Müzeyyifin Aczi
Hakkında 'organize suç örgütü yöneticisi ve üyesi olmak' suçlamasıyla soruşturma yürütülen Sedat Peker'in daldan dala konan ve ipe sapa gelmez açıklamalarına bazı kesimler balıklama atladı.
Geçmişte Sedat Peker’i karanlık, kirli el ve derin devlet olarak görüp bu konularda yüzlerce kitap yazan sol siyaset ile bazı kalemler, şimdilerde Peker’in tutarsız ve çelişkili beyanlarını kesin görüp özellikle Ağar soy ismine yönelik itibar suikastı yapma gibi şark kurnazlığına kalktılar.
FETÖ, Kıbrıs, marina tartışmaları arasına Tolga Ağar ismini katarak geçmişte bir gazetecinin intiharına atıfta bulunup hiçbir bilgi belgeye dayanmayan ve şehir efsanesin ötesine geçmeyen bazı olaylarla ilintili ve iltisaklı göstermek hangi kuyruk acısının tezahürüdür bilinmez ama belli ki birileri Peker’i ciddi anlamda işletiyor.
Aslında ciddiye alınmayacak kadar uçuk-kaçık beyanlara cevap verme gereği duyulmazken, olanların bir gazetecinin intiharının sorumlusu gösterilmesi gibi önemli bir iddiaya varınca kamuoyunu birinci ağızdan bilgilendirmek amacıyla iki resmi açıklama yapıldı.
Birincisi, olaylarda kolluk kuvveti olarak adı geçen jandarma, ikincisi ise olayların faili olarak gösterilen Ak Parti Elazığ Milletvekili Tolga Ağar.
Her iki açıklamada da Peker’in iddialarının asılsız, yapılanların ise belirli bir siyasi amaca yönelik itibar suikastı olduğu ifade edildi.
Tolga Ağar, bu iddiaların asıl maksadını ve arka planının gören bir ferasetle bakın nasıl açıklık getirmiş olaylara.
“Hangi karanlık hesaplar için bu şeref ve itibar suikastına giriştiğinin açığa çıkması için hukuki işlemleri başlatacağım.
Şaibe yaratarak, ima yoluyla beni suçlamaya çalıştığı adı geçen gazeteciyi tanımam. Konu adli makamlarca soruşturulmuş ve hukuki süreç tamamlanmıştır. Konunun şahsımla uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır.
Buradaki kurnazlık, siyasi husumet içerisinde olunan çevrelerin iftirasına destek vereceği ümididir. Daha düne kadar kendisine hakaret ederek itibarsız şahıs muamelesi yapanların; amaç siyasette malzeme olarak kullanma olunca, konu ile ilgili hiçbir araştırma, soruşturma lüzumu görmeksizin, hevesle üzerine atlamalarını derin bir üzüntü ile karşılıyorum.
Kendi siyasi hesaplarına suç örgütü mensubunun beyanlarını dayanak yapmaya çalışanları kamuoyu vicdanına havale ediyorum.
Türkiye’de herkes herkesi tanır, bilir ve değerlendirir. “Tezyif, müzeyyifin kadri ile mütenasiptir” yani “Hakaret, hakaret edenin gücü ve kişiliği ile orantılıdır.”
Bu tartışma daha nereye kadar gider ve Peker daha neler paylaşır bilinmez ama görünen o ki “müzeyyif”, takoz konulan çıkarlarının ve kanunsuz işlemlerinin engellenmesine içerlenip daha çok tezyiflerde bulunma potansiyeline sahip. Zira bu tezyifler, müzeyyifin kadrini değil aczini ortaya koyuyor.