Nazırlı da Konuştu
31 Mart seçimlerinin ardından bir haftadan uzun bir süre geçti. Değişik partilere mensup siyasi parti temsilcileri ve siyasiler, seçimlere yönelik değerIendirmelerini değişik platformlarda yaptılar.
Ak Parti cenahındaki değerlendirmelerde genellikle seçimlerde alınan ağır yenilginin sebepleri üzerine yoğunlaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan değişik vesilelerle yaptığı konuşmalarda halkın mesajını aldıklarını, bu sonuçlar karşısında halkı suçlamak yerine kendilerini hesaba çekmeleri gerektiğini dile getirdi.
Milletvekili Ejder Açıkkapı da bu konuda önce kendilerine seçim kaybettirdiklerine inandığı isimlere hesap sorulacağından, birkaç gün sonra da kaybedilen ilçe ve beldelerde kendisinin bir dahli olmadığından söz etti.
Benzer bir açıklamayı Ak Parti Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı yaptı. Seçimlere sosyolojik ve psikolojik perspektiften bakan Milletvekili Nazırlı, değerlendirmelerinde şu görüşlere yer verdi;
“Zamanın hızlı aktığı, olayların birbiri ardına hızlıca yaşandığı dönemlerde sosyolojik süreçleri doğru okuyabilmek, doğru yorumlayabilmek ve doğru anlamlandırabilmek için akl-ı selimi elden bırakmamak gerekir. Başta Türkiye olmak üzere Elazığ’ımızda ortaya çıkan seçim sonuçlarını her ne ise o şekilde idrak etmek için günlerdir sadece veri topluyor, doğru/yanlış yapılan yorumları bazen hayretle bazen şaşkınlıkla bazense üzülerek izliyorum. Hemen şunu ifade etmem gerekir ki; süreçlerin bir şekilde bir parçası olan bizlerin, eleştiriye önce kendimizden başlaması ahlaki olandır. Elazığ özelinde nerede eksiklik var, nerede yanlışlık var, nerede hata var sorularına her şeyden önce şahsım bağlamında cevap vermenin derdinde olduğumu ifade etmek isterim. Başkasını suçlamak, başkasına hesap kesmek yahut makul ve geçerli verileri görmezden gelerek seçim sonuçlarını tutarlı olmayan gerekçelerle açıklamak işin en kolayıdır. Sosyal olayları değerlendirirken ilkelerden hareketle mukayese yapmak en tutarlı yoldur. Bu bağlamda; ilkesel olarak AK Parti’den adaylık başvurusu yapıp kabul görmeyince başka bir partinin aday olmayı doğru bulmadığımı ifade etmek isterim.
Son olarak seçimin kazananından bağımsız herhangi bir kişi ya da etnik grup yahut ilçenin cezalandırılması yaklaşımlarına toptan karşı olduğumu beyan etmekteyim.Gelecek dönemde siyasetimizi bu ilkelerden hareketle yapmamız ve şehrimize hiçbir faydası olmayan kısır tartışmalardan uzak durmamız gerekmektedir. Elazığ’ımıza vekil olarak hizmet etmeye başladığım ilk günden bu yana hiçbir vatandaşımızın siyasi, dini, mezhebi ve ırki sıfatını dikkate almadım. Bütün Elazığlıları bir bildim, kardeş bildim, yoldaş bildim. Bundan sonra da belediyesi kimde olursa olsun bütün ilçelerimizi, mahallelerimizi hasılı insanımızı kardeş bilmeye devam edecek vatandaşlarımıza elimden gelen bütün desteği vereceğim.AK Partimizin kuruluş felsefesinde millete rağmen değil milleti ile yan yana siyaset yapmak vardır. Bu ilke AK Partimizin temel ilkesi ve hayat kaynağıdır. Bizler Elazığ’ımız için çalışmaya, koşturmaya şehrimize değer katmak için canla başla uğraşmaya devam edeceğiz. Allah birlikteliğimizi daim kılsın.”
Milletvekili Nazırlı, bu açıklamasıyla aslında hem parti adına bir öz eleştiri yapmış hem de sonuçlardan birilerinin suçlu tutulması ve hesabının sorulması söylemine karşı çıktığını dile getirmiş. Suçu önce kendimizde aramalıyız demiş.
Açıklamanın genel iklimi içindeki bütünleştirici havasına karşın kendi partilerinden aday adayı olup aday gösterilmeyince farklı partilere gidenlerin davranışını doğru ve etik bulmadığını söylemesi kendisini taca atıp tezata düşürse de “Bundan sonra da belediyesi kimde olursa olsun bütün ilçelerimizi, mahallelerimizi hasılı insanımızı kardeş bilmeye devam edecek vatandaşlarımıza elimden gelen bütün desteği vereceğim” cümleleriyle bunu izale etmeye çalışmış.
Milletvekili Nazırlı’nın kimseyi hedef göstermeyen, sonuçtan kimseyi suçlu bulmayan, kendilerine ayna tutan bir yaklaşımı göstermek doğru olabilir. Ancak bu yaklaşımın seçim süreci ve öncesindeki tavır ve davranışlarla da uyumlu olması gerekirdi. Bu konuda çok iyi bir sınav verildiğini söyleme ve tabana iyi örnek olunduğunu ifade etmek çok doğru olmaz. Umarız bu açıklamalar sosyal medya duvarlarında kalmaz ve hayata geçer.