Muhtaç, Mecbur, Mahkûm
Kılıçdaroğlu ile Akşener'in ani görüşmeleri ve ardından başlayan '6'lı masa dağılıyor' merkezli tartışmalar devam ededursun Akşener konuya açıklık getirdi.
“Masa dağılıyor mu?” sorusuna “Niye dağılsın Altılı Masa? Birlikte kazanacağımızı söylüyoruz” yanıtını vermesi de gösteriyor ki masa dağılmıyor ve hatta daha da güçleniyor.
Altılı masanın dağılma imkân ve ihtimali yok. Çünkü bu partiler ancak bir araya gelip bir güç olunca bir değer ve anlam ifade edebiliyorlar.
Hiç birinin tek başına bir anlamı olmadığı gibi masadan bir partinin ayrılması dahi tüm projenin ve kurguların çökmesi ve cumhurbaşkanlığı seçimin kazanılmasının hayal olması demek.
Masada bulunan yüzde 0,5 oy oranına sahip parti lideri bile cumhurbaşkanı yardımcısı olma hayali kurup alacağı bakanlık sayısının hesabını yapıyorsa, masanın en büyük iki ortağı da “bu partiler olmazsa bizim seçimi kazanma hayalimiz suya düşer” gibi bir matematiksel formülün girdabında kıvranıyorsa masa kolay kolay dağılmaz.
CHP ve 12 seçim kaybeden Kılıçdaroğlu, seçilmeye bu kadar yakınken siyasi finalini cumhurbaşkanı olarak yapma pahasına masadan gelecek tüm taleplere “eyvallah” diyecek ve masadan aday olarak çıkmayı başaracak.
Diğer parti liderleri de Kılıçdaroğlu’nu kerhen de olsa aday olarak kabul edecekler ama bu süreçte “ne kadar taviz, makam ve görev kaparsak o kadar kardır” hesabını yapacaklar.
Sözün özü: Başlıkta da ifade ettiğimiz gibi altılı masanın tüm bileşenleri birbirlerine muhtaç, mecbur ve mahkûmlar. Bu denklemden dağılma değil bilakis her şeye rağmen uzlaşı ve ittifakın güçlenmesi çıkar.