Muhtarlar Devlete Yük mü?

Bir dönem kaldırılması gündeme gelen ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Siirt'te okuduğu Ziya Gökalp'e ait bir şiirinden dolayı aldığı ceza sonrası siyasi geleceğini bitirmeye yönelik dönemin Hürriyet Gazetesi'nin attığı 'Muhtar Bile Olamaz' manşetine nazire olarak Külliye'de 'Muhtar Buluşmaları' düzenlenmeye başlanmış, bu gelişme sonrası muhtarlıkların kapatılması gündemden düşmekle kalmamış muhtarlara sayısız hak ve imtiyazlar verilmişti.

Muhtarlar Devlete Yük mü?
TAKİP ET Google News ile Takip Et


Yaklaşık on yıl önce gündeme gelen ancak unutulan muhtarlıkların kapatılması yeniden gündeme geldi. Hem de iktidara yakın kaynaklar ve köşe yazarları tarafından.

İktidara yakın ve  hükümetin her icraatının amansız savunucusu yazar Hacı Yakışıklı bu konuda şunları yazdı:

"Amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olacak.

17 bin TL maaş ve SSK var, ama iş yok!

Muhtarlığın yerini bilen yok.

50 bin 516 muhtar var.

Sadece aylık maaşları 858 milyon 873 bin 032 TL yapıyor.

Yılda toplam 10 milyar 306 milyon 476 bin 384 TL ödeniyor. Bu sadece maaşlar ki SGK ve diğer ücretleri katınca hesap artıyor.

Bu para hazineye kalsa daha faydalı olmaz mı?

Eğer yanılıyorsam her türlü görüşe açığım."

Hacı Yakışıklı’nın muhtarların devlete yük olduğu şeklindeki görüşüne değişik kesimlerden destekler olduğu da biliniyor.

Muhtarlıkların kapatılmasını savunan kesime göre; artık tüm işlemler e-devlet üzerinden yapıldığı için muhtarlıklara gerek kalmadı. Muhtarların yapacak işleri de çok yok. Muhtarlar bu makamın kendilerine sağladığı resmi ve özellikle başta Belediyeler olmak üzere diğer kamu kurumlarının imkân, imtiyaz ve kontenjanlarından faydalanıyor ancak mahalle sakinlerine bir faydası dokunmuyor. Tüm kamu kurumları mahallelere zaten kendi programları çerçevesinde muhtarların talebi olmadan hizmeti etkin bir şekilde götürüyorlar. Dolayısıyla muhtarlığın  maddi yük dışında kamuya ve halka hiçbir faydası yok.
Muhtarlıkların kaldırılmasına yönelik tezi savunanların görüşü bunlar.

Ancak muhtarlığın gerekli olduğunu savunan kesimler de var. Mahallelerin sorunlarını ilgili kurum ve makamlara iletip bu konuda gerekirse basın açıklamaları yaparak sorunlara dikkat çekerek çözümü noktasında muhtarların gerekli olduğunu savunan taraflar ise bu konumun  yaşatılmasını istiyorlar.

Bu tartışma, tarafların seslerini yükseltmesiyle daha da büyür ya da adım atılır mı bilmiyoruz ama muhtarların bu tartışmalardan çok haz etmeyeceği ve muhtarlık kurumunun önemini ortaya koyan açıklamalar yapacağı kesin.

Bizlerin de yorumu şu ki Cumhurbaşkanı Erdoğan görevde  olduğu sürece muhtarlık kurumları da var olacaktır. Sonrasına kefil değiliz…