarları için kullanıyor.”
Daha bu yazının mürekkebi kurumadan benzer bir haber komşu ilimizden geldi.
Sözcü Gazetesin de yer alan habere göre Malatya bugünlerde, vatandaşın çaresizliğini fırsata çeviren ve kendisini Ak Parti Çankaya ilçe teşkilatı görevlisi Yavuz R.U. olarak tanıtan bir kişinin dolandırıcılığı ile çalkalandığı iddia ediliyor. . Yavuz R.U , 'kamuda memur ve müdür yardımcısı yapacağım' sözüyle Malatya, Kırşehir ve Gaziantep'te çok sayıda kişiyi dolandırdığı ileri sürülüyor.
Kendisini Ak Parti Çankaya ilçe teşkilatı görevlisi, Türkiye Şehit Aileleri ve Gaziler Vakfı Başkan Yardımcısı Yavuz R.U olarak tanıtan, zaman zaman “korumam” dediği bir kişiyle ve lüks araçla dolaşan bir kişinin Malatya, Kırşehir ve Gaziantep’te çok sayıda vatandaştan “iş bulacağım” vaadiyle binlerce lira topladığı ortaya çıktı.
Şimdiye kadar; vali, belediye başkanı, milletvekili isimlerini ya da hakim, savcı ve polis unvanlarını kullanarak yapılan dolandırıcılık, şimdilerde Ak Parti adı kullanılarak yapılıyor.
Demek ki Ak Parti döneminde para ile adam işe yerleştiriliyor düşüncesi o kadar kamuoyunda yer bulmuş ve inanılır hale gelmiş ki, benzer teklifler karşısında yüklü miktarlar vererek işe girme umudu yaşayanlar oldukça artmış.
Yine demek ki Ak Parti’nin ismi, “Çok üst makamlarda tanıdıklarım var ve para ile insan işe yerleştiriyorlar” algısı toplumda karşılık bulmuş ki insanlar bu tuzağa düşmek zorunda kalmış.
Geçmiş dönemler de mevcut hükümetlerin adı kullanılarak bir çok dolandırıcılık olayı yaşandı ve son olarak Ak Parti’nin adı da böylesi haksızlıklarla yan yana gelmesi artık kanıksanır ve neredeyse doğru bulunur hale gelmiş.
Tüm bunlar da gösteriyor ki Ak Parti’nin artık hizmet siyaseti edebiyatı ve söyleminden güven siyasetine geçmesi lazım. Artık kimsenin hizmet dinleyecek takati kalmadı. İnsanlar, samimiyeti, ihlası ve halka hizmeti tek şiar olarak gören geçmişteki Ak Parti’yi görmek istiyor. Yolsuzluk, usulsüzlük ve bizim tosuncuklarla ilgili rant haberlerinden yoruldu ve usandı.
Bugüne kadar hizmet siyaseti söylemi ile 20 yıl ülke tek başına yönetildi ama son zamanlar da başta dürüstlük, adalet ve hakkaniyet, ahlaki değerler tarumar oldu.
Artık anketlere bile gerek yok. Sokak çok net bir görüntü veriyor. Kimin geleceğinde de bakmıyor insanlar. Çok yanlış işler yaptılar diyor. Artık bunlar gitmeli diyor. Ama tüm bu gerçeklere rağmen birileri hala “nereden nereye” söylemleri ile halktan destek alacağını sanıyor. Ve buna rağmen hiçbir danışman bu gerçekleri göremiyor, görenler de “neme lazım” diyerek kendi işine ve çıkarına yoğunlaşmayı tercih ediyor.
Dost acı söyler ama doğruyu söyler. Görünen manzara ve tosuncukların ortaya koyduğu tavır ne biliyor musunuz? Çok iyi biliyorsunuz ama bir kez de biz söyleyelim o zaman. “Zaten hükümet gidiyor, seçime kadar ne götürürsek kârdır”
Birileri görmek istemese ve kabul etmese de tablo da gerçek de bu. Buna rağmen kaybedilen güveni yeniden kazanma ile ilgili bir adım görüyor musunuz? Sorunun cevabı için bekleyiniz lütfen..