MUTSUZ ŞEHİR

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yayınladığı verilere göre Türkiye'de mutluluk düzeyi en yüksek olan iller açıklandı

MUTSUZ ŞEHİR
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yayınladığı verilere göre Türkiye'de mutluluk düzeyi en yüksek olan iller açıklandı. Listeye göre en mutlu şehir olarak Sinop olurken en mutsuz şehir ise komşumuz Tunceli oldu.

Yapılan ankete göre Elazığ,  mutluluk anketinde 51.73 mutluluk düzeyi ile 74. Sırada kendine yer buldu.

 

KÜÇÜK ŞEHİRLER DAHA MUTLU

TÜİK tarafından yapılan ‘İl Düzeyinde Yaşam Memnuniyeti' başlıklı araştırmaya göre Türkiye genelinin yüzde 59'u mutlu. En mutlu iller Anadolu'nun küçük şehirleri Sinop, Afyonkarahisar ve Bayburt olurken en mutsuz il ise komşumuz Tunceli oldu.

YAŞLARA GÖRE MUTLULUK

TÜİK araştırmasına göre Adana'da yaşlılar, Mersin'de gençler mutlu. Batı Anadolu illerinde yaşayanlar birçok belediye ve devlet hizmetinden memnunken, İstanbullular sadece şebeke suyundan memnun.

 

KRİTERLER NE?

TÜİK’in her yıl yaptığı mutluluk anketi yeni bir tartışmayı daha gündeme getirdi. Mutluluğun ölçütü ve kriteri nedir? Ayrıca Türk insanının mutluluk kriteri nedir? Türk insanı mutluluğu maddiyatta mı yoksa maneviyatta mı buluyor? İşte uzman görüşleri:

MADDİYAT ÖNEMLİ

Öncelikle mutluluğu, ekonomik faktörler belirler. İnsanlar ekonomik açıdan kendini iyi hissediyorsa mutludur. Bir de kendini ifade edebilecek kandigerarı bulmak, sosydigereşebilmek mutluluğu arttırır ama Türkiye bu açıdan negatif bir ülke.

AİLE VE SAĞLIK

TÜİK tarafından yapılan Yaşam Memnuniyeti Araştırması'na göre ülkemizde yaşamakta olan bireyler, kendilerini en çok ailelerinin mutlu ettiğini bildirmişlerdir. Bunun oranı yüzde 73'ken, mutluluk kaynağı olarak ise yüzde 68 oranında sağlık olarak açıklanmış. Yüzde 15,2 ise sevgiyi bildirmiş. Mutluluğunun kaynağı olarak başarı (yüzde 8,6) ve para (yüzde 2,3) bildirenlerin oranı oldukça düşüktür. Bu araştırmaya göre, ülkemizin insanlarının aile, sağlık ve sevgi değerlerine daha fazla önem verdikleri görülmekte.

MANEVİYATSIZ OLMAZ

Kesin bir çizgiyle çizmek, toplum hakkında genel hüküm vermek mümkün değil. Bunun oranını tespit etmek için çok geniş bir istatistik gereklidir. Türk insanı dindardır ama dini mi yoksa maddiyatımı tercih eder noktasında görüş bildirmek şu aşamada bilimsel bir araştırma yapmadan söylenemez. Görünüşe bakılınca camiler tıklım tıklım dolu, alışveriş merkezine gidiyorsunuz orası da dolu. Bana göre Türk insanı dindardır. Son zamanlarda maddiyata da yönelmiştir ama yine de Türk insanı dindardır.

 

BEKLENTİNİZ NE?

Mutluluk biraz da nereden baktığınıza bağlı. Mutluluk kişiye göre değişebiliyor. Bazı insanlar için maddiyat, bazıları için maneviyat mutlu eder. Bunların ikisinin insanların hayatında eşit bir şekilde dağılması lazım. Fizyolojik ihtiyacı yani yemek içmek, barınmak gibi. Bunlar karşılanmadığı sürece insanlar güvende olma, konut sahibi olma gibi ikinci basamağa geçemiyor. İkinci basamağı tanımadan da üçüncü basamağa geçemiyor. Bu işteki doyumu, hayat mutluluğunu getiren bir şey. Alttan en üste kadar çıkan bir hiyerarşidir bu. Karnını doyuracak, kendini iyi hissedecek maddi olanaklara sahip olduktan sonra iyi insan, başarılı olmak, herkes tarafından sevilen basamaklara tırmanması lazım. Aslında anket toplumumuzun durumunu gayet iyi açıklıyor. Çünkü insanlar neye inanacaklarına ve nasıl mutlu olacaklarını bilemediği için dağılım rastgele. En beklemediğimiz yerler mutlu çıkarken en beklediğimiz yerler mutsuz çıkmış. Türk insanın mutluluk kriteri diye bir şey olmaz. Hayattan beklediğiniz neyse mutluluk seviyeniz de o oluyor. Yaşamdan nasıl anlam çıkardıklarının da sorulması gerekirdi.

ELAZIĞ NEDEN (U)MUTSUZ

TÜİK’in mutluluk anketinde ilimizin son sıralarda olması ve mutsuzluğun hâkim olduğu bir şehir algısı oluşturuyor. Bu konuyu halkımıza sorduğumuzda ise bambaşka bir gerçekle karşılaşıyoruz. Hemşerilerimi umutsuz olduklarından yarınlara yönelik bir olumlu beklenti içinde olmadıklarından mutlu olamadıklarını ifade ediyorlar.

Umutsuzluğun mutluluk üzerinde çok etkili olduğunu söyleyen uzmanlar, umudun bittiği yerde hayat da biter görüşünde birleşiyorlar.

NASIL AŞARIZ?

Elazığ olarak mutlu olmanın yolu umutlu olmaktan geçiyorsa, şehrin umutlarını artırıcı yeni ve reel adımların atılması gerekiyor. Artık halkımız yeni söylem yerine yeni ve etkili eylemleri sahada görmek istiyor. Umudunu artıracak, yarınlara heyecanla bağlanacak bir tablo özlüyor. Bu amaçla şehrin yerel aktörlerinin ortak hedefler etrafında kilitlenerek halka yeni bir sinerji vermesi gerekiyor. Bu olmadığı takdirde mutsuz ve umutsuz bir şehrin sakini ve yöneticisi olmaya devam edeceğiz.