MUHALEFET KONFORU

Siyasette en rahat, en konforlu ve en risksiz alan neresidir dense eminiz ki her birinizin cevabı 'muhalefette olmak' olur.

MUHALEFET KONFORU
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Muhalefet, oturduğu yerden eleştirmek, ahkâm kesmenin rahatlığı ve konforunu yaşayarak siyasetçilik yapmaktır.

Muhalefet, hayali rakamlar konuşup hayali projeleri havada uçuşturmak ve bu tavrıyla yeni kaleler keşfettiğinin rüyasını görme sanatıdır.

Muhalefet, iktidar yanlış yapsın ki ben laf söyleyip torba doldurmaya çalışayım kör mantığının hiçbir zaman tecelli etmeyecek bir vakanın doğum sancısıdır.

Muhalefet, kendisine açılan alandan saçmalama özgürlüğünün bile sınırlarını zorlayacak şekilde uçuk kaçık fikirleri, ülkenin tek kurtuluşu olarak takdim etmenin dört köşe olma halidir.

Muhalefet, iktidarı düşürme pahasına devleti bile düşürmeyi gündemine almış ve bunu düşünen küresel güçlerin değirmenine su taşımayı maharet gören ihanet şebekesine alan açmaktır.

Bir an Türkiye’nin CHP’nin yönetiminde olduğunu düşünün. Ve bu iktidarın ortağı olarak da 15 Temmuzu haftalar önce dile getirip, güzel şeyler olacak diyen İYİ Parti Lideri Meral Akşener olarak düşünün.

Ne olur halimiz, nasıl olur ahvalimiz bir hayal edin. Dış politika, milli savunma projeleri, doğalgaz arama çalışmaları, mavi vatan, terörle mücadele, ekonomik kalkınma ve daha birçok konu.

Gözleri Tayyip Erdoğan düşmanlığı ile bürünmüş insanlar bu sorumuza elbette “daha iyi olur” diyeceklerdir. Ama olaylara objektif bakan insanların ise ciddi ciddi bir tereddütleri hatta endişeleri olacaktır.

Ak Parti’nin elbette hataları ve yanlışları var. Ak Parti’nin en çok eleştiri aldığı konular var ve bunlarla ilgili herhangi bir somut adım atılmama gibi bir realitede var.

Ama yine bir gerçek var ki dünya dengeleri ve ülkenin milli çıkarları için Türkiye’nin Erdoğan’a ihtiyacı var.

Muhalefet partilerinin hükümet ettiği bir Türkiye, belki bir tepkinin eseri olarak bir süre takdir görür ama ciddi ülke meselelerindeki hatalar ve milli olmayacak kararlar ile korkarız ki tüm bağımsızlığımız birilerinin eline ve hatta tekeline geçer.

Bir sözümüz de Ak Partililere. Kaç kere yazdık çizdik buradan. Her ay siyasi anketler yaptırıp oy hesapları ve denklemler üzerinde kombinasyonlar yapacağınıza  bir kere de; “nerede hata yaptık, nerede yanlış yapıyoruz ve bunu düzletmek için neler yapmalıyız?” sorularını içeren bir anket yaptırınız.

Bu anketi halk üzerinde de değil, bizzat üyeleriniz üzerinde yapınız. Göreceksiniz ki taban bazı uygulamalardan oldukça rahatsız ve endişeli.

Taban sizi düzeltmeden ve 7 Haziranda olduğu gibi bir ders vermeden siz alın önlemlerinizi. Ve birileri artık gerçekleri Erdoğan’a söylemekten korkmasın ve çekinmesin. Önce belki biraz tepki görecektir ama zaman doğrulara dikkat çekenleri haklı çıkartacaktır. Ve gerçek dostlar olarak da bu isimler kalacaktır.

Bugün her şeyin tozpembe olduğunu söyleyen yalaka ve kaypak şahıslar, yarınlarda yeni parıltılara yelken açacak ve gemiyi ilk terk edecekler arasında yer alacaktır.