Mutlu et, mutlu ol!
Bazı insanlar hem şöhretli günlerinde hem de bu günler geçtikten sonra halkın gönlünde yer edebiliyor.
Bu tür insanları gönüllerde kalıcı kılan ve unutulmaz yapan alçak gönüllülükleri, insanlarla yakından ilgilenmeleri ve kendilerini toplumdan soyutlamamaları.
Nice insan tanır ve biliriz ki bulunduğu görev, konum ve şöhretleri sonrası bu özellikler elden gittiğinde kimse yüzüne bakmaz, selam bile vermez, . Bundan dolayı topluma çıkamaz, sosyal hayata karışamaz ve kendi evlerinde izole, yalnız ve sonunda psikolojik problemlere varan bir bikeslik yaşarlar.
Ancak yine öyle insanlar vardır ki şöhretleri onları bozmadığı gibi konumları da şımartmaz. Bu özellikleri ellerinden gittiğinde de halktan kopmaz, onlarla birlikte sosyal etkinliklere katılır, gruplara girip çıkan, komşuları ve mahalleleriyle her fırsatta bir araya gelirler.
İşte bu isimlerden biri de bir dönem Fenerbahçe forması da giyen eski futbolcu Mesut Özil.
Son dönemlerde kendini spora veren ve değişimiyle adından söz ettiren bir dönemin süper yıldızı Mesut Özil, Üsküdar'daki Şemsi Ahmet Paşa Camii'nin temizliğine yardım ederken görüntülendi.
Mesut Özil, bu davranışından dolayı takdir toplarken videonun altına "Allah razı olsun", "Rabbim sayılarını artırsın", "Adamsın reis", "Adam Adam" şeklinde yorumlar yapıldı.
Dikkat edin Mesut Özil cami cemaatiyle oturup sohbet ederken ya da bir dost ortamında bulunmaktan öte bir cami görevlisinden daha bir aşkla caminin temizliğine yardım ederken görüntüleniyor.
Adamda gurur yok, kibir yok. “Ben bir zamanlar dünyada ünlü bir futbolcuydum, paraya para demiyordum, benim hayran kitlem çok”, ben bu işi yaparsam ayıp olur, utanırım” demiyor.
Tüm kibir ve gururu ayaklar altına alıp sıradan bir insanın hele hele kendi ekmek yediği görevlilerinin bile pek kendine yakıştıramadığı ve din görevlilerinin bile hep başkasından beklediği cami temizliğini bizzat kendisi yapıyor.
Ve Mesut Özil, bu hareketiyle küçülemiyor, aksine daha da büyüyor. İnsanların takdirini almaktan öte huzur içinde diğer işlerine ve dostluklarına dönüyor.
Söylememiz o ki konumunuz, göreviniz, unvanlarınız ve şöhretiniz ne olursa olsun halktan ve insanlardan kopmamak lazım.
Hele hele sizi mutlu edecek sosyal sorumluluk projeleri ya da küçük yardım ve desteklerle insanları mutlu edin. Bilgisine, kültürüne ve keskin zekâsına hayran olduğum, kendisinden birçok değerli bilgi öğrendiğim, alanında uzman ve yetkin arkadaşım derdi ki; “insanları en çok mutlu eden şey, insanları mutlu etmektir” Nokta.